ABD’nin kışkırttığı Rusya-Ukrayna geriliminde gelinen noktada, Beyaz Saray Rusya’nın her an Ukrayna’yı işgal edeceğini duyurdu ve ABD vatandaşlarının Ukrayna’yı bir an evvel terk etmesi gerektiğini söyledi.
Rusya ve Ukrayna Krizi Nasıl Tırmandı, Bu Noktaya Nasıl Gelindi?
Rusya’nın Doğu Slav Devletine duyduğu tarihsel bağlılık nedeniyle, Ukrayna’nın köklerinin dayandığı Kiev Knezliğinden süregelen ihtilaflı ilişkileri, Sovyetler Birliği döneminin sona ermesiyle ve Ukrayna’nın bağımsızlığıyla yeni bir bir karmaşaya sürüklendi.
Her ne kadar 1991’de Rusya, Belarus ve Ukrayna ile birlikte Bağımsız Devletler Topluluğu’nu kursa da Ukrayna’ya uzanan Batılı devletlerin elleri, Rusya-Ukrayna gerilimini tırmandırdı. Ukrayna’da 2007-2010 arasında başbakan olarak görev yapan, Turuncu Devrimin öncüsü Yuliya TİMOŞENKO döneminde ülke Batıya yakınlaştı.
1997’de Ukrayna ile Büyük Antlaşma’yı imzalayan Rusya, Ukrayna’nın bağımsızlığını tanıdı. Ancak Rusların yaşadığı Kırım Yarımadası’nı 2014 yılında ilhak etti. Ardından Rusya’ya bağlı paramiliter güçler, zengin kömür yataklarının bulunduğu Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde bir ayaklanma için seferber olmaya başladı. Donetsk ve Luhansk’ta “Halk Cumhuriyetleri” ilan edildi, idarenin başına Ruslar getirildi.
Aralık 2019’da Paris’te yapılan Normandiya zirvesinden bu yana taraflar arasında başka bir buluşma gerçekleşmedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir PUTİN, Minsk Mutabakatını uygulamadığı gerekçesiyle Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir ZELENSKİY ile şimdilik yüz yüze görüşmek istemiyor. Putin ayrıca ABD’den, Ukrayna’nın hiçbir zaman NATO’ya katılmamasını ve askerî yardım almamasını açıkça talep ediyor. NATO ise Ukrayna’yı bünyesine katarak, Rusya’ya karşı bölgedeki gücünü sağlamlaştırmayı hedefliyor.
Haber: Ayça Yılmaz
Yorumlar kapalı.