CHP lideri Özel, Kürt sorununun çözümünün ancak TBMM çatısı altında, tüm partilerin ve toplumsal kesimlerin katılımıyla, şeffaf ve hesap verebilir bir süreçle mümkün olabileceğini vurguladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanı Özgür Özel, Salı günü parti grup toplantısında aynı gün içinde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin İmralı Cezaevi’nde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili açıklamalarına dair yanıt verdi.
“Hodri meydan” diyerek Bahçeli’nin Öcalan’a Meclis’e gelerek örgüte silah bırakma çağrısı yapması çağrısına dair konuşan Özel, “Ben de el yükseltiyorum, Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum” ifadelerini dile getirdi.
Bahçeli’nin bu yaklaşımını da eleştiren Özel, bu tür girişimlerin toplumsal mutabakat olmadan sonuç vermeyeceğini belirtti.
“Görülüyor ki kapalı kapılar ardında bir takım müzakereler, yürütülüyor. TBMM’nin yetkisinde olan bir af, Bahçeli’nin kendi iradesiyle başka hiçbir şeye gerek olmadan ‘Tecrit kaldırılsın, Öcalan Meclis’e gelsin. Ona yan salonda bir kürsü verelim, örgüte silah bırakma çağrısı yapsın’… Bütün sorunlar bitmiştir, başka bir şeye gerek yoktur diyen bir dille karşı karşıyayız.”
Terörün bitmesine ilişkin her türlü desteğe hazır olduklarını belirten Özel, “Türkiye’de bir daha şehit gelmeyecekse, bir daha kan akmayacaksa, anaların gözyaşı duracaksa, bu ülke bir ve beraber olacaksa, bunun için söylenen her söz ve söyleyen her aktör kıymetlidir. Kim ne söylüyorsa bütün geçmişten yaşadıklarımıza rağmen bu sözlere kıymet veriyoruz. Ve CHP olarak diyoruz ki; bu ülkede terörün bitmesine annelerin gözünün yaşının silinmesine biz tam destek vereceğiz,” diye konuştu.
Özel, ancak Kürt sorununun çözümünün ancak TBMM çatısı altında, tüm partilerin ve toplumsal kesimlerin katılımıyla, şeffaf ve hesap verebilir bir süreçle mümkün olabileceğini vurguladı.
“Bu iş, sadece bir aktörün çağrısıyla değil, TBMM’de, tüm partilerin eşit şekilde yer aldığı bir süreçte çözülmelidir” diyen Özel, barışın gerçek anlamda sağlanabilmesi için tüm siyasi aktörlerin ve sivil toplum kuruluşlarının sürece dahil edilmesi gerektiğini savundu.
Özel, CHP’nin terörün sona ermesi yönünde her türlü adımı destekleyeceğini ifade ederken, Bahçeli’nin bu süreçte Meclis’i dışlayan yaklaşımını eleştirdi.
Özel, geçmişte AK Parti’nin Meclis’i dışladığı çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlandığını, bu nedenle yeni bir sürecin de toplumsal mutabakat olmadan başarılı olamayacağını vurguladı. “Meclisi dışlayan bir süreç yeniden felakete yol açar” dedi.
Konuşmasında ayrıca Özel, Kürt halkını Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin eşit bir parçası olarak gördüğünü ve Kürt vatandaşların da devletin sahibi olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getirdi.
“Kürtlere tam olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sahibi olmayı teklif ediyorum” diyen Özel, demokrasi ve kardeşlik çağrısında bulundu.
Bahçeli’nin geçmişte Kürt meselesiyle ilgili söylemlerinin bugün geldiği noktayı eleştiren Özel, Bahçeli’nin bu tür söylemlerinin zaman içinde sıkça değiştiğini belirterek, CHP’nin demokratik çözüm konusundaki duruşunun ise net ve sabit olduğunu vurguladı.
Bahçeli’nin konuşmaları
Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan iktidar ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun” diyerek, İmralı Cezaevi’nde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’a bir kez daha çağrıda bulundu.
“Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın,” diyen Bahçeli, “Umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” sözlerini dile getirdi.
“Terörsüz bir siyaset” için sorumluluk almaya hazır olduklarını belirten Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:
“Herkes ittifak halindeyse değil elimizi, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın.”
Bahçeli, “Milletimizin ayak bağların kalıcı olarak çözmenin kim bilir belki de ilk adımını atmış olacağım” ifadelerini de kullandı.
Bahçeli bir hafta önceki parti grup toplantısında da yine Öcalan’a seslenerek, “Terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin,” demişti.
Şubat 1999’da Kenya’nın başkenti Nairobi’de yakalanan Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği sırada “Ben ülkemi severim. Annem de Türk’tü. Bir hizmet imkanım olursa yaparım. Türkiye’ye dönünce hizmet edeceğim” sözlerini hatırlatan Bahçeli, PKK liderinin “silahları bırakma” yönünde talimat vermesini istemişti.
Türkiye’de çözüm süreci
Çözüm süreci, Türkiye’de 2013-2015 yılları arasında PKK ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.
Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Abdullah Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015’te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye’deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.
28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan Kürdistan İşçi Partisi (PKK), Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.
PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15.000’e yakın kişiyi öldürdü.
PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.