Ne aşkmış be arkadaş?
Bu aşk uğruna, “Ben hayatını adamış bir peşmergeyim” diye övünen Madam Danielle Mitterrand, kocasını bile boynuzladı ama 2011 yılında 87 yaşında öldüğünde, bugünkü “Terörsüz Türkiye” aldatma rezaletini iyi ki görmedi! “Ben bunu nasıl düşünemedim” diye kahrolurdu Fransız Kürtçü.
ABD ve İsrail, İngiltere’nin “Terörsüz Türkiye” oyununa kanıp, Türk Milletinin gönlünü kırdıklarını ve bunun bedelini önümüzdeki dönemde mutlaka ödeyeceklerinin farkında bile değiller.
Bir Kızılderili Atasözü şöyle der;
“Bir nehirde iki balık kavga ediyorsa, oradan az evvel mutlaka bir İngiliz geçmiştir!”
ABD’yi anladık ama o Türk’ü anlamadı. Sevr’i yırttık, Lozan’ı ABD hariç, her devlete imzalattık, ders almadılar. Vietnam’dan, Afganistan’dan, sömürgelerinden postallarını bırakıp kaçan ordunuzla mı bizi tehdit ediyorsunuz? Görüşeceğiz.
İsrail’i de anlıyoruz. Saçma sapan “Vadedilmiş Topraklar” masalına inanıp, çevresine “Soykırım” benzeri katliamlar yapmaktan çekinmeyen bir “Din Devleti” yönetimine sahipler. İsrail, ABD’ye güvenip, saldırgan tutumuna devam ederse, çok kötü yanıldığını önümüzdeki dönemde görecek!
Bunlar bizi üzmez ya da yaralamaz! Tedbirimiz alırız. Bizi yaralayan içimizdeki, ama OY için, ama çıkar için PKK’ya hizmet edenlerdir.
Üzülerek söylüyorum ki, kendilerine biz “Atatürk’ün kurduğu partiyiz” diyen,
Kılıçdaroğlu-Özel-İmamoğlu’nun da bu konuda, Türk Milletinden yana değil, DEM’cilerin yanında durduklarını görüyoruz. Eski ve Yeni Genel Başkanlar bu düşüncelerini CHP Kurultaylarında kamuoyu ile paylaştılar. Özgür Özel, Barzani’nin Rudaw Tv’sine verdiği demeçte, Öcalan’ın yıllar öncesinden yaptığı talepleri destekleyeceğini yeniledi.
İmamoğlu da CHP Cumhurbaşkanı Adayı olarak;
Ana Dilde Eğitimi (Resmi Dil olarak Arapça-Kürtçe’nin tanınacağını),
Kapsayıcı Vatandaşlığı (Eşit Vatandaşlığı) destekleyeceğini,
CHP olarak, Kürt meselesinde 8 başlık olarak hazırlıkları olduğunu, söyledi!
Şu soruları Özgür Özel’e ve İmamoğlu’na (AKP’ye Oy Vermemek için) oy vermiş bir vatandaş olarak sormak ve yanıtlarını almak istiyorum;
-Bahçeli’nin Önder dediği Öcalan’ın ve PKK’nın sözde “Silah Bırakma” bildirisindeki, LOZAN Antlaşmasına ve 1924 Anayasasına karşı olmanın, “Kürt Meselesi” için ana sebepler olduğu tezini kabul ediyor musunuz?
-Lozan Antlaşmasından önce, Sevr’e göre Türk Vatanı parçalanmış bir halde idi! Kürtçülerin Lozan’dan önceki durumları, yani özgürlükleri var mıydı?
Yoksa istenen FEODAL Yapının devamı ve Kürt kökenli insanlarımızın tarihte olduğu gibi, sömürülmelerine devam edilmesi miydi?
-Öcalan’ın, PKK’nın istediği ve CHP’nin Kılıçdaroğlu Başkanlığında 6’lı masada kabul ettiği 1921 Anayasasındaki, her etnik grubun, her mezhebin, her tarikatın kendi partisini kurma özgürlüğü talebine katılıyor musunuz?
Son sorum da şudur;
Sizlerin kabul ettiğiniz ve Türk Milletine dayattığınız bu yıkım şartlarını, ATATÜRK neden kabul etmedi? Gündemine alıp görüşmedi bile!
Sizler, Türk Devletinin kurucusu Büyük Atatürk’ten daha akıllı, daha vatansever misiniz? Sizler, İnönü’den, Bayar’dan, Demirel’den, Ecevit’ten fazla mı bu vatanı düşünüyorsunuz? Türkiye’yi yönetmeyi, ver oyunu al Belediye Başkanlığını, ver oyunu al Meclis Üyeliğini şeklinde yönettiğiniz Belediyeler gibi mi sanıyorsunuz? Ne çabuk adam oldunuz da, ülkeyi yönetmeye başladınız?
Bizzat Öcalan’ın kabul ettiği, 14-15 BİN Kürt Kökenli Vatandaşımızın, PKK tarafından öldürüldüğünü ve PKK savaş kadrolarının en az 1/3’ünün Ermeni militanları olduğunu bilmiyor musunuz?
Sizler, bu coğrafyada, devleti ayakta tutmanın her terör örgütünün isteğine evet diyerek yapılacağını mı düşünüyorsunuz?
Yoksa PKK’dan sonra, sonra hareketlenen Papaz Bartholomeos’un istediği, bazılarının da gönlünden geçirdiği PONTUS olayını mı başımıza bela edeceksiniz?
Biraz okusanız, biraz sorsanız, biraz öğrenseniz ve daha az konuşsanız olmaz mı?
Sağlık ve başarı dileklerimle
02 Haziran 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
AKP’Lİ SAVCILARA DEĞİL, ADALETE GÜVENECEKSİN!
Eğer, dürüst isen, doğru isen, cesaretin varsa, yüreğin yetiyorsa,
AKP İl-İlçe Teşkilatlarındaki Avukatlardan ve Ülkü Ocaklarında çalışmış Avukatlardan “MÜLAKAT SAHTECİLİĞİYLE” SAVCI-YARGIÇ yaptırdığın tetikçilere değil, adalete ve kendine güveneceksin.
Bu yazıyı Cumartesi günü yazıyorum. İki adet daha Duruşma Tebligatı geldi.
Biri Milli Savunma Bakanlığından, diğeri Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığından! İddia ettikleri suçumuz ne imiş?
15 Temmuz Akşamı, Boğaz Köprüsünde silahsız iki Mehmetçiğimizin canlı olarak boğazlarının kesen katillerin neden yakalanmadıklarını (Resimleri mevcut) ve 696 KHK ile bu olaylara karışan ve suç işleyen katillere idari-mali-cezai uygulanmasının yasaklanmasını, eleştirmişim!
Savcılık “Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme” ve “Milli Savunma Bakanlığının İtibarını zedelediğim” gerekçesiyle, belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmamı ve cezalandırılmam için karar verilmesini istiyor!
Aziz Türk Milleti;
Beni suçlayan Savcıların ve onlara talimat veren iktidar mensuplarının hepsinin toplamından fazla Hukuk Devletine-Adalete saygılı biriyim.
Yasaları ve Anayasamızı da bilen, saygı duyan ve uyan bir bireyim.
Türk Devleti ve Türk Milletine hizmet etmiş, bu uğurda ağır bedeller ödemiş bir ailenin ferdiyim. Mahkemelerde, Avukat arkadaşlarımla birlikte savunmamı yaparız, sonucuna da razı oluruz! Sıkıntı yok!
Bunları neden yazıyorum?
Türk Devletinin Anayasasını ve Hukuk kurallarını kimse keyfine göre değiştiremez. Kaynağını Anayasadan almayan bir yetki kullanamaz.
Makamı ve mevkii ne olursa olsun, bunu yapmaya kalkan karşısında bizleri yani Atatürk’ün Kuvvacılarını bulur, hesabını hukuk önünde sorarız.
Kimsenin Türk Devletine ve Türk Milletine milat bildirme hakkı YOKTUR.
FETÖ denen Silahlı Terör Örgütü ile 11 yıl aynı yatağı paylaş, paylaşımda kavga edince milat bildir ve de ki; 17/25 Aralık 2013 öncesi sorgulanamaz!
15 Temmuz 2016 da, FETÖ kalkışması sırasında, köprüde 251 vatandaşımız katledilsin, iki Mehmetçik boğazı kesilerek öldürülsün, sonra bir KHK yayınla ve de ki; “Köprüdeki olaylara karışanlar hakkında, idari-mali-cezai soruşturma yapılamaz!” Oldu, başka bir emriniz? Burası AKP’nin babasının çiftliği mi, yoksa Bedevi’nin Çadır devlet mi?
Siyasi rakibini kumpas ile hapse attır. Gizli tanık ve yalancı şahitlerle dosyaları doldur, suçu olmayan namuslu bürokratları tehdit ettir, ama 2019 öncesi HIRSIZLIKLARA dokunma! Neden? 2019 öncesi Hırsızları-Soyguncuları senin partinden oldukları için mi?
Sen, bu yetkiyi, Anayasanın hangi maddesinden alıyorsun? Böyle bir dünya yok. Önce sen Anayasa ve yasalara uyacaksın ve şunu unutmayacaksın;
Türk Devletinin BİR ve TEK miladı vardır. O da 29 EKİM 1923 tarihidir…
Bak Recep Bey;
Ben, haksız-usulsüz mal-para edinen, hakkında ABD Temsilciler Meclisi tarafından “Araştırma Komisyonu” kurulma kararı alınmış ve bu yüzden rehin alınmış bir siyasetçi değilim!
Senin sık sık, çıkarın için kullandığın Demokrat Parti ve Menderes var ya, onunla ilgili gerçek bir olayı anlatayım da öğren!
Bir kere DP’lilerin içinde HIRSIZ yoktu! Darbenin kurduğu Özel Mahkeme bunu doğruladı. Böyle bir yargılamaya AKP tabi tutulsa, bir tane temiz kişi çıkar mı? Sen kim, Demokrat Parti kim?
Menderes, idama götürülürken MGK Üyesi Subaylardan biri soruyor;
“Serdaroğlu ve Erdem’in zimmetindeki binlerce silah nerede? Bak ölüme gidiyorsun, söyle” der. Menderes; “Devlet sırrıdır, söyleyemem” der.
Aradan 50 yıldan fazla geçtiği için açıklamıştım, bir de sana anlatayım!
Türk Devletinin, Kıbrıs Türklerinin kendilerini RUM Terörüne karşı koruması için Kıbrıs’a gönderdiği ve yarısı DP İzmir MV’i Eczacı Kemal Serdaroğlu’na, diğer yarısı DP Antalya MV’i Sadık Erdem’e zimmetlenip ADA’YA, TMT’YE (Türk Mukavemet Teşkilatı) teslim edilen silahlardı. Senin Türkiye’den kovmaya çalıştığın Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, daha sonra iki beldeye SERDARLI ve ERDEMLİ adını verdirdi!
Ya Tayyip Bey! Geldin gidiyorsun. Öcalan’a-Hizbullah’a-PKK’lılara-Colani’ye, sana ağır hakaret eden Trump’a gösterdiğin sabrın ve yaklaşımın binde birini Türk Milletine göstersen, incilerin mi dökülür? Vicdan sahibi AKP’liler artık yüzümüze bakamıyor…
Sağlık ve başarı dileklerimle
01 Haziran 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
BİR KARAR VERSENİZ!
Ana Muhalefet Partisi CHP’de Kılıçdaroğlu, BABA MUHALEFET.
Ana Muhalefet Partisi CHP’de Özgür Özel, GENEL BAŞKAN.
Ana Muhalefet Partisi CHP’de İmamoğlu, TUTUKLU LİDER…
Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığı sırasında 15 Seçim kaybederek, Erdoğan ne zaman sıkışsa yolunu açarak, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kazanması mümkün olmayan adaylar çıkararak (Ekmelettin ve kendisi gibi), Türk Seçmeninin istediğinin aksini yaparak, BOP Eşbaşkanı Erdoğan’ın görevde kalmasını sağladı!
Ne tuhaf değil mi?
Sanki ikisinin de “Emir ve Komuta Merkezi” aynı imiş gibi, bu merkez hep Erdoğan’ın kazanmasını istiyormuş gibi, Erdoğan ile Türkiye’yi bölecek BOP planlarını beraberce yapacaklarmış gibi, dışardan bakıldığında iki düşman, içerden bakınca iki dost, aynı menzile farklı yollardan giden iki tarikat ehli gibi, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu gayet iyi anlaşan iki bacanak gibiler!
Şimdi bir tanesi, yargıdaki gücünü kullanıp bacanağının tekrar Genel Başkan olmasına çalışıyor, diğeri de “Hacı Yolu” bekler gibi mahkeme yolu bekliyor…
Genel Başkan Özel, sesi çıktığı kadar bağırarak, “Biz AKP ile Anayasa yapmayız. Mevcut Anayasaya uymayan biri ile Anayasa yapacak kadar salak değiliz” diyor. Haftada en az bir kez Silivri’ye giderek, Liderinden aldığı talimata göre konuşuyor!
Tutuklu Lider İmamoğlu ise, T24’ten Murat Sabuncu’ya konuşarak, çok ilginç şeyler söyledi. Abdullah Bahçeli’nin “Yeni Anayasa yapmak için Komisyon Kurulması” önerisine katıldığını söyledi. Daha da ileri giderek Bebek Katili Öcalan’ın taleplerini doğru bulduğunu, örneğin eşit vatandaşlık konusunu önemsediğini ve desteklediğini açıkladı!
Bu Devlet Büyüklerimizin (!) bir araya gelerek bir karar vermeleri gerek.
Erdoğan ve Bahçeli’nin teklifine uyup YIKIM ANAYASASINA destek mi verecekler, yoksa Türk Milletinden yana mı olacaklar?
Yarın, İmamoğlu -AKP-MHP-HİZBULLAH-DEM Partilerinin “Terörsüz Türkiye” adını taktıkları YALANI nasıl çökerteceğimizi ve “HAİNSİZ TÜRKİYE’YE” geçişimizin şartlarını yazacağız…
Türk Milleti, kendisini aldatıp oyunu çalan, sonra da oyunu Bebek-Kadın-Asker-Polis katillerine (Bir Belediye Başkanlığı koltuğu karşılığında) satan Abdullah Bahçelileri artık tanımalı! Bakalım meydanları bundan böyle kimler dolduracak?
Sağlık ve başarı dileklerimle
31 Mayıs 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
