Ergenekon Kumpasının tezgahlandığı anlarda, yani Şemdin Sakık’ın ŞAHİT, Türk Ordusunun Genelkurmay Başkanının SANIK yapıldığı dönemde, Menemen’de Asteğmen Kubilay’ın kafasını kesen Derviş Memed’in torunu, CB Erdoğan’ın abisi “Özgül Ağırlıklı Ağlayan Kaşar” Bülent şöyle demişti: Türkiye Bağırsaklarını Temizliyor! (04 Temmuz 2008-Ülke TV)
Sayın Aslan Bulut Yeniçağ’daki köşesinde, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin Ergenekon Davasının Hakimlerine verilen cezaların gerekçelerini aktarmış.
Gerekçeli kararda, Ergenekon Davasının, “FETÖ’nün kendisine hedef olarak gördüğü toplum kesimlerini toplu olarak tasfiye etme girişiminin bir aracı” olduğu kaydedildi.
FETÖ’nun Siyasetçi, Asker, İş İnsanı, Gazeteci, Avukat, Doktor, Hukukçu, Rektör, Akademisyen, Sendikacı gibi toplumun her kesiminden kendisine muhalif gördüğü kişi ve kuruluşlara yönelik dalga-dalga operasyonlar gerçekleştirdiği belirtilen kararda, örgütün bu yolla “İktidarını Perçinlediğini” belirtti!
Şimdi biraz duralım, nefeslenelim ve kendimize soralım;
FETÖ denen Silahlı Terör Örgütü, Türk Ordusu Komuta Heyetine ve Sivil Toplum Önderlerine bu kumpasları hazırlayıp uygularken kiminle çalışıyor ve kime hizmet ediyordu?
Ankara-Kızılay’da bir binada 50 kadar CIA uzmanı ile beraber hazırlıyor ve AKP Hükümetine servis ediyordu!
Yabancı bir devletin İstihbarat Örgütüyle beraber, Türk Devletine ve Türk Milletine karşı hazırlanan kumpaslar, aşağılık-satılık medya organları tarafından kamuoyuna “Askeri Vesayeti Kaldırıyoruz” yalanıyla aktarılmıştı.
Bu konuda gerek dönemin Başbakanının, gerek Başbakan Yardımcılarının, gerek AKP’li Bakanların ve gerekse AKP’li Milletvekillerinin onlarca beyanları hepimizin arşivlerinde hazır beklemektedir…
Öz olarak şunu söylüyoruz;
AKP+FETÖ+CIA beraberce, Türk Devletine-Türk Milletine beraberce KUMPAS kurmuşlar ve vatana ihanet suçunu işlemişlerdir…
DOĞRU Parti olarak İKİ BAŞSAVCIYA sorularımız olacak!
-Ergenekon Davalarının Başsavcısı Erdoğan;
Sizin gerçekleşmesine izin verdiğiniz bu kumpas, bir başka parti tarafından size karşı yapılsaydı, insanlar yok yere zindanlarda çürüselerdi, ölümler, itibar kayıpları, servet kayıpları yaşansaydı siz Ergenekon Davalarının Başsavcısı olarak, nasıl bir dava iddianamesi yazardınız? (Yok öyle, ben bilmiyordum, kandırıldım, aldatıldım demek. Mademki Türkiye’yi yönetiyorsunuz, bileceksin. Senin işin bilmek. Bizim işimiz şimdilik hatırlatmak!)
-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk;
Sizce, İktidar Partisi AKP’nin, Yabancı bir devletin İstihbarat örgütünün önderliğinde, Yargıtay Genel Kurulunca “Silahlı Terör Örgütü” olarak kabul edilen Cemaat ve Tarikatlarla işbirliği yaparak, Türk Ordusuna KUMPAS kurması, normal bir siyasi eylem midir? Yoksa o partinin kapatılma sebebi olabilir mi? Yargıtay 8. Ceza Dairesinin Gerekçeli Kararından sonra, sizin düşünceniz çok önem kazanıyor.
Sayın Şentürk; Hepimiz belli görevlerde bulunduk. Ülkemiz olarak, geldiğimiz nokta maalesef çok ama çok kötü!
Bu sarmaldan, herkesin üzerine düşen “Anayasal Görevi” inisiyatif alarak yapması sayesinde çıkabiliriz. Bazı görevler vardır ki, o makamdaki vatan evlatlarının cesaretle olayların üzerine yürümeleriyle taçlandırılır ve o kişiler Türk Milletinin gönül defterine yazılırlar. İnşallah siz de böyle bir iz bırakırsınız…
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle
19 Temmuz 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
