Değerli vatandaşlar, ülkemizi 21 yıldır yönetmekte olan AKP iktidarının, söylem ve eylemlerinin algıya dayalı ve milleti aldatıcı olduğu son deprem olayı ile ifşa olmuştur. Şöyle ki; bir yıl önce Erdoğan, iktidarlarında yapılan işlerin sonucunda her türlü tedbirlerin alındığını ve artık milletimizin “NEREDE bu DEVLET” diye sormayacağını söylemişti. Ancak; 6.Şubat depremi sonrasında üç gün boyunca deprem bölgesinden yapılan tüm çağrılara kulak tıkayan iktidara, depremzedelerimizin “NEREDE bu DEVLET” diye bas bas bağırış ve haykırışlarına şahit olduk.
Öyleyse iktidarlarınca alındığı ifade edilen tedbirlerin gerçeği yansıtmadığı, sadece RANT esaslı söylemlerden ibaret olduğu ortadadır. Nasıl mı? bizzat Erdoğan’ın kendisi riskli alan olarak tescilli birçok yeri risksiz alana çeviren kararı ile o bölgede yaşayan insanlarımızın enkaz altında can vermesine sebep olmuşlardır. Alınan bu karar bilimsel olarak izaha muhtaçtır.
Bu enkaza sebep olanlar gözyaşı dökerek sebep oldukları yangını söndüremezler. Çünkü; AKP iktidarı milletin gözyaşlarına çare olamadığı gibi 21 yıllık iktidarlarında ranta dayalı politikaları sonucu; İmar affı ve riskli alanların risksiz alana dönüştürülmesi ve denetimsizlik ile binaların çökmesine sebep olmuş, kurum ve kurallar ile toplumsal ahlakı çökertmiştir, KIZILAY ve AFAD vatandaşın sığınağı değil yandaşların arpalığına dönüştürülmüş, milletin göz bebeği askerimiz ve polisimiz milletin kendisinden kopartılmış ve depremzedelerle kucaklaşması engellenmiştir.
Yani; milletimiz enkaz altında, AKP yönetimi enkazın tepesinde. Fakat ne istifa gibi onurlu bir davranış, ne özür dilemek gibi erdemli bir duruş, ne de kamu sorumluları hakkında hukuki bir soruşturma ve yaptırım yok. Ama saray ve eşrafı için kaynak yaratma var.
16.Şubat tarihli resmi gazetede yayınlanan 6807 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile Kamu İhale Kanunu bir kez daha değişikliğe uğradı. Bunun anlamı ne yazık ki yine rant paylaşımı ve yandaşlara kaynak yaratılmasıdır.
Özetle, AKP iktidarı kurum ve kuralları ile enkaz altında kalmıştır. Milletimiz oylarıyla, bu iktidarı ve koşulsuz destekçilerini, sebep oldukları enkazın derinliklerine gömecek ve o gün ülke büyük bir felaketten kurtulmuş olacaktır.
Değerli vatandaşlar, deprem kuşağında yer alan ülkemizde bu felaket ne ilk ne de sondur.
M. Kemal Atatürk 1924 Erzurum depreminde yaptığı konuşmada “Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur” demiştir. Atatürk deprem sonrası Erzurum’a giderek 11 gün boyunca halkla birlikte olmuştur.
Çünkü; bu tür felaketlerde halkın moralinin yapılan bütün yardımlardan daha önemli olduğuna işaret eden Atatürk depremden etkilenen köylere gidip halkın arasına katılımıyla Devlet olarak güven ve sevgi ortamı oluşmasını sağlamıştır. Günümüz iktidar temsilcileri bilsin ki, Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderin her alandaki fikirleri ülkemizi karartmıyor aydınlatıyor. Millet “DEVLET NEREDE” diye sormuyor. Tabi onu tanımak değil anlamak lazım.
Diğer yandan bu depremde, İktidarın koordinasyon ve organizasyondaki eksikliklerine rağmen milletimiz, en zor zamanlarda birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeyi geçmişte olduğu gibi bugün de göstermiştir. Milletimiz, şartlar ne olursa olsun milli birlik ve beraberlikle tüm güçlükleri yenmesini bilmiştir. İçinde bulunduğumuz güçlükleri de yeneceğimize inancım tamdır.
Anadolu’nun önce kuruluşunu sonra da kurtuluşunu attığı adımlarla gerçekleştiren Atatürk’ün fikirleri doğrultusunda bizlerde; Günümüz iktidarının yıkmaya çalıştığı Cumhuriyeti kurum ve kurallarıyla yeniden tesis ederek kuruluşu, sonra da milletimizle birlikte sosyal, siyasal ve ekonomik enkazdan kurtuluşu gerçekleştireceğiz. İnanın İyi bir liderle ve bilime dayalı iyi bir planlama ile ülkemizde aşılamayacak hiçbir zorluk yoktur. Hep birlikte KURTULUŞ için…
22.Şubat.2023
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)
Yorumlar kapalı.