Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet ÖZ, CHP lideri Özgür ÖZEL ile görüşmesinin ardın düşüncelerini paylaştı. Dr. Vecde ÖZ’ün yazısı:
DEĞERLİ DOSTLARIM,
DÜN CHP GENEL BAŞKANI SAYIN ÖZGÜR ÖZEL’İ ZİYARET ETTİK..
Ziyaretin mahiyetine geçmeden önce yakın geçmişe ilişkin bir hatırlatma yapmak istiyorum;
5 Nisan 2024 günü sosyal medyada çok kısa bir yazı kaleme alarak, “TAŞLAR YERİNDEN OYNAYACAK.! BAYRAM SONRASI İKTİDAR VE MUHALEFET CEPHESİNDE ZUHUR EDECEK ÖNEMLİ GİRİŞİM, DEĞİŞİM VE SÜRPRİZLERE HAZIRLIKLI OLUN.!” demiştim.. (Bu yazı halen Facebook sayfamda durmaktadır dileyen bakabilir..)
Tam da tahmin ettiğim gibi oldu ve biraz gecikmeli de olsa CHP 2 Mayıs 2024 günü sürpriz bir şekilde AKP genel merkezini ziyaret ederek basına kapalı ikili bir zirve gerçekleştirdi..
Müphem zirveye CHP tarafı olarak nedense dar bir heyetle sadece Sayın Genel Başkan Özgür Özel ve CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Namık Tan, AKP tarafı olarak da benzer şekilde sadece Sayın Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş katıldı.!
Görüşmenin ardından ziyarete ilişkin mantıklı bir gerekçe ve görüşmeye ilişkin herhangi bir detay açıklanmadı.!
Basının ısrarlı soruları ise, “Siyasette diyalog ve yumuşama süreci başladı” söylemiyle geçiştirildi!
Bunun üzerine Sayın Özel’in cevaplaması için 4 Mayıs 2024 günü aşağıdaki soruları kaleme aldım ve sosyal medyada yayınladım:
(Tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum)
…..
- Seçimlerin hemen ardından sizi apar topar AKP ile görüşmeye zorunlu kılan asıl, öncelikli ve mücbir konu nedir?
- Eğer ki izah edilebilir bir nedeniniz varsa ki merakla bekliyoruz, AKP ile görüşmeyi tarafsız bir mekan olan Çankaya köşkü ya da TBMM’de yapmak yerine CHP seçmeninin kafasında soru işaretleri ve üzüntü yaratacak şekilde neden bizzatı genel merkezlerine giderek yaptınız?
- Görüşmeyi neden heyet halinde ve kayıt altında değil de dört kişi ve özel olarak gerçekleştirmeyi uygun buldunuz?
- Eski ABD Türk Büyükelçisi Namık Tan’ı beraberinizde götürmüş olmanızın özel bir nedeni mi vardı?
- Ziyaret esnasında muhatabınızla eş ve eşit mesafede olmak yerine neden ikincil bir duruma düşerek oturdunuz? Zira gittiğiniz yer Cumhurbaşkanlığı makamı değil bir genel merkezdi ve muhatabınızın sizi bir genel başkan sıfatıyla ağırlaması gerekiyordu? Neden itiraz etmediniz? Onurunuz incinmedi mi? CHP’li seçmenin incineceğini düşünmediniz mi?
- AKP’yi sebebi ziyaretiniz hakkında kamuoyuna ne zaman detaylı bir bilgi vermeyi ve basın açıklaması yapmayı düşünüyorsunuz?
- Ziyaret sonrası, “Toplantı verimli geçti” dediniz! Bununla neyi kasdettiniz? Hangi konularda verim aldınız ve mutabakat sağladınız?
- Anayasa değişikliği konusu gündeme geldi mi ve bu konudaki düşünceleriniz nedir?
- Görüşmenin hemen ardından sessiz ve suskun kalmış olmanızın asıl nedeni nedir?
- AKP’nin bu ülkeye vermiş olduğu büyük tahribatın, her türlü irtikâp ve rantın hesabını sormaktan, muhalefet yapmaktan vaz mı geçtiniz?
- İleride RTE ve avenesi hakkında devri sabık yaratmamak gibi bir düşünceniz var mı?
- Yakın zamanda AKP ile daha yakın bir işbirliği ve ardından koalisyon gibi bir düşünceniz olabilir mi?
- Size gönül vermiş ve iktidardan hesap soracağınıza inanarak oy vermiş CHP’li seçmen ile AKP’ye duyduğu yoğun tepki nedeniyle oylarını CHP’ye emanet etmiş olan sağ seçmene benzer yeni sürprizleriniz var mı?
- Böyle bir görüşme yapma planınız seçim öncesi de mevcut muydu?
- Görüşme kararınız öncesinde CHP MKYK’sında onaylandı mı? Parti meclisiniz bu konuda ne düşünüyor?
- Yakın yol arkadaşlarınız Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş’ın görüşme öncesi nezaketen onayını aldınız mı? Onlar bu konuda ne düşünüyorlar? Neden tek kelime dahi etmiyorlar?
- Son olarak 1 Mayıs mitingi için Saraçhane engeline takılıp yürüyüş ısrarından vazgeçtiniz ve kısa bir açıklamanın ardından arabanıza binerek gittiniz; yürüyüş heyecanı bir anda söndü. 2 Mayıs günü yapılacak görüşmenin bu duruma bir etkisi mi oldu?
- Sayın Özel, sıra dışı bir süreç başlattınız! Değişmez ilkelerinize ne oldu? Neler oluyor..??
…..
Maalesef sorularıma hiçbir bir yanıt alamadım ve bir gün sonra ikaz mahiyetinde bir yazı daha yayınladım..
Bunun üzerine birçok CHP’li dostum beni arayarak, “Hocam yazmak yerine neden ziyaret edip bunları kendisiyle yüz yüze konuşmuyorsun” diye öneride bulundu. Öneriyi dikkate alarak Sayın Özel’den randevu istedik, gecikmeli olsa da randevu verildi ve görüşmeyi dün gerçekleştirdik..
Görüşmeye kararlaştırıldığı üzere CHP Genel Sekreteri Sayın Selin Sayek Böke ve AP Genel Sekreteri Sayın Ferhat Beran’da iştirak ettiler..
Gelelim görüşmemizin mahiyetine!
Kısa bir siyasi sohbetin ardından kendisine 4 soru sordum;
- AKP’yi ziyaret etme gerekçeniz nedir ve neler görüştünüz?
- Bu ikili diyalog devam edecek mi?
- Sebep oldukları onca felaketten ve ülkenin içinde bulunduğu vahim durumdan sonra yine de kendilerini samimi buluyor musunuz?
- AKP’nin yapmayı tasarladığı kritik anayasa değişikliği konusunda tavrınız ne olacaktır?
- Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapmış olduğu müfredat değişikliği konusunda gereken tepkiyi gösterdiğinize inanıyor musunuz?
- Cumhurbaşkanı’nın tüm yetkileri kendisine devşirdiği Seferberlik yönetmeliği hakkındaki düşünceleriniz nedir ve bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
- Neden erken bir genel seçim istemiyorsunuz?
- Geleceğe matuf olarak Atatürk çizgisinde siyaset yapan partilerle bir işbirliği düşünceniz var mıdır?
Aslında sormak istediğim daha birçok soru vardı lakin Sayın Özel’in bir anda sorularımdan rahatsızlık duymaya başladığını, konuyu değiştirmeye çalıştığını, huzursuzlandığını hissettim ve nezaketsizlik olmasın diye de sorularımı yarıda kesmek zorunda kaldım..
Usulen verdiği cevap ise, “Bizler sorduğunuz sorulara ve tüm ülke sorunlarına ilişkin çözümü AKP ile diyalog içinde çözeceğiz hiçbir endişeniz olmasın” şeklinde tek ve kısa bir cümleden ibaret oldu..
Ben de son söz olarak böylesi bir diyaloğun yanlış olduğunu, bu gelişmeden son seçimde sağcısıyla solcusuyla CHP’ye oy vermiş olan karma seçmenin son derece rahatsızlık duyduğunu, bunun 22 yıl süreyle işlenmiş olan tüm suçlara meşruiyet zemini hazırlamak olduğunu, asıl diyaloğun Atatürk çizgisindeki partilerle kurulması ve hep birlikte erken bir genel seçim talebiyle sert bir muhalefetin yapılması gerektiğini ifade ettim..
Suratlar asıldı, biraz soğuk bir hava esti… ardından izin istedim ve kalktık; Sayın Özel şahsıma ziyaretçileri için memleketi Manisa’da hazırlatmış olduğu geleneksel mesir macunu paketini hediye etti ve bizleri makam kapısının önünden uğurladı..
Bu ziyaretle, yüz yüze görüş hocam diyen CHP’li kardeşlerimin önerisini yerine getirmiş oldum..
CHP’nin izlemiş olduğu bu yol maalesef ki partimizin ve mensubu bulunduğumuz “Kurtuluş İttifakı” partilerinin görüşüyle bağdaşmamaktadır..
Sayın Özgür Özel’in ve izlediği yolda kendisine hak veren CHP’li kardeşlerimin düşüncelerine saygı duyarım..
Ne tesadüftür ki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, tam da Sayın Özel’i ziyaret ettiğimiz gün yaptığı açıklama ile iki hafta sonra CHP genel merkezini ziyaret edeceklerini açıklamıştır. CHP ve AKP’ye saadetler diliyorum..
Anlaşılan odur ki bundan böyle yolumuza Atatürk çizgisinde siyaset yapan ve iktidara hiçbir suretle taviz vermeyen partilerle devam edeceğiz..
Bu birlikteliğin adı ise ileride sık duyacağınız ‘KURTULUŞ İTTİFAKI’ olacaktır..
Sabırla okuduğunuz için teşekkür ediyorum..
Dr. Vecdet Öz
Yorumlar kapalı.