1. Haberler
  2. Dünya
  3. Azerbaycan’ın kara operasyonu sonunda, Dağlık Karabağ’da ateşkes anlaşmasına varıldı. Aliyev ve Erdoğan’ın açıklamaları…

Azerbaycan’ın kara operasyonu sonunda, Dağlık Karabağ’da ateşkes anlaşmasına varıldı. Aliyev ve Erdoğan’ın açıklamaları…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Aliyev’den operasyon açıklaması

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a Karabağ’daki Ermeni silahlı güçlerin silah bırakması ve silahsızlandırılması halinde terörle mücadele tedbirlerinin durdurulacağını bildirdi.

Aliyev'den operasyon açıklaması

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile ABD Dışişleri Bakanı Blinken arasındaki telefon görüşmesine ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamaya göre Aliyev, Blinken ile görüşmesinde Karabağ’da Azerbaycan ordusunca başlatılan antiterör tedbirlerinin gerekçelerini aktardı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile ABD Dışişleri Bakanı Blinken arasındaki telefon görüşmesine ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamaya göre Aliyev, Blinken ile görüşmesinde Karabağ’da Azerbaycan ordusunca başlatılan antiterör tedbirlerinin gerekçelerini aktardı.

Karabağ’daki Ermeni silahlı güçlerden ve son aylarda artan provokasyonlarından, sözde rejimin “cumhurbaşkanı seçimi” yapmasından bahseden Aliyev, provokatif eylemleri önlemek için bölgede yerel nitelikte antiterör tedbirlerine başlamak zorunda kaldıklarını kaydetti.

Aliyev, Azerbaycan ordusunun sivilleri ve altyapı tesislerini hedef almadığını, yalnızca meşru askeri hedefleri imha ettiğini vurguladı.

Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde yaşayan Ermenilerin temsilcilerinin, Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi tarafından yeniden entegrasyon konularını görüşmek üzere defalarca diyaloga davet edildiğini fakat bu davetlerin reddedildiğini hatırlatan Aliyev, antiterör tedbirleri devam ederken de diyalog davetini yinelediklerini ifade etti.

Aliyev, Karabağ’daki Ermeni silahlı güçlerin silah bırakması ve silahsızlandırılması durumunda terörle mücadele tedbirlerinin durdurulacağını belirtti.

KARABAĞ’DAKİ ANTİTERÖR TEDBİRLERİ

44 günlük 2. Karabağ Savaşı sonrası, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki sözde rejimin attığı adımlar tansiyonun yükselmesine neden oldu.

Sözde rejim son günlerde kontrolündeki topraklarda Azerbaycan ordusunun mevzilerine yakınlaşmak, kendi mevzilerini pekiştirmek için siper kazma ve farklı istihkam faaliyetleri ve sabotaj girişimleri gibi bir dizi provokasyonlarda bulundu.

Ermeni silahlı gruplar, son birkaç ayda Azerbaycan ordusunun mevzilerine sistematik şekilde ateş açmaya ve arazilere mayın döşemeye devam etti.

Azerbaycan’dan gelen, sözde rejimin feshedilmesi taleplerine rağmen Ermeni güçlerinin kontrolündeki topraklarda 9 Eylül’de sözde “cumhurbaşkanlığı seçimi” yapılması tansiyonu daha da yükseltti.

Son olarak Hocavent ili Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yolunda Azerbaycan devlet kurumuna ait bir kamyon mayına bastı ve 2 kişi hayatını kaybetti.

Olay yerine giden polis aracının başka bir mayına basması sonucu 4 polis şehit oldu.

Bunun üzerine Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ’da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla yerel antiterör önlemleri başlatıldığını bildirdi. (Cumhuriyet)

ATEŞKES

Azerbaycan’ın askeri operasyon yürüttüğü Dağlık Karabağ’daki Ermeni ayrılıkçılar, Bakü yönetiminin bölgenin Azerbaycan’a entegre olması için görüşme yapma teklifini kabul ettiklerini açıkladı.

Ayrılıkçı yetkililerin yaptığı yazılı açıklamada “Azerbaycan tarafının, Dağlık Karabağ’daki Ermenilerin hakları ve güvenliğini garanti altına alarak bölgenin yeniden entegre edilmesi konusu, yerel Ermeni nüfusunun temsilcileri ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin merkezi makamları arasında görüşülecek. Görüşmeler 21 Eylül’de Yevlak kentinde yapılacak” denildi.

Ayrılıkçı Ermeni güçleri, Azerbaycan’ın savunma hatlarını aştığını ve bir dizi hakim tepeyi ve stratejik kavşağı ele geçirdiğini belirtmişti.

Kendilerine “Artsakh Cumhuriyeti” adını veren Karabağlı ayrılıkçı Ermeniler, bu durumda bölgedeki Rus barış gücünün arabuluculuğuyla, yerel saatle 13:00’ten itibaren ateşkesi kabul etmekten başka çareleri kalmadığını söyledi.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı da ateşkes anlaşmasına varıldığını doğruladı.

Bakanlık, Karabağ’daki Ermeni güçlerinin “silah bırakma, çatışma mevzilerini terk etme ve tamamen silahsızlanmayı kabul ettiğini, tüm silahların ve ağır askeri malzemenin Azerbaycan Ordusuna teslim edilmekte olduğunu bildirdi.

Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Vahan Kostanyan da, “bölgedeki Ermenilerin teorik olarak Azerbaycan’ın hakimiyeti altında yaşayabileceğini, ancak diyaloğun hayati önemde olduğunu” belirtti.

Azerbaycan dün sabah bölgede askeri operasyona başlamıştı.

Bakü yönetimi, “terörle mücadele” operasyonunun, ayrılıkçı Ermeniler teslim olana dek süreceğini duyurmuştu.

Dağlık Karabağ yetkilileri, çatışmalarda ikisi sivil, en az 32 kişinin öldüğünü, 80’den fazla kişinin yaralandığını açıkladı.

Dağlık Karabağ, uluslararası toplum tarafından Azerbaycan toprağı olarak görülüyor.

Ermenistan, 1992’de Dağlık Karabağ ile birlikte Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini oluşturan yedi bölgeyi (rayon) işgal etmişti.

Azerbaycan ordusu son askeri operasyonu kapsamında hem top ateşi hem de füze ve İHA saldırıları düzenledi.

Ordudan yapılan açıklamada, 6 Azerbaycan vatandaşının mayın patlaması sonucu hayatlarını kaybetmesinin, operasyonu zorunlu kıldığı belirtilmişti.

Ermenistan’ın başkenti Erivan’da düzenlenen gösterilerde ise hükümet protesto edildi. Göstericiler, Ermenistan hükümetini Dağlık Karabağ’da krizi iyi yönetemediğini vurguladı.

Başbakanlık önünde toplanan yüzlerce kişi Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın istifasını istedi. Göstericiler, Paşinyan’ı, Azerbaycan’ın saldırılarına güçlü şekilde yanıt vermemekle suçluyor.

Her ne kadar uluslararası toplum da Azerbaycan’ın parçası olduğunu kabul etse de, Güney Kafkasya bölgesindeki Dağlık Karabağ’ın büyük bölüm 31 yıldır Ermenilerin kontrolünde. Dağlık Karabağ aynı zamanda dünyanın halen çözüm bulunamamış en eski sorunlarından biri.

Bölge, 1980’lerin sonunda ve 1990’ların başında Azerbaycan ve Ermenistan arasında kanlı bir savaşa sahne oldu. İlerleyen yıllarda da bölgede şiddet eksik olmadı. Dağlık Karabağ’da en son 2020’de çıkan ve 6 hafta süren çatışmalarda ise binlerce kişinin öldüğü bildirilmişti. 1992-1994 yıllarındaki savaşta Ermenistan zafer kazanmış, 2020’deki savaş ise Azerbaycan’ın zaferi ile sonuçlanmıştı. 2020’deki savaş, ateşkes ve Dağlık Karabağ’da Rus barışgücü askerlerinin konuşlandırılmasıyla son buldu. Ancak Azerbaycan’ın son askeri operasyonu öncesi bölgede aylardır gerginlik artıyordu.

Dünkü KARA OPERASYONU

Azerbaycan, ülke sınırları içinde “anayasal düzeni yeniden sağlamak amacıyla Karabağ’da bir “terörle mücadele operasyonu düzenlediğini duyurdu. Bakü, bölgedeki ayrılıkçı rejimin kendini feshetmesi çağrısını da yaptı. Erivan ise Bakü’yü ‘etnik temizlik’ yapmakla suçladı.

Türk Dışişleri, iki tarafın sonuç odaklı görüşmesinin, sorusunun çözümüne yönelik tek yol olduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamada, Bakü’nün “toprak bütünlüğünü korumaya yönelik attığı adımları destekliyoruz” dedi. Erdoğan, “Karabağ Azerbaycan toprağıdır” mesajı verdi.

Karadağ’ın ayrılıkçı yetkilileri, Reuters‘a yaptıkları açıklamada operasyonda iki sivilin öldüğünü iddia ediyor. Karabağ’a yönelik operasyon Azerbaycan Savunma Bakanlığı açıklamasıyla dünyaya duyuruldu.

Bakanlık “Ermeni silahlı güçlerinin silahsızlandırılması ve topraklarımızdan çekilmesini ağlamak için yerel bir terörle mücadele operasyonu başlattık” dedi ve operasyondan Türkiye ve Rusya’nın haberdar edildiğini bildirdi.

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, Bakü’nün “topyekün saldırısına” karşı Rusya’ya devreye girme çağrısı yaptı. Moskova‘nın ilk tepkisi, Bakü’ye barış anlaşmasına uyulması çağrısı yapmak oldu.

Moskova operasyondan “dakikalar önce” haberdar edildiğini açıkladı. Daha sonra açıklama yapan Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov iki tarafla da temas halinde olduklarını söyledi. Rusya’nın bölgede 2 bin kişilik bir barış gücü bulunuyor.

Azerbaycan bu askeri operasyondan saatler önce dört askerinin ve iki sivilin farklı mayın patlamalarında öldüğünü duyurmuştu.

Bu mayınların ‘Ermeni ayrılıkçı gruplar’ tarafından patlatıldığı savunuldu.

Azeri Savunma Bakanlığı, Ermeni güçlerini Azeri Ordusu mevzilerini “sistematik top ateşine tutmakla” da suçladı. Bakü sivillerin ve sivil tesislerin hedef alınmadığını, operasyonda yüksek hassasiyetli silahların kullanıldığını savundu. Ermenistan Savunma Bakanlığı ise, Ermenilerin ateş açtığı iddiasının gerçeklerle bağdaşmadığını söyledi.

Erivan’da DARBE çağrısı

Erivan'da hükümet karşıtı protestolardan bir görüntü
Erivan’da hükümet karşıtı protestolardan bir görüntü

Bu operasyon sonrası Ermenistan’ın başkenti Erivan’da hükümete tepki gösterileri de düzenleniyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, hükümeti etkisiz kalmakla suçlayanların “darbe” çağrısı yaptığını da söyledi. Ülke muhalefeti Paşinyan’ı Karabağ konusunda zayıf kalmakla suçluyor.

Uluslararası alanda Azerbaycan toprağı olarak tanınan Karabağ’da gerilim bir süredir oldukça yüksek.

Azerbaycan, Aralık ayından bu yana Ermenistan’dan Karabağ’a giden tek kara bağlantısı Laçin Koridorunu fiilen kapalı tutuyor.

Türk Dışişleri’nin açıklaması

Türk Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Azerbaycan’ın askeri operasyonunun, “gayrimeşru Ermeni silahlı unsurların saldırılar ve provokasyonlarına” karşı yapıldığı vurgulandı. Açıklamada, Bakü’nün “kendi egemen toprakları üzerinde gerekli gördüğü tedbirleri almak durumunda kaldığı” kaydedildi.

Dışişleri açıklamasının son paragrafı iki tarafı da masaya çağırıyor: “Azerbaycan ile Ermenistan arasında bugüne kadar titizlikle yürütülen kapsamlı görüşme sürecinin sonuç odaklı olarak devamının sağlanmasının, bölgede barış, güvenlik, refah ve kalıcı istikrarın tesisi için yegâne yol olduğuna inanıyoruz.”

grafik

Son gerginlik

Bölgeyi Ermenistan’a bağlayan ana yol olan Laçin Koridoru günümüzde Rus barış gücünün kontrolünde. Azerbaycan toprağından geçen bu koridor üzerinden Ermeniler gıda ve diğer ihtiyaç malzemelerini gönderebiliyordu. Fakat Azerbaycan yetkilileri Ermenileri bu yolla Dağlık Karabağ’a silah göndermekle suçluyor.

Bu yüzden, bölgeden Kızılhaç’ın ambulansları hariç hiçbir araç geçmesine izin vermiyor. Bunun yerine yardımların Azerbaycan’daki Agdam kentinden Hankendi’ye giden yoldan gönderilebileceğini söylüyor.

Ayrılıkçı yetkililer ise Laçin Koridoru’na alternatif bu yolu kullanmayı kabul etmeleri durumunda, Laçin Koridoru’nun bir daha açılmamasından endişe ediyor, bu yoldan yardım istemektense bölgedeki çiftçilerden depolarındaki mahsulleri paylaşmalarını talep ediyor.

Azerbaycan Agdam Yolu’nun kullanılmasından 24 saat sonra Laçin Koridoru’nu açacağını belirtirken, Ermeniler bu yeni yola bir meşruiyet kazandırmak istemiyor. 30 yıldır süren çatışmaların ardından iki tarafın da birbirine güveni yok. Dağlık Karabağ’daki Ermeni nüfus, burada kıtlığa mahkum edildiklerini savunuyor. (Kaynak: BBC Türkçe)

Tayyip Erdoğan: Karabağ Azerbaycan toprağıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Karabağ Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karabağ Azerbaycan toprağıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurul Salonu’nda BM’nin 78’inci Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

Güven ve Dayanışma içerikli bir temayla toplanan 78. Genel Kurul’un tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Dünyamızın geleceği konusunda geçtiğimiz yıl burada yaptığımız değerlendirmelere kıyasla daha iyimser bir tablo çizmek maalesef mümkün değildir. Karşımızdaki fotoğraf küresel ölçekte giderek daha fazla daha karmaşık, daha tehlikeli sınamalarla karşı karşıya olduğumuz gösteriyor. Kendi ülkemin güneyinde, kuzeyinde, doğusunda ve batısında pek çok çatışma, savaş, insani kriz, siyasi çekişme ve sosyal gerilim yaşanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dünyamızın geleceği konusunda geçtiğimiz yıl burada yaptığımız değerlendirmelere kıyasla daha iyimser bir tablo çizmek maalesef mümkün değil. Karşımızdaki fotoğraf, küresel ölçekte daha tehlikeli sınamalarla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. 

Küresel ekonomik sorunlarla birleşerek sürekli büyüyen bu sınamalarla baş etmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Avrupa’nın doğu sınırlarında yaşanan savaş yol açtığı insani trajediye ilave olarak ekonomiden güvenliğe, enerjiden gıda güvenliğine her alanda ciddi sorunlar ortaya çıkardı. Suriye ile Kuzey Afrika bölgesinde vekalet savaşlarının aracı haline dönüştürülen terörizm kırılganlığı hızla artan uluslararası güvenlik iklimine onarılamaz zararlar veriyor. Küresel güçlerin ihtiraslarını kullanarak büyüyen terör örgütlerinin faaliyet alanları teknolojik gelişmeler ile kötüleşen sosyoekonomik şartlardan da istifade ile adeta bir salgın gibi geniş coğrafyalara yaygınlaşıyor. Yabancı karşıtlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığının yeni bir krize dönüşme emareleri son bir yıldır endişe verici boyutlara ulaştı. Dünyanın hangi köşesinde yaşarsak yaşayalım iklim değişikliği ve buna bağlı doğal afetler artık günlük hayatımızın bir gerçeği haline gelmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yabancı karşıtlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığının yeni bir krize dönüşme emareleri son bir yıldır endişe verici boyutlara ulaştı.

Türkiye 6 Şubat 2023 sabahı gerek büyüklüğü gerek etkilediği alan itibarıyla Sayın Genel Sekreterin ifadesi ile yüzyılın en büyük doğal afetlerinden biriyle karşı karşıya kaldık. Birleşmiş Milletler dahil uluslararası toplumun yardım çağrımıza ivedilikle verdiği cevabın samimiyetini, fedakarca sergilenen çabaları ve ülkemize sağlanan cömert desteği unutmamız mümkün değildir. 50 binden fazla insanını kaybettiği, 850 bin yapının kullanılamaz hale geldiği milyonlarca insanı barındıran şehirlerin adeta yerle yeksan olduğu bu kara günde ülkemize gösterilen dostluk bizler için önemli bir teselli kaynağıdır. Dünyanın 100’ü aşkın ülkesinden yardım çağrımıza destek veren tüm dostlarımıza ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.  

“Libyalı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız”

Depremin yaralarını sarmak, şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Bir kaç gün önce de güçlü tarihi bağlarımızın bulunduğu Libya fırtına ve selin yol açtığı ağır yıkımlara ve can kayıplarına maruz kaldı. Felaketin ardından Türkiye olarak on bini aşkın insanın hayatını kaybettiği, binlerce kişiden hala haber alınamadığı Libya’ya yardım için hemen harekete geçtik. İlk etapta 3 gemi ve 3 uçakla 567 personelin yanı sıra yüzlerce araçtan, binlerce ton iaşe, barınma ve sıhhi malzemeden oluşan yardımları bu ülkeye gönderdik. Sivil toplum kuruluşlarımız da kendi imkanlarıyla bölgedeki çalışmalara katılıyor. Dünyada nerede bir mağdur, bir mazlum varsa yanında yer alan ülke olarak Libyalı kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Dost ve kardeş ülkelerin de Libya halkına yardım için seferber olacağına inanıyorum. Ülkemiz gibi şiddetli bir depremle sarsılan Faslı kardeşlerimize de geçmiş olsun dileklerimi buradan iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Genel Kurul’un bu yılki temasının Türkiye’nin hedefleriyle birebir örtüştüğünü görmekten memnuniyet duyuyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz bu örtüşmenin en somut ifadesidir.

“Güvenlik Konseyi 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir”

Genel kurulun bu yılki temasının Türkiye’nin hedefleriyle bire bir örtüştüğünü görmekten memnuniyet duyuyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında hayata geçirmeye başladığımız Türkiye Yüzyılı vizyonumuz bu örtüşmenin en somut ifadesidir. Küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden, barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten, etkili, kapsayıcı ve insanlığı kucaklayıcı velhasıl tüm insanlığın hayrına bir uluslararası sistemin tesisi çağrımız giderek daha çok yankı buluyor. Genel Sekreter Sayın Guterres’in geçtiğimiz günlerde yaptığı 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan kurumların bugünün dünyasını yansıtmadığı tespitine biz de katılıyoruz. Bu tespit bizim dünya 5’ten büyüktür çağrımızı ifade ediyor. Güvenlik Konseyi artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (BM) Güvenlik Konseyi, artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir.

Kıbrıs’ta yaşanan son hadiseleri bu işi boşalmış adalet ve güven telkin etmeyen kurumsal yapının bir tezahürü olarak değerlendiriyoruz. Barış ve istikrarın güçlendirilmesine yönelik sayısız insiyatife öncülük etmiş bir ülke olarak Sayın Guterres’in barış için yeni gündem oluşturulması çağrısına önem veriyoruz. Bu anlayışla Rusya-Ukrayna savaşının başından beri savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz tezi ile hem Rus hem Ukraynalı dostlarımızı masada tutmaya gayret ediyoruz. Savaşın Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü temelinde diplomasi ve diyalog ile sona erdirilmesine yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: BM ile başlattığımız Karadeniz girişimi ile dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürünü sevk edilmesini sağlayarak küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçtik. Şahsi gayretlerimiz neticesinde girişim üç kez uzatıldı.

(TRT Haber, AA)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Azerbaycan’ın kara operasyonu sonunda, Dağlık Karabağ’da ateşkes anlaşmasına varıldı. Aliyev ve Erdoğan’ın açıklamaları…
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sonsöz Gazetesi | İlkeli Gazeteciliğin Yerel Öncüsü ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin