ABD; Irak’ta, Libya’da, Afganistan’da olduğu gibi yine başta petrol sahaları olmak üzere tüm özkaynaklara el koyuyor, Fırat’ın doğusunda ise tıpkı ırakta yaptığı gibi gelecekteki Kürt devletine eklemlenmek üzere PKK/PYD’ye ikinci terör garnizon devletini kurduruyor..
İSRAİL; ABD’nin desteğiyle ele geçirdiği kutsal toprakların ardından Golan tepeleriyle birlikte Suriye’nin tüm verimli tarım arazilerine stratejik bölgelerine el koyuyor ve ülkesini %20 büyütüyor..
RUSYA; Ukrayna üzerindeki pazarlıları yapmış, istediği tavizleri kapmış, Esedi bağrına basmış, bu yüzden askeri birlikleri ve her türlü ekipmanı geriye çekmiş bir şekilde İsrail ve ABD’nin yolunu açıyor..
İRAN; Rusya ne derse onu yapıyor, terör gruplarını geri çekiyor, şimdilik ayak altında dolaşmıyor ve Türkiye’den önce kendisine yönelme ihtimali yüksek olan saldırıya hazırlanmayı tercih ediyor..
YA TÜRKİYE; ABD’nin Irak’ta ve Suriye’de koruyup kolladığı, yıllarca başına musallat ettiği, yüzlerce şehide ve milyarlarca dolar zarara mal olan teröristler sınırında iki terör devleti kurmaya hazırlanıyor ve İsrail gemi azıya almış pervasızca işgal faaliyetlerini sürdürüyorken; bu duruma en sert şekilde tarihi bir tepki vermek yerine olanlar karşısında ABD ve İsrail’i kınamakla yetiniyor, DEM’in APO’ya yapacağı ziyareti ve Emevi Camii’nde kılınan iki rekat namazı konuşuyor..
ÖZETLE; Suriye’de seyrüsefer halinde olup son istasyonu Türkiye olan BOP treni hızla yol alıyor..
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, SURİYE’DE NE YAPMALIDIR.!
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki Irak’ta yaptığı hatayı Suriye’de yapmamalıdır! Zira Saddam’ın devrilmesinin ardından çıkan kaos karşısında sınır bölgemizde işbirliği yaparak kontrol altında tuttuğumuzu sandığımız Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Barzani’nin Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) dost görünüp sonrasında PKK’ya göz kırpmak suretiyle ikili oynamışlardır. Bu yüzden de başta Kandil olmak üzere Hakurk, Avaşin, Zap, Metina, Haftanin, Sinat ve Gare gibi kamplar yıllarca başımıza bela olmuştur ve halen bölgesel faaliyetler devam etmektedir..
Türk Hükümeti eğer ki benzer şekilde El Kaide/ İŞİD menşeli toplama bir ordu olan HTŞ lideri yönetimindeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’na ya da Suriye Milli Ordusu (SMO)’na güvenerek hareket ederse benzeri şeyler maalesef ki Suriye’nin Kuzeyinde/Fırat’ın doğusunda, başta Kamışlı olmak üzere PKK/YPG’nin kontrol altında tuttuğu Deyrizor ve Rakka bölgelerinde de olacaktır. ABD/İsrail destekli Özerk Irak Kürt Bölgesel Yönetimi benzeri bir yönetim bu bölgede de kurulacaktır.
Türkiye; Colani’yi ziyaret ederek beyanatlar vermek, ne yapacağı belli olmayan yeni yönetime bel bağlamak, ABD Dışişleri Bakanı ile görüşerek oyalanmak yerine vakit kaybetmeden, PKK/YPG unsurlarının tehdidi altında bulunan ve her geçen gün işgalin yayıldığı bölgeleri kontrol altına alabilmek ve terör unsurlarını imha edebilmek için derhal Kuzey Suriyedeki Kamışlı, Deyrizor ve Rakka (Tabka Barajı) bölgelerine havadan ve karadan askeri harekat başlatmalıdır.
Eş zamanlı olarak bölgede yaşam savaşı veren Türkmenler ve Sünni halkın güvenliği için zırhlı birlik takviyeli ileri karakollar kurulmalı, Süleyman Şah Türbesi ait olduğu yere nakledilmeli ve türbenin başına ise zırhlı birlik takviyeli kalıcı bir bölük ya da tabur konuşlandırılmalıdır.
Bu harekat, Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanana, kuzeyinde özerk bir Türkmen yönetimi kurulana ve tüm PKK/YPG unsurları temizlenene kadar devam etmelidir..
Dr. Vecdet Öz