Değerli vatandaşlar, sonucu baştan belli olan ancak belki taş kuşa değil kuş taşa değer ümidiyle girilen seçim kaybedilmiştir. Öyle ya hileli zar olduğunu bile bile masaya oturursan kaybetmen kaçınılmazdır. Bu sonuç, iktidarın güçlü olması değil muhalefet partilerinin zayıflığı olarak özetlenebilir. İttifaklar at pazarlığı yaparken seçmenler de oy pazarlığı yapmışlardır. Bu seçim hakkında genel olarak şunları söyleyebilirim;
- 2023 seçimleri sonucunda seçimi kaybeden mutsuzlarla seçimi kazanan mutlular arasındaki ortak özellik, iki tarafın da aynı zamanda umutsuz olmasıdır.
- Yılların biriktirdiği sorunlarla ilgili tespit ve teşhis açısından yetersiz olan siyaset dünyası haliyle seçim kampanyasını doğru yönetememiştir.
- Siyaset ve düşünce dünyasının, ülke geneline yansıyan gelecek umutsuzluğunu iyi anlatamaması.
- Muhalefet partilerinin, 2017 referandumunda YSK’nın mühürsüz oyları geçerli kabul etmesi ve Erdoğan’ın Anayasa 101 ve 116 maddelerine rağmen Cumhurbaşkanı adaylığına itirazda bulunmaması(DOĞRU PARTİ ve TİP hariç) karşısında, yasaların uygulanmasının korunamaması seçmenlerde bu muhalefetin ülke ve milleti neye göre yöneteceği endişesine sebep olmuştur. Yani muhalefet partileri Anayasa’nın ihlal edilmesine sessiz kalmış gerekli tepkiyi hem hukuki hem de fiziksel olarak ortaya koyamamıştır.
- Halkımızın bu tercihi elbette baş göz üstüne ancak görünen o ki milletin büyük bir bölümü politikayı din kabul ediyor. Yani, toplumun dönüştüğü ve dönüşmeye devam ettiği gerçeğidir. Bu durumun sosyolojik açıdan incelenmesi gerekir.
- Sayın Kılıçdaroğlu’nun ülkemize en büyük iyiliği ise bana göre mezhep kavgasına son vermiş olmasıdır.
Yılların biriktirdiği sorunlarla ilgili tespit ve teşhis açısından yetersiz olan günümüz siyaset baronlarının güncel seçim sonuçları üzerinden değerlendirme yapması mümkün değildir. Değerlendirmeyi, tarih-sosyoloji ve siyaset üçgeninde ele alacak olursak bugünün siyaseti ile dünün siyasetinde eksik olan tek şeyin ciddiyetsizlik olduğunu söyleyebilirim. Örnek vermem gerekirse;
Türk düşünür namı değer Sakallı Celal’in, yani Celal Yalnız’ın tavsiyesi halen güncelliğini korumaktadır: Celal Bey Ankara Sultanisinde müdürken, Milletvekili Hamdullah Suphi Bey öğretmen açığı yüzünden acilen yeni mezunlara ihtiyaç duyduklarını bu nedenle 10, 11 ve 12. sınıf öğrencilerinin hepsini sene sonunda mezun edilmesi için ısrar eder. Liyakat takıntılı Celal Bey bu talep karşısında çileden çıkmış, “beyler Meşrutiyeti ilan ettik olmadı, cumhuriyeti ilan ettik yine olmadı, bir de ciddiyeti mi denesek?” demiştir.
Bu seçimler, sonuç olarak demokrasi mücadelesi veren insanlarımızın dirençlerini ortaya koyması açısından sevindiricidir. Erdoğan rejimi devletin tüm imkanlarını seferber etmesine rağmen her iki kişiden birinin laik Cumhuriyet’in devamına oy vermesi bir başarısızlık değildir. Ülkemizin, işbirlikçi iktidarlardan kurtarılması için seçim sisteminin halkın gerçek iradesini sandığa yansıtacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla alınması gereken bazı tedbirler şunlardır.
- Türkiye’nin nüfusunun ve seçmen sayısının sağlıklı olması için acilen nüfus sayımı yapılmalıdır. Şu anda ciddi bir tutarsızlık var. Fazla seçmen sayısı yaklaşık 2 milyon, nüfusumuz ise 100 milyon üzerinde.
- Seçimler elektronik ortam yerine mekanik usullerle yapılmalıdır. (Parmak izi)
- Yurtdışı seçmenlerin oy kullanması yasaklanmalıdır.
- Seçmen belirleme yetkisi tekrar YSK’ ya verilmelidir.
- Parmak izi uygulaması olmazsa Parmak boyası uygulaması geri getirilmelidir.
- YSK’nın oy sayımı aşamasındaki seçimle ilgili verilerine tüm siyasi partilerin aynı anda ulaşmasına imkân sağlanmalıdır.
- Seçimlerde hile yaptığı belirlenen partilere ve kişilere verilecek cezalar ağırlaştırılmalıdır.
- Seçim barajı ve hazine yardımı kaldırılmalıdır.
Değerli vatandaşlar, bu seçimin kazananı demokrasi mücadelesi için direnen demokratlar, kaybedeni ise Erdoğan ve Türk milleti olmuştur. Halk enkazı, enkaza sebep olanın üzerine bırakmıştır. Biz DOĞRU PARTİ olarak milletimiz ve ülkemiz menfaatleri ve kazanımları için her türlü mücadelemizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdürmeye devam edecek ve 2023 seçimleri sonucunda seçimi kaybeden mutsuzlarla seçimi kazanan mutlular arasındaki ortak özellik olan umutsuzluğa UMUT olacağız. 2.Haziran.2023
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)