Türkiye’nin elektrik dağıtım üniteleri, emperyalist tekellerin oyuncağı oldu.
AKP iktidarı, 21 bölgeye ayırdığı ulusal elektrik dağıtım ünitesinin her birini, anonim şirkete dönüştürmüş ve teker teker her birini satmıştı.
Satılan 21 parçadan biri olan Çanakkale, Balıkesir, Bursa ve Yalova illerini kapsayan Uludağ Elektrik AŞ,’yi, 2017 yılında yandaş holding Limak’a sattı.
Yandaş Limak ise, çok geçmeden Uludağ Elektrik AŞ’yi, 2022 yılında 4 milyon abonesi ile İngiliz tekeli İngiliz Actis’e sattı.
İktidarın denetimindeki Rekabet Kurumu, Türkiye’nin elektrik işletmesinin bir emperyalist tekele ikram edilmesine itiraz etmedi. Tersine satışa onay verdi. Artık yurttaşlarımız elektrik faturalarının bedelini İngiliz emperyalizminin şirketi Actis’e ödeyeceklerdi.
Öyle de oldu.
2 yıl boyunca bizim yarattığımız elektrik enerjisinin parasını 4 milyon aboneden tahsil eden İngiliz Actis, ele geçirdiği bu milli değerimizi, o da 2024 yılında Amerikan tekeli Amerikan General Atlantic’e sattı.
Elektrik dağıtım ünitemizle top gibi oynanıyordu artık. Hem de emperyalist tekellerin birbirine pas verdiği bir oyun.
Rekabet Kurumu buna da itiraz etmedi. 6 Şubat 2025 tarihinde, gözünü kırpmadan buna da onay verdi.
Çanakkale, Balıkesir, Bursa ve Yalova’daki 4 milyon elektrik abonesi, artık astronomik ölçülere tırmanan yeni elektrik faturalarını, Amerikan emperyalizminin tekeli Amerikan General Atlantic’e ödeyecekler.
Ne yazık ki Uludağ Elektrik AŞ, emperyalist tekellerin aralarında top gibi oynadığı sayısız milli varlığımızdan sadece biri durumunda.
İKİNCİ KURTULUŞ SAVAŞI
Osmanlıdan devraldığımız ülke sadece yabacıların askeri çizmeleriyle çiğnenmiyordu. Tütün, pamuk gibi para edecek tarımsal ürünlerimiz, demiryolları, elektrik işletmeleri, telefon ve su şirketleri de emperyalist tekellerin elindeydi.
Atatürk bu işletmeleri ve ürünleri millileştirmeyi, düşmanı denize dökmek kadar önemli görüyordu. Ekonominiz yabancıların elindeyse o ülkeyi sizin yönettiğiniz söylenemezdi. Atatürk, “ikinci kurtuluş savaşı” diyordu bu savaşa.
Reji İdaresini kovdu, elektrik işletmelerimiz de dahil olmak üzere bütün kurum ve işletmelerimizi, hepsini parasını ödeyerek bir bir millileştirdi, kamulaştırdı. Cumhuriyet, işte bu mevzide kuruldu.
ANAP iktidarıyla başlayan, sonraki iktidarların aralıksız sürdürdüğü, AKP döneminde daha da hızlanan özelleştirme sürecinde sayısız kurum ve işletme de yabancı tekellere ikram edildi.
Uludağ Elektrik AŞ, yabancı tekellere ikram edilen, emperyalizmin işgalindeki kurumlarımızdan sadece birisi.
Uludağ Elektrik AŞ gibi sayısız milli değerimiz, yabancı çizmelerinden kurtulmayı, yeniden millileştirmeyi ve kamulaştırmayı beklemektedir.
Mehmet Akkaya