Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze, “liberal faşizm” olarak tanımladığı şeye son vermek için ulusal bir misyon ilan etti ve yöntemlerini Bolşeviklerin yöntemleriyle karşılaştırdı.
Başbakan, düzenlediği basın toplantısında vizyonunu açıklayarak, bu ideolojinin yaygınlaştırılmasında siyasi partilerin ve STK’ların rolünün önemine vurgu yaptı.
Başbakan, “Yüz yıl önce Bolşevikler aynı yöntemleri kullanarak faaliyet gösteriyordu. Bugün liberal faşizm aynı taktikleri kullanıyor. Aileye, çocuklara, yaşlılara, millete, Tanrı’ya veya başka hiçbir şeye saygıları yok” dedi.
Kobakhidze, liberal faşizmle mücadelenin hayati bir “ulusal görev” olduğunu belirterek, faşizmin tamamen ortadan kaldırılması çağrısında bulundu.
Başbakan Kobakhidze, “Bir zamanlar Bolşevikler ülkemizde zafer kazandı. Şimdi, liberal faşizmin zafer şansı yok, ancak çok önemli bir ulusal misyon taşıyoruz; sadece başarısını engellemek değil, aynı zamanda onu tamamen ortadan kaldırmak” dedi.
Başbakan, bazı STK’lar ve siyasi oluşumların, kendisinin “liberal faşizm” olarak tanımladığı akımın ilerlemesinde önemli rol oynadığını ileri sürdü.
Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze, “Bunlar, zengin STK’larla birlikte, liberal faşizmi ve Tiflis sokaklarında bile gördüğümüz ahlaksızlığı teşvik eden iyi bilinen 4 partidir. Bu sona ermeli ve bunu başarmak için mümkün olan her şeyi yapma konusunda tam sorumluluk alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Gürcistan başbakanı, AB üyelik müzakerelerinin 2028 sonuna kadar askıya alındığını duyurdu
Gürcistan medyasına göre, Başbakan Irakli Kobakhidze, Kasım ayı sonunda yaptığı açıklamada, Gürcistan’ın AB üyelik hedefini 2028 yılı sonuna kadar askıya aldığını açıklamıştı.
Başbakan, “Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlatılması konusunu 2028 yılı sonuna kadar gündemimize almama kararı aldık” dedi.
Kobakhidze, Gürcistan’ın AB’den gelecek her türlü bütçesel hibeyi de reddedeceğini belirterek, Gürcistan’ın 2028 sonunun, 2030 yılında AB’ye katılım müzakerelerine başlamak için yeterince hazır olacağı nokta olduğunu söyledi.
Başbakan ayrıca Gürcistan ile AB arasındaki ilişkilerin ikili olduğunu ve böyle kalması gerektiğini belirterek, “Biz köklü bir tarihe sahip, onurlu ve kendine saygılı bir milletiz, dolayısıyla AB’ye entegrasyonu AB’nin bize sağlaması gereken bir lütuf olarak görmemiz kesinlikle kabul edilemez” dedi.