Değerli vatandaşlar, toplumun her bir ferdi iktidarın beceriksiz uygulamalarının sonucu muhatap olduğu sosyal ve ekonomik sorunları çözmek için ciddi bir uğraş vermesine rağmen ipin iki ucunu bir araya getirememektedir. Bu sorunlar ve çözümsüzlük içerisinde kıvranan toplumun dayanışmadan da yoksun bırakıldığı ülkemizde bireysel mutluluk dışında toplumum tümü mutlu olabilir mi? Bu durumu bir örnek uygulama ile anlatayım;
Bir öğretmen çocuklara birer balon verir ve isimlerini yazarak şişirmelerini ister. Daha sonra bu balonları karışık bir şekilde sınıfa atar ve çocuklara 5 dakika içerisinde balonlarını bulmalarını ister ancak süre dolduğunda çocukların tamamı kendi balonunu bulamaz.
Sonra sınıfta dağınık olan balonlardan en yakın olanı almalarını ve sahibine vermelerini ister. Çocuklar 2 dakikadan daha kısa bir sürede balonlarını ellerinde bulurlar. Öğretmen çocuklara dönerek şöyle der: “balonlar mutluluk gibidir, sadece kendin için ararsan bulamazsın, fakat herkes birbirinin mutluluğu için uğraşırsa kendi mutluluğunu da bulur.”
AKP iktidar yönetimi taraflı tutumuyla tam da bu duyguyu yok etmesi nedeniyle bana göre toplumsal dayanışmanın önündeki en büyük engel durumundadır. Yani, Kuvvay-ı milliye ruhu ortadan kaldırılmak istenmektedir. Bireylerin refah düzeyleri, sosyal desteği, yaşam tarzları, özgürlükleri, sağlık ve eğitim durumları toplumun mutlu olmasında önemli etkenlerdir. Bu etkenlerin kalıcılığı sevgi, saygı ve hoşgörü üzerinden sağlanabilir. Ancak;
Anayasamız gereği toplumun refah ve huzurunu sağlama görevi olan AKP iktidarı varlığını borçlu olduğu toplumun bireysel hak ve özgürlüklerini yok sayması, toplumu ayrıştırması ve iktidar gücünü küresel güçlerin emrine vermesi sonucu hoşgörüden yoksun bir toplum olmamız kaçınılmaz olmuştur. Özetlersek;
Laiklik ilkesini yok sayan, yurttaşlık fikri yerine tebaa kültürünü yaygınlaştırmayı amaçlayan, iktidarını kutuplaştırma üzerine kuran ve muhalif kesimleri “dinsiz” ve hain olarak gören AKP zihniyeti, çağdaş demokrasinin ilkelerini hiçe sayarak tüm devleti “ilahi” yetkilerle donatılmış tek adamın şahsına indirgedi. AKP 22 yıllık iktidarında devleti ele geçirdi ve yeni bir rejim kurmaya çalışıyor. Ancak kendi istediği gibi bir toplum inşa edemedi, edemeyecektir. Erdoğan yönetiminin, ülkede satılacak bir değer kalmayınca plansız borçlanması ve aldığı borçları rant ekonomisini köpürtmekte kullanması ve sıcak paranın ülkeden çekilmesiyle rant ekonomisi çökmüştür. Bu çöküşe sebep olan AKP yönetimi, günahlarının bedelini ise 85 milyon vatandaşımıza ödetiyor.
Komşularla sıfır sorundan değersiz yalnızlığa,İnsan haklarının ihlali, özgürlüklerin kısıtlanması, uluslararası sözleşmelere aykırı davranılması, anayasamızın çiğnenmesi, eğitimde fırsat eşitliğinin kaldırılması, sağlık hizmetlerinin çökmesi, madencilik ve enerji kaynaklarının peşkeş çekilmesi, hak-hukuk ve adaletin yok edilmesi, tarikat ve cemaatlerin etkin olması, siyasal İslam tezinin legalleştirilmesi, lüks ve şatafatın itibardan sayılması, üniversitelerin bilimden uzaklaşması, liyakatin yerini sadakatin alması, halkın ayrıştırılması , yoksulluğun kader olması, ülkemizin yolsuzluk-kaçakçılık ve uyuşturucu merkezi olması nedeniyle gri listede yer alması, vs. gibi uygulamaların olduğu ülkemiz insanlarının mutlu olduğu söylenebilir mi?
Bize göre; AKP iktidarı, ümitleri kırılmış, umutları yıkılmış, gelecek endişesi yaşayan mutsuz bir toplumun mimarı olarak küresel güçlerin takdirini, toplumun ise ahını alabilir. Hiç mi mutlu olan yok derseniz, elbette var derim. Oda, Toplumun mutsuzluğu üzerinden mutlu olan saray ve eşrafıdır. 11.Kasım.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)
Yorumlar kapalı.