‘Biz bugün kaybedemezdik. Yarın kaybedebiliriz ama bugün kaybedemezdik. Bugün 30 Ağustos. Özgürlüğü için canını vermiş bir ulusun kadınları olarak bugün kaybedemezdik.’
Pelin Çelik Voleybol Takım Menajeri
‘Türk kadınının, Atatürk’ün yolundan yürüyen modern kadınların neleri başarabileceğini gördü tüm Türkiye.’
Zehra Güneş
Kadın Voleybol takımımız, 2023 Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda fırtına gibi eserek, 9 maç arka arkaya kazanarak şampiyon olmuş, Türk kadınının savaşçı damarının neler yapacağını dünyaya bir kez daha göstermiştir.
Türk devriminin var ettiği kadın Avrupa şampiyonu olmuştur. Bu zafer en olmayacak anda ayağa kalkıp gözünü kırpmadan ölüme meydan okuyan Kuvayımilliye ruhunun sahalarda hayat bulması, devrim çağrısıdır.
200 yıllık aydınlanma ve 100 yıllık laik Cumhuriyet birikimi Türk kadınının gücünün ve önlenemez yükselişinin kaynağıdır. Bu birikim kendisini sahada takımımızın disiplini, dayanıklılığı, hırsı, cesareti ve güveni ile göstermiştir. Atatürk’ün kızlarının başarısı aynı zamanda boğulmaya çalışılan Türk devriminin başarısıdır.Tarifsiz bir gurur ve mutluluk yaratmıştır.
Cumhuriyetin modern, demokratik, laik ve çağdaş bir ülke inşa etme sürecinin temel taşı kadın olmuştur.
Bir kadın devrimiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti 100. yılına Cumhuriyetin kendisi kadar kadınların da varoluşuna ve özgürlüklerine büyük bir tehdit, saldırı, nefret ve düşmanlık iklimi ile girmiştir.
Laik Cumhuriyetle ve değerleriyle kadının insan olma hakkı ve bedeni üzerinden hesaplaşan AKP iktidarının birinci önceliği kadını eve göndermek, ikincilleştirmek ve kamusal alandaki varlığını önemsizleştirmek çabası olmuştur. Cumhuriyete yönelik amansız saldırılar ile kadına yönelik düşmanca söylem ve uygulamalar el ele gitmiştir.
AKP iktidarı kadın erkek eşitsizliğini doğallaştırmıştır. Kamusal ve özel alanda güçlü kadın AKP iktidarının zihin dünyasında yer almamaktadır. Kadının eşitlik arayışı gereksiz bir zahmet ve karşı devrim sürecinin önünde ciddi bir engeldir.
Kadın voleybol takımının başarısı kadın cinayetlerinin % 1400 arttığı, kadınların sokaklarda dövülüp sürüklendiği, öldürüldüğü, kadın bedenlerinin boş çuvallar gibi çok katlı binalardan atıldığı, kadın cinayetlerinin, tacizin ve tecavüzün her şeyden kolay olduğu ve cezasız kaldığı bir cehenneme verilen ezici bir cevaptır.
Bu zafer, kamu kaynakları aktarılarak servete boğulan tarikatlar ve cemaatler aracılığıyla 1400 yıl öncesinin hayat tarzını inşa etme çabasına, laik Cumhuriyete ve kadının insan olma hakkına ve bedeni üzerinden yapılan hesaplaşmaya indirilen sert bir tokattır.
Bu zafer, son yirmi yılda üzerimize bir karabasan gibi çöreklenen yıkım ve ihanet sürecine, kadına yönelik sistematik şiddete, insanlığa ait ne kadar değer varsa üzerinde tepinilmesine, zalimliklere ve sapkınlıklara, vahşi bir işgale, yıkım ve talana isyan ve devrim çığlığıdır.
Bu zafer, kadının toplumsal hayatta hak ettiği yeri alması, saygınlığının ve birey olma hakkının geri verilmesi, Atatürk devrimi yoluna dönülmesi için atılan bir işaret fişeğidir.
Bu zafer, 23 yılda İslamcı iktidarın ülkemizi getirdiği sefalet, cehalet ve çürümeye başkaldırıdır.
Bu zafer, cehaletin, yalanın, saldırganlığın ve çapsızlığın, karşı devrimin Türk Devriminin önünde duramayacağının, küflenmiş ideolojilerin tarihin çöplüğünü boylayacağının habercisidir.
Bu zafer, Kuvayımilliye’nin torunlarının zaferidir. Gücünü vatan işgaline başkaldıran, esarete meydan okuyan 100 yıl öncenin ruhundan, cesaret ve kararlılığından almıştır. Genetik hafızamıza kayıtlıdır. Yok edilemez. Unutturulamaz. Kuva-yı İnzibatiye’nin torunlarına inen bu tokat, Cumhuriyet düşmanlarına meydan okumadır.
Bu zafer, ‘bizim inanç olarak Taliban’dan bir farkımız yoktur’ diyen Tayyip Erdoğan’a Taliban’dan farkı olmayanları süpürüp vatanı gerçek sahiplerine teslim edeceğimizin habercisidir.
Bu zafer, eğitim ve insan olma hakkı elinden alınmış, tarikatların karanlık köşelerinde pedofili hastası asalakların kirli emellerine alet edilen kız çocuklarının düştüğü çukurdan çıkarma çağırısıdır.
Cumhuriyetin yetenekli, vatansever ve iradeli kızları, yapılan bütün saldırılara, baskılara ve engellemelere rağmen Türk kadınına Cumhuriyeti savunma ve direnme gücü veren unutulmaz bir hediyeyle onurlandırmış Cumhuriyet kadınının kim olduğunu dosta düşmana göstermiştir.
Mektap Kaynak
Yorumlar kapalı.