CHP, Türk Siyasetinin önemli bir kurumudur.
Sn. Deniz Baykal’dan sonra, Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, şimdi de Özgür Özel ile
kuruluş değerlerinden her Kurultayda biraz daha uzaklaştırılmıştır.
Türkiye’nin sürüklendirildiği “Federal Ümmet Devleti” tuzağına düşürülememesi için, CHP TABANINA ihtiyaç olduğundan bu konularda sizleri bilgilendirmek istiyoruz. Bugüne kadar ki uyarılarımızı maalesef dinlemediler. Ne yazık ki, hep bizler haklı, CHP ise hep haksız çıktı!
Kurultaylar-Büyük Kongreler, o partinin üst yönetiminin oluştuğu demokratik ortamlardır. Üst Yönetim, bazı parti çakalları tarafından kurulan kumpaslarla oluşursa, parti tabanı ile üst yönetim arasında kopukluk olur.
Örnek vermek gerekirse; Parti tabanı, %85 oranında “KARUN-PKK Komisyonuna KATILMAMALIYIZ” derken, üst yönetim KATILMA Kararı verdi!
Bergama’da İYİ Parti Kurucu İlçe Başkanı yapmış olan Sn. Nuri Çiftçi bir çalışma yapmış. Kendisine teşekkür ederim.
Ben bu çalışmayı son Genel Seçim ve son Delege sayılarına göre yeniledim.
Edirne CHP;
Son Genel Seçimdeki alınan oy; 114.000 Delege Sayısı; 10 (On)
Diyarbakır CHP;
Son Genel Seçimdeki alınan oy; 76.293 Delege Sayısı ; 24 (Yirmi Dört)
Tekirdağ CHP;
Son Genel Seçimdeki alınan oy; 284,479 Delege Sayısı; 10 (On)
Mardin CHP;
Son Genel Seçimde alınan oy ; 31.955 Delege Sayısı; 12 (On İki)
Bir de EGE Bölgesindeki illerde alınan oy ile DOĞU ve GÜNEYDOĞU Bölgelerinde (İki Bölgede) alınan oy ve Delege Sayılarını inceleyelim.
Ege Bölgesi CHP (Toplam OY);
Son Genel Seçimlerde alınan oy; 2.611.035 Delege Sayısı 150 (Tüm Egede)
Doğu ve Güneydoğu’da CHP (İki Bölgede birden)
Son Genel Seçimlerde alınan oy; 986.454 Delege Sayısı 230 (İki Bölge)
Bu tablonun anlattığı net mesaj şudur:
CHP, Ege-Akdeniz ve sahil kesimlerinden çuvalla oy almış, ama bu oy çoğunluğu Delege bazında Parti Üst Yönetimine yansımamış.
Şimdi anladınız mı, CHP neden (KARUN-PKK Komisyonuna) katıldı?
Neden CHP Yönetimi, Seyit Rıza ve Şeyh Sait’e saygı duyuyor?
Neden CHP Yönetimi, Anaokulundan başlayan Kürtçe-Arapça eğitim istiyor?
Neden CHP Yönetimi, Öcalan’ın taleplerine sahip çıkıyor?
Sizce CHP’nin kuruluş değerlerinden uzaklaşmasında, DEM ile birlikte hareket etmesinde Özgür Özel mi etkilidir, yoksa Başkanlığını Sezgin Tanrıkulu’nun yaptığı Bölücü ekip mi?
CHP Tabanı, temsil yetkisini kimlere verdiğinin farkında mı?
Öyle siyasetçiler gördüm ki;
“Özünü yokladım, özünde nur yok,
Dilinde edep yok, sözünde nur yok,
Kalbinde itikat, yüzünde nur yok,
Sultandır dediler, ben inanmadım!” (A. Karakoç)
Sizler inandınız mı?
Sağlık ve başarı dileklerimle 04 Eylül 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
KÖR MÜ OLDUN AZİZ TÜRK MİLLETİ?
Aşağıdaki linkte tüm gazetelerde ve televizyonlarda yayınlanan resimler var.
Birinde, CB Erdoğan-DEM Parti Gen. Bşk’ı-Gelecek P Gen. Bşk’ı-Deva P. Bşk’ı var. Objektifin almadığı yerde ise MHP Bşk’ı ve İYİ P. Bşk’ı var!
https://hizliresim.com/2zjkamg
Bu resmi, halk diliyle anlatırsak, resimde; Erdoğan-Bahçeli-Öcalan (DEM’İN) esas patronu-M, Dervişoğlu-Davutoğlu-Babacan var.
Şu an Milletvekili olmadıkları için Ümit Özdağ ve Sinan Oğan ise bu resimlerde fiziki olarak yoklar! Yoksa onlar da oradaydılar!
CHP ise tüm uyarılarımıza rağmen, bir türlü DEM’in etkisinden kurtulamadı.
Sürekli savruluyor ve Türk Milletine güven vermiyor!
https://hizliresim.com/5myk9yv
https://hizliresim.com/khinncn
Diğer resimlerinde Musavvat Dervişoğlu ve onun TBMM Grup Bşk. Vekili
Turhan Çömez var. Bir taraftan söylediklerini düşünüyorum, diğer taraftan
CB Erdoğan’ın önündeki duruşlarını görüyorum. 01 Ekim. 2025 tarihli “Siyasette Duruş Gerek” başlıklı yazıda anlattığım işte bu idi!
Aziz Türk Milleti;
Bu resimlerdeki Siyasetçilerin hepsine GÜÇ veren sizlersiniz!
Sizler, ihanete düşmüş bu çapsız, bu yamuk kişilere oylarınızla güç veriyor ve onları iktidar veya iktidar ortağı yapıyorsunuz!
Onlar da tıynetlerinin gereğini yapıp sizlere yoklukla-fakirlikle-yolsuzlukla- ihanetle dönüyorlar, ama sizler kurtulup özgürlüklerini kazanmak için çalışacağına, şikayet bile etmiyorsunuz?
Halinizden memnunsanız, yine bu kişilere oy verecekseniz, bizi neden uğraştırıyorsunuz? Çocuklarımızın, yakınlarımızın hakkı olan birikimlerimizi
sizler için harcıyor, sizlere DOĞRULARI anlatmaya çalışıyoruz.
Sizlerden, Deveyi hendekten atlatmanızı istemiyoruz. İstediğimiz gayet basit.
Türkiye’de Siyasi Parti Genel Başkanlarının BİRBİRLERİ İÇİN, YAZILI BASINDA ve TELEVİZYONLARDA CANLI YAYINDA söyledikleri, yazdıklarını alt alta koyup okuyun. Eğer içinize siner, vicdanınız kabul ederse oy vermeye devam edin!
Fakat, mevcut siyasetçilerin HIRSIZLIKLARINI, sizi SOYDUKLARINI, Cumhuriyeti yıkıp Türkiye’yi FEDERAL ÜMMET DEVLETİNE” DÖNÜŞTÜRECEKLERİNİ, ABD-İSRAİL Projelerinin gerçekleşmesi için köle olarak çalıştıklarını kanısına varırsanız, bunlara OY VERMEYECEĞİNİZİ, açıkça belli edin. E-posta ile, alkışlamayarak, gördüğünüzde sırtınızı dönerek, selam vermeyerek belli edin.
Siyaseti geçim kapısı yapanlar, akıllarını emperyalist devletlere kiraya verenler, Atatürk’ün ordusuna karşı olup Subayları zindana, Teğmenleri Ordudan atanlar, çocuklarınızın geleceğini çalanlar, gerçekte çok zayıf ve korkak yaratıklardır. Beslendikleri tek gıda sizlerin OYLARINIZDIR:
Takdir de karar da sizin Aziz Türk Milleti…
Not;
Yazılarıma, beğeni-alkış gibi emojileri lütfen göndermeyin. Sizlerden ricamız mümkün olduğunca çok kişiye ulaşacak şekilde paylaşım yapmanızdır…
Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Eylül 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
ANADOLU ANA DOLU MU?
CB Erdoğan, Arap-Kürt-Türk, hep beraberiz dedi ya!
Biz Türkler, yıllarca savaştık, vatanın dört bir yanına kanımıza döktük, sınırlarımız çizdik. O zaman yanımızda olmayanlar şimdi ABD-İSRAİL ile birlik olup, vatanımızı parçalamak istiyor! Elbette ki izin vermeyeceğiz…
1804 Sırp isyanından, 9 Eylül 1922 arasındaki 118 senede Anadolu’nun Türk ve Müslüman nüfusu, bir cepheden diğer cepheye koşarak savaşmaktan perişan olmuştu!
Bir taraftan savaş, diğer taraftan en az 7 yıl süren askerlik, salgın hastalıklar, açlık, soğuk yüzünden 40 milyona yakın Türk kırılıp gitmişti…
Osmanlı zamanında askerlik yapanlar, gariban-sabansız kalmış köylüler, yani Türklerdi. Kur’a- İhtiyat- Redif denilen ve sonu gelmeyen askerlik hizmeti sadece Türklerin omuzlarında idi.
Hıristiyanlar askere alınmaz, bedel öderlerdi. Azınlıklar askere alınmazlardı.
İstanbul’da doğanlar, başka yerde otursalar dahi askerlikten muaftı.
Arap Bedevileri, Girit Ahalisi, Arnavutlar askerlik yapmazlardı.
Aşiretlerin çoğu, Irak topraklarındaki Kürt Aşiretler ve Kabileler askere alınmazdı.
Kadılar, Müderrisler, İmamlar, Müezzinler, Tekke Şeyhleri, Medrese talebeleri (sadece İstanbul’da 25 bin medrese öğrencisi vardı), Kabe-i Muazzama,
Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa hademeliği yapanlar, Peygamber Kabirlerinin Türbedarları, Padişah Hizmetinde on dört sene bulunanlar, Devlet Memurları
askerlik yapmazlardı.
Burada bir konuya dikkatinizi çekmek isterim;
Gerek Osmanlının son zamanında gerekse Türk Devleti kurulduktan sonra, devlete karşı yapılan silahlı isyanların tamamında, dış kışkırtmaya da elverişli, elebaşı olan iki unsur vardır; Şeriat düzenini savunanlar ve Bölücü-Kürtçüler!
Bunlar askerlik yapmazlar ve kendi yörelerinde halkı sömürerek krallar gibi yaşarlardı. İsyana gerekçe olarak ne gösterirlerse göstersinler, esas gerekçe “kendilerinin kazanımlarının ellerinden gitmesidir!”
Bu kesimin 28 Şubat’a karşı olmalarının gerekçeleri de inançlarını yaşayamamak, baskılar değildi. Tüm 28 Şubat sürecinde görevden alınan devlet memuru sayısı 3 bin 268 idi.( Üstelik hepsi de mahkeme kararıyla)
FETÖ yüzünden 500 bin kişinin tutuklandığını Bakan söyledi! Hem de haklarında yargı kararı olmadan.
Türkler çeşitli cephelerde vatan uğruna canlarını verirlerken, askerlikten muaf olan azınlıklar çok zenginleştiler. Devletin üst kademelerinde yer tuttular.
Bizler, kendi devletimizi Türklerin yönettiğini düşünürken, yönetim kademeleri bu grupların eline geçti.
2002 yılından bu yana AKP Hükümetlerinde görev yapan bakanları- üst düzey bürokratları-valileri inceleyin, tamamına yakınının bu iki kesimden olduğunu göreceksiniz! Sizce, Erdoğan-Bahçeli-Fidan-Kalın-Hulusi, Türk müdür?
Evet ben Türk’üm desinler, elbette ki onlara inanacağız!! Bizim şüphemizin kaynağı; Bunların Türk Milletine yaptıklarını, bir Türk asla yapmaz!
Değerli Okurlar;
Biz körü körüne milliyetçi değiliz. Biz “Atatürk Milliyetçisiyiz.” Bu yüzden
“Ne Mutlu Türküm Diyene” ilkesine inanır, “Ne Mutlu Türk Olana” ilkesini reddederiz. Bize göre, kendini Türk kabul eden herkes Türk’tür!
Herkesin inancı-etnik kökeni onun onurudur. Böyle bilir ve buna saygı duyarız.
Ama siz, etnik kökeninizden dolayı PKK Narko-Terör örgütünü desteklerseniz veya PKK terörü karşısında susarsanız, İslam’ın arkasına sığınıp, kaçak kurslarda her yıl on binlerce genci Taliban mantığıyla Cumhuriyet düşmanı olarak yetiştirirseniz, vatanınıza ihanet etmiş olursunuz ve kafanıza Türk’ün demir yumruğu öyle bir iner ki, aklınızı kaybedersiniz…
Türk Devletinin her gün Cumhuriyet değerlerinden ve çağdaş dünyadan koparılmasının, dünyada itibar kaybetmesinin en büyük suçlusu AKP’dir.
Türk Düşmanı bu harekete, kendi ayıbını örtmek için destek veren çakma
Türk Milliyetçisi İşlevsiz Doçent de aynı derecede suçludur.
Muhalefet Liderleri, bu konuların farkında bile değiller.
Farkında olsalar, 15 Temmuz için yapılan şova katılırlar mıydı?
Eskimiş, çağdışı kalmış siyasetçileri ve partileri tümden tarihe gömmedikçe ve Türk olarak yaratılmanın, Müslümanlığı seçmiş olmanın gururunu ve sorumluluğunu taşıyan genç vatan evlatlarına Türkiye’nin yönetimini devretmedikçe, başımız dertten kurtulmayacaktır.
Yazının başlığındaki gibi, Anadolu bugün ana mı dolu, yoksa hain mi dolu?.
Anadolu’da bir söz vardır;
Tandır tava geldi, hamur bitti /İşler yola girdi, ömür bitti
Daha yazacak çok şey vardı/ Ama yerimiz bitti!…
Sağlık ve başarı dileklerimle 02. Ekim. 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
