Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu, Koronavirüs CoVID-19’a karşı alınacak önlemleri anlattı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

İstanbul Eğt. ve Araşt. Hst. Acil Tıp Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu ile Koronavirüs Covit 19 Hakkında vatandaşların alması gereken önlemler hakkında konuştuk.

İSTANBUL – ÖZEL HABER

–  İstanbul Eğt. ve Araşt. Hst.  Acil Tıp Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu ile Koronavirüs Covit 19 Hakkında vatandaşların alması gereken önlemler hakkında konuştuk.  İnsanların Koronavirüs ile mücadelede doğru davranışlarına yardımcı olmak umuduyla soru cevap olarak gerçekleştirdiğimiz söyleşi de Sayın Prof. Karcıoğlu sorularımızı içtenlikle cevapladı. Kendisine,  yoğun gündemleri arasında bizlere vakit ayırdığı için teşekkür ediyorum.

Maskeler hangi ortam da takılmalı? Hangi tip maske kullanılmalı? Kullanılması gerek maskenin standarttı nedir? Maskeler kapalı alan da mı yoksa açık hava da mı kullanılmalı?
Sokakta kimse yok ama arkadaş maske takıyor.  İki kişi kapalı alanda bir araya geliyor ama maske yok.  Bu tarz görüntüler insanların kafaların da soru işaretleri oluşturuyor. Vatandaş neyi nerede nasıl yapacağını artık en son görüntülerden kafasında oluşturduğu şekil ile davranmaya başlıyor.  Yardım dağıtanları görüyorsunuz, kiminde eldiven var, kimin de yok, Kiminde maske var kiminde yok.  Görüntü kirliliği dediğimiz bu davranış biçimleri sonucunda vatandaşın doğru davranmasını beklemek hayal olmaz mı ?
Bir soru yöneltmek istiyorum, maskeler hangi ortamlarda kullanılmalı? 
Araba için de maske ve eldiven kullanılmalı mı ? sokağa çıkma yasağında görevli olanların maske ile sokakta dolaşması gerekiyor mu ? Kapalı ortamlarda mesafe kuralına uyulması gerekiyor ama maskeli mi maskesiz mi? Maskeyi kimler kullanmalı?
– Maskeyi hastalık yakınma ve bulguları gelişen kişiler, başkalarını enfekte etmemek için kesinlikle kullanmalıdır. Evde veya sağlık bakım merkezlerinde hastalara bakan kişiler de maske kullanır. Bunun dışında içinde bulunduğumuz salgın ortamında kendini iyi hisseden, yakınması (ateş, öksürük, nefes darlığı) olmayan kişiler de başkalarıyla yakın temasta olacakları zaman örn. toplu taşım araçları, hastane gibi kalabalık ve yüksek riskli ortamlara girme durumunda mutlaka maske kullanmalıdır.
Bulaş açısından en riskli durum, basık, kapalı ve iyi havalandırılmayan ortamda kısa mesafe ile uzun süren yakınlaşmalardır. Bu nedenle havalandırma, maske kullanımı, uzaklığın korunması ve kısa süreli yakınlıklar riski en aza indirecektir. (burası madde madde görselle zenginleştirilerek verilebilir.)
Maskenin burun kısmının oturması için tahriş etmeyecek şekilde bükülebilir tel kullanımı önemlidir.
Sağlık personeli hasta olduğu bilinen veya yüksek şüpheli kişinin odasına girerken medikal maske (N95) kullanır. Gözlük ve önlük (tulum) kullanılması da önerilir. Ayrıca hastanın salgılarının damlacık enfeksiyonuna yol açma riski yüksek bir girişim yapılacaksa (entübasyon, endoskopi gibi) gözlük ve yüz siperliği kullanılmalıdır. Bu durum dışında N95 maske aranması ve kullanılması yanlış olacaktır.
N95 türü maskeler dışarıdan aldığı havayı süzmekte, virüse karşı %95 civarında koruma sağlamakta, ancak havayı dışarıya verirken aynen vermekte, bu da dışarıyı enfekte etme riski taşımaktadır.
Doğru hapşırma-öksürme: Aslında CoVID-19’a karşı alınacak önlemler diğer viral enfeksiyonlara karşı olanlardan farklı değildir. Örneğin hapşırma / öksürme öncesinde bir kolumuzu dirsekten kırarak başımızı dirseğe doğru uzatarak hapşırmak veya öksürmek, mendil ile ağız ve burnumuzu kapatmak basit ama etkili bir başlangıçtır. Doğru hapşırma/öksürme teknikleri topluma, özellikle çocuklara öğretilmelidir.
COVID-19 yayılımını engellemede el yıkamanın önemli olduğunu gösteren harita. İlk şekilde COVID-19 pozitif olgu sıklıkları, İkinci haritada ise tuvalet sonrası el yıkama sıklıkları gösterilmektedir. İlginç rastlantıyla (!) çok el yıkayan ülkelerde olgu sayıları düşüktür.
Vatandaşla muhatap olan görevlilerin (sağlık personeli dışında kalanlar) , çoğunlukla maske takmakta. Maske takan ve fedakarca görev yapan vatandaşların koruyucu elbise giymeleri gerekir mi?
– Sağlık görevlileri ve her an COVID-19 şüpheli olgularla karşılaşma ve yakın temasta bulunma olasılığı olanlar dışında tulum tabir edilen giysileri kullanmak gereksizdir. Ayrıca korumalı elbise ve diğer önlemlerin yalancı bir güven duygusu vereceği de unutulmamalıdır. Fiziksel uzaklık kuralına uyulması ve temasların kısa süreli tutulması en etkili önlemdir.
Marketlerden yapılan alışverişler de alınan ürünlerin evlerde kullanıma geçmeden evvel temizlenmesi gerekiyor mu?  gerekiyorsa nasıl temizlenmeli?
– Açık havadaki alışveriş yerleri daha avantajlıdır, kapalı ve az havalandırılan yerlere olabildiğince girmeyiniz. Yine tercih şansımız varsa bünyesinde el yıkama olanağı olan işletmelere gitmeliyiz.
Alışverişe olabildiğince az kişi gitmelidir. Bir kişinin yapabileceği bir alışveriş için çok kişi ile evden çıkılmamalıdır.
Fiziksel izolasyona uygun olacak şekilde el sıkışma, durup uzunca sohbet etme gibi risk artırıcı etkinliklerden kaçınılmalıdır. Fazla kalabalık olan yerlere girmemeye çalışmalıyız. Kaçınamıyorsak kısa süre için maske takabiliriz. Hapşırma- öksürme için hemen elimize alabileceğimiz kağıt mendili kullanıp onu da hemen çöpe atmalıyız. Olanak varsa bundan sonra da ellerimizi sabun-su ile veya başka bir temizleyici ile yıkamalıyız.
Unutulmamalı ki yaklaşık 1 m uzaklıkta bir kişi ile 10 dakika kadar sohbet edersek virüs bulaşma olasılığı vardır. Onun için zorunlu karşılaşmalarda çok kısa konuşup ayrıldığımızda riski en aza indirmiş oluruz. El sıkışma, sarılmayı zaten artık hiç düşünmüyoruz bile.
● Ambalajsız açıktaki meyve, sebzeleri almak riskli midir? Neden?
– Risklidir. Meyve-sebze yüzeyleri kuru değil nemli yüzey olduğundan virüslerin saatlerce kalabilmeleri olasıdır. Virüs taşıyan bireylerin elleri ile bulaşma söz konusu olabilmektedir. Birçok markette, hatta semt pazarlarında seçerek alma uygulaması kaldırıldı. Bu iyi bir gelişme.
Kural olarak virüsün bir yüzeyden diğer yüzeye geçmesinde 10 saniye gerekli iken yüzeyler nemli olduğunda bu süre kısalmaktadır. Yine de sadece 1-2 saniye süren temasların çok düşük riskli olduğu kabul edilir.
Üzüm veya elma sirkesi ile yıkayarak virüs bulaşmasını engelleme söz konusu değildir.
En önemli konulardan biri de hayvansal ürün ve etleri çiğ yada iyi pişmemiş olarak tüketmemektir. Pişirme virüsü öldüren en garantili yollardandır.
Çiğ de tüketilen salata malzemeleri ve diğer sebzeler için ise yıkama önemlidir. Marul gibi yapraklı yeşillikler için bir kabı çeşme suyu ile doldurup yıkamak uygun olacaktır. Normalde suyla fazla teması istenmeyen mantarlar için de bu salgın ortamında geçerlidir.
Yıkama ile hem virüs hem de bakterilerin yüz kat azaltılabildiği bilinmektedir. Bu da hastalık yapacak sayının altına indiği anlamına gelecektir. Sirke vb kullanımının herhangi bir ek yararı yoktur.
Köklü sebzelerde toprak vb kalıntıları nedeniyle fırçalama sonrasında yıkama gerekebilir. Her durumda yıkama sonrasında hem durulama hem de kurulama doğru olur çünkü susuz-kuru ortamda virüsler çok kısa süre dayanabilir.
İyi haber: Durulama ve kurutma işlemi virüsün hayatta kalma şansını sıfıra yakın düzeye indirmiş olur. Diğer önemli bir nokta ise yıkanıp kurulanan bu ürünlerin tüketmeden önce en az 1 ya da 2 saat bekletilmesidir.
Kötü haber: Marul gibi çok yapraklı çiğ sebzelerdeki tüm virüsler ortadan kalkmayacaktır. Bitkinin dokusundaki küçük gözeneklerde ve çatlaklarda saklanarak ağır klorlu sudan bile kaçınabilirler. Bu nedenle özellikle COVID-19 enfeksiyonuna karşı savunma gücü düşük insanlar, örneğin 65 yaş üzeri, diyabetik, kalp ve akciğer hastalığı olanlar marul gibi çiğ yiyeceklerden kaçınmalıdırlar.
● Ambalajlı ürünlerde risk ne kadardır?
Ambalajlı ürünlerin paketlerinin de çok uzun süre olmasa da bulaştırıcı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle olabildiğince en kısa süreli el teması ile ürün alınmalıdır. Öncelikle kaynağından emin olmadığımız etlere dokunmamalıyız. Şüpheli temas olduğunu düşünüyorsak bu temaslar sonrasında da ellerimizi sabun-su ile veya başka bir temizleyici ile yıkamalıyız. Eve getirilen ürünlerin mümkünse dış ambalaj veya torbaları atılmalı, ayrıca malzemeler birkaç saat uygun bir ortamda temas olmadan bekletilmelidir.
● Kasiyer ile para alışverişi sırasında dikkat etmemiz gereken kurallar nelerdir? Nakit ödeme mi, kart mı tercih edilmeli? Nedenleri nelerdir?
Şüpheli teması en aza indirmek açısından temassız kart en iyisi seçenektir. Bu olanağımız yoksa alışverişte geçici olarak kullandığımız eldivenleri zorunlu para alışverişinden sonra çıkarıp atmak uygun olacaktır. Kasiyer gibi bu tür para alışverişinde uzun süre çalışmak durumunda olanların ise gün boyu aynı eldivenle çalışmaları sakıncalıdır. Sık aralıklarla eldivenin değiştirilmesi ve/veya sık sabunla yıkama veya el dezenfektanı kullanımı bir çözüm olabilir.
İnternet veya telefon ile verilen siparişleri teslim alırken de, olabilen en kısa süreli yakınlaşma ile, getiren kişinin birkaç metre mesafede bırakıp hızla ayrılması ile risk en aza indirilir. Teslim almada da kısa süreli, eldiven kullanımı ile riskli görülen poşet ve benzerlerinin uzaklaştırılması da uygundur.
● Açık veya ambalajlı aldığımız ürünleri eve getirdiğimizde, (yerleştirme, temizleme konusunda) dikkat etmemiz gereken şeyler nelerdir?
Cansız yüzeylerde – özellikle kuru ise- birkaç saatin üzerinde virüs kalmayacağından özellikli durumlar dışında (şüpheli bir kişinin gelip sizin aldıklarınız üzerine öksürmesi/hapşırması gibi) ek önleme gerek yoktur.
 Eve girerken eldiven ve üstümüzdeki kıyafetler için yapmamız gereken şeyler nelerdir?
– Olabildiğince ‘dışarı giysilerimiz’ ayrı ve belirli giysiler olup dışarıda bırakılması uygundur. Dışarıdan girdiğimiz ilk bölüm ‘kirli odası’ şeklinde kullanılıp giysilerin orada bırakılması pratik olabilir. Her gidiş gelişte yıkama zorunluluğu yoktur, çünkü birkaç saat sonra virüsler hastalık yapamayacak kadar azalacaktır. Alışverişte kısa süreli de olsa kullandığımız eldivenleri arabaya binerken veya eve girerken mutlaka çıkarıp çöp kutusun atmalıyız. Eldivenin de en az ellerimiz kadar tehlikeli bir bulaştırma aracı olduğunu unutmamalıyız.
● Kıyafetlerimizi yüksek ısıyla yıkamamız gerekiyor mu?
– 60 derece yeterli.
Sürekli yıkamaktan çatlayan ellerimize ne yapacağız? 
– Sabundan el dezenfektanına kadar değişik kimyasallarla çok sık temas eden ellerimizde doğal floranın, asit-baz dengesinin ve yağ moleküllerinin hızla kaybolması ile kuruma, çatlama, kaşıntı, eritem (kızarıklık), dermatit, alerjik kontakt dermatit ve bakteriyel enfeksiyonlar gelişebilmektedir. Sık eldiven kullanımı da benzer zararlar oluşturabilmektedir.
Temel ilke olarak el hijyenini sağlayacak en az sayıda (en geniş aralıklı) el yıkama özellikle bu tür sorunları yaşayanlar için önerilir. Eldiven kullanarak da el yıkama sıklığı azaltılabilir, ancak uzun süreli kullanımda bulaştırıcılık riski unutulmamalıdır.
Yıkamada sıcak değil ılık veya normal çeşme suyu sıcaklığı daha az tahrişe yol açacaktır. Yıkamadan sonra tam kurutma önerilir çünkü nemli ortam virüsün daha uzun süre canlı kalmasını sağlamaktadır.
Alkol bazlı dezenfektanlar diğerlerine göre daha az tahriş etmektedir.
Bu alanda çok pahalı satılan ürünler olduğu gibi aslında yağ ve nemlendirici içeren herhangi bir losyon veya krem kullanılabilir. Aloe vera içeren ürünler özellikle tercih edilebilir. Eldiven giyilmesi öncesinde de bu ürünlerle korunma sağlanması önerilmektedir.
Gece uyumaya giderken nemlendirici kullanmanın daha etkili olduğu da bildirilmiştir. Vazelin de ekonomik ve etkili bir tercihtir.

Siperlikli maske
Son zamanlarda sosyal medya da dahil olmak üzere siperlik reklamları görülmekte. Siperlikli maskeler hangi alanlarda kullanılmalı. Kullanılan siperliklerin bir özelliğinin olması gerekiyor mu? Standarttı var mıdır?
– Diğer önlemlere uyulması durumunda siperlikli maskenin ek bir yararı yoktur, hobi olarak yine de kullanın tabii. Siperlikli maske Covid-19 taşıma riski yüksek olan kişilerle yakın temasta olan, onlara bakım veren sağlık personeli ve diğer kişilerce kullanılabilir. Yüksek korumalı gözlükler de aynı şekildedir.
El hijyeni olarak adlandırılan ürünlerin bir faydası var mıdır? Varsa hangi özelliklerinden dolayı kullanılmalı?  
– El yıkarken şekilde altyazılarda örneklendiği gibi bir şarkı söylemek süreyi uzatabilmeye yardımcı olur.
Sıcak veya soğuk su ile, 20-30 saniye kadar sabun ile yıkanmalıdır. Pahalı el dezenfektanlarının sabuna karşı üstünlüğü yoktur.
Hasta ve salgıları ile temas eden çevre yüzeylerinin su ve deterjanla iyice temizlenmesi ve dezenfektanların uygulanması (sodyum hipoklorit gibi) etkili ve yeterli olabilir.
ÖZEL HABER TEVFİK ERK / İSTANBUL
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu, Koronavirüs CoVID-19’a karşı alınacak önlemleri anlattı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sonsöz Gazetesi | İlkeli Gazeteciliğin Yerel Öncüsü ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin