1. Pazarlık masasını iktidar kurdurdu. Amaç; tekrar seçilmenin önündeki engelleri kaldırmak, otoriter rejimi daha kurumsal bir hale getirmektir.
2. Pazarlık masasındaki pasta Türkiye Cumhuriyeti ve onun kurucu ideolojisidir.
3. İktidar, bu işi Öcalan ile götürmek istiyor. Her ikisi de Demirtaş‘ın içeride kalmasını istiyor. Demirtaş DEM‘i Türkiye‘nin partisi yapabilirdi ama istenmedi, içeriye atıldı ve o tren kaçtı. 8 yıldır cezaevinde yatıyor olmanın travmasıyla hala bunu istiyor mu, artık şüphem var.
4. Bahçeli‘nin Öcalan çıkışı Erdoğan‘ın bilgisi ve kontrolü dahilinde yapılmıştır.
5. Teröristlerin silah bırakması mümkün görünmüyor. Öcalan istese de böyle bir şeyi yaptırma gücü yok. Bunu ABD, Kandil ve Suriye‘deki SDG de istemiyor.
6. TUSAŞ‘a saldırı Kandil‘in işi. Vermeye çalıştıkları mesaj ise Kandil de masada olmalı, sürecin belirleyicisi Öcalan olamaz ve elle tutulur bir sonuca ulaşılmadan silah bırakmak mümkün değildir.
7. PKK; 1984‘den bu yana, aşağıda belirttiğim nedenlerle en güçlü durumunda olduğuna inanıyor.
A. Suriye‘de ABD tarafından desteklenen, eğitilen ve donatılan 100 bin kişilik ordusu var ve Suriye‘nin yüzde 30’unu kontrol ediyorlar.
B. Kuzey Irak; adeta Türkiye‘ye karşı terör faaliyetleri yapan Kandil kontrolündeki kamplar silsilesi durumunda.
C. Gazze ve Lübnan‘daki savaşın Suriye ve İran‘ı da içine alacak şekilde büyüme, bölgeselleşme ve bölgenin ABD tarafından yeniden dizayn edileceği düşüncesi nedeniyle konjonktürel olarak ABD ve İsrail’in kendilerine daha fazla ihtiyaç duyacağı değerlendirmesinden kaynaklanan bir özgüvene sahipler.
8. İktidar; Kandil‘i ikna etmek için Barzani‘yi kullandı ama bu mümkün olmadı. Çünkü Barzani‘nin -yumuşak veya sert- PKK‘yı ikna etmek için bir gücü yok.
9. İktidar Mart 2011’de, BOP‘un Suriye bacağını inşa etmek için ABD tarafından vizyona konan vekalet savaşının ateşine odun taşımasaydı; bugün Suriye‘nin yüzde 30’unu kontrol eden ve ABD‘nin desteğini alan 100 bin kişilik, PKK uzantısı olan SDG diye bir ordu olmayacaktı.
10. ABD, AKP, MHP ve DEM; CHP‘nin bu pazarlık masasına oturmasını istiyor ve baskı yapıyorlar. “Yumuşama ve Normalleşme” bir tuzaktı ve CHP liderliği bu tuzağa düştü. Şimdi adına “açılım” demeseler de dibine kadar “açılım” olan ikinci tuzak vizyonda! CHP liderliği bu tuzağa da düşüyor gibi gözüküyor.
Sonuç olarak; CHP bu pazarlık masasından uzak durmalıdır ve bunu açıkça ilan etmelidir. Yoksa kaybeden taraf olur. İktidar 180 derecelik bir dönüşle kazanan tarafa geçer, tüm olumsuz fatura CHP ve MHP‘ye kesilir ve halka derdinizi anlatamazsınız. Ayrıca; gerek dış dinamikler, gerekse iç dinamikler nedeniyle bu masa kesinlikle devrilecektir, bilesiniz!
Türker Ertürk