UKRAYNA İŞGALİ’NDE ROLLER DEĞİŞİYOR: İKİ KUTUPLU DÜNYANIN SONU MU GELİYOR?

Screenshot_20220221_164720

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi 67. gününde. Ukrayna Ordusu’nun ve halkının Rus işgaline karşı büyük direnişi ve her fırsatta Rus ordusunu yıpratma, imha etme ve geri çekilmeye zorlamaya yönelik savaşı nispeten durağan bir döneme girdi. Başlangıçta tüm dünyaya duyurduğu siyasi ve askeri hedeflerini büyük ölçüde kaybetmiş olan Rusya, en azından prestijini koruyabilmeye yönelik olarak yığınaklanmasını değiştirmeye, şu ana kadar işgal ettiği toprakları elinde bulundurmaya devam etmeye, taarruzi silahlar yerine başta tanksavar silahları olmak üzere savunmaya yönelik silahlara ağırlık vermeye, büyük ölçüde kaybettiği hava hâkimiyeti ve hava bombardımanı yerine uzun menzilli füze sistemleriyle harekâta devam etmeye, zaman kazanmaya çalışmaktadır.

Rus ordusunun işgal girişimi artık aleyhine dönmeye başlamıştır. Devlet kademesinde akıldan, uzmanlıktan, hesaptan, plandan yoksun, ben yaptım oldu zihniyetiyle verilen kararla başlatılan haksız bir işgal girişimi, beceriksiz, siyasi ve askeri öngörüden yoksun, dünya politiğini okuyamayan ve dünyayı kendisine göre şekillendirmeye çalışan bir liderin bir ülkeyi ne hale getirdiğinin en güzel örneklerinden birisi olarak tarihe geçecektir. Ukrayna’ya verdiği büyük zararın yanında, Rus halkına da zarar verecek şekilde tek adam olarak verdiği kararlarla Putin, artık dünya siyaset sahnesinden adı kötü anılarak silinen bir lider olarak süresini tamamlayacak, muhtemelen savaş suçlusu olarak yargılanacak, ülkesinin soykırımcı olarak damgalanmasına neden olacaktır.

Savaşta gelinen aşamada, Putin’in eski Sovyetler Birliği ülkelerini tekrar ele geçirme ve çarlık Rusya’sını tekrar kurma düşüncesi artık bir hayalin ötesine geçmiş, Rusya’nın yok olma sürecinin başlangıcına dönüşmüştür. Rusya bu aşamada, kaybettiği siyasi ve askeri prestiji bir ölçüde kurtarabilmek, artık Rusya’dan ümidini kesmeye başlamış olan Ukrayna’daki yandaşlarına bir ölçüde moral verebilmek için bütün gücüyle Donbas bölgesini ve bu bölge ile Kırım arasındaki toprakları ele geçirmeye çalışmaktadır. Çünkü harekâtın gelişimi, Ukrayna’nın nihai hedefinin Kırım olduğunu ve bu güce sahip olmaya başladığını göstermektedir. Rusya artık Kırım’ı kaybetmemenin yollarını aramaktadır. 

Ukrayna, başlangıçta büyük bir güçle saldıran Rusya karşısında süratli bir geri çekilme yaparak Rus ordusunun yoğun şekilde ihtiyaç duyduğu lojistik desteğini sekteye uğratmış, araziyi ve mevsim avantajını akılcı şekilde kullanarak taarruzunu durdurmuş, Rus ordusunun emir-komuta sistemini büyük ölçüde parçalamış, Rus birliklerinin büyük bir bölümü ile hava savunma sistemleri, hava gücünün büyük bölümünü imha ederek kara harekâtında dengeyi sağlamış, deniz gücünü kaybetmesine veya bir bölümünü Tuna nehri deltasında güvenli bölgelere göndermesine rağmen, Rus donanmasına önemli ölçüde zayiat verdirmiş, Rus ordusunu bir ölçüde deniz desteğinden yoksun bırakmıştır. 

Muhtelif istihbarat kaynaklarından alınan bilgiler, Rus ordusunun silah ve teçhizatının büyük ölçüde imha edildiği veya Ukrayna ordusunun eline geçtiği, özellikle hava kuvvetlerinin yaklaşık 1/3’üne yakınını kaybettiği şeklindedir.

Rus ordusu Donbas ile bu bölgeyle Kırım arasında karadan bağlantı için çok önemli olan Mariupol bölgesinde harekâtını yoğunlaştırmıştır. Ancak halen ne Donbas’ı ne de Mariupol bölgesini tam olarak kontrol edememiştir.      

Ukrayna ise birçok bölgede Rus birliklerini imha etmenin verdiği moral desteği ile durum üstünlüğünü ele geçirmiş görünmektedir. Bu arada, özellikle doğu Avrupa ülkelerinden, Rus yapımı en ileri teknolojiye sahip T-72 tankları, diğer Avrupa ülkeleri ve ABD’den alçak ve yüksek irtifa hava savunma sistemleri, savaş uçağı, tanksavar ve uçaksavar silahları, önemli ölçüde mühimmat ve diğer askeri teçhizat ve yine acil ihtiyaçlarda kullanmak üzere önemli ölçüde para yardımı almaya devam etmektedir. Savaştaki düşük yoğunluk dönemi, Rus ordusunun kendini toparlamaya çalıştığı, uzun soluklu bir harekât için gerekli bütünleme ikmalini tamamlamaya, kaybettiği askerlerin yerine yedeklerini devreye sokabilme ve lojistik sistem kurmaya çalıştığını, Ukrayna’nın ise büyük bir güçle taarruz için yoğun şekilde hazırlığa devam ettiğine işaret etmektedir.

Ukrayna’nın yeterli hazırlık sonrasında önce Mariupol ve sonrasında sırasıyla Kırım ve Donbas bölgelerine yönelik başlatacağı taarruzla, Rusya önemli güçlüklerle karşı karşıya kalabilecektir. Nitekim Ukrayna, Rus ordusunun Kırım’dan sağladığı lojistik destek için hayati öneme sahip demiryolunu ve bu demiryolunun geçtiği köprüleri imha etmiştir. Rus ordusu Kırım’dan ikmal yapamamaktadır. Ukrayna taarruz için hazırlıklara devam ederken, Rus ordusunun lojistik desteğini sağlayan ve Rus topraklarında yer alan petrol rafinerileri de dâhil lojistik üslerini füzeler, taarruz helikopterleri ve sızdırdığı birlikler vasıtasıyla vurmaya devam etmektedir. Bu operasyonlar, işgal için Ukrayna’da bulunan Rus birliklerini büyük sıkıntıya sokmasının yanında, Ukrayna’daki Rus yandaşları üzerinde de büyük moral çöküntüsüne neden olmakta, 2-3 günlük bir sürede işgal edileceği iddiasıyla girilen bir ülkenin artık Rusya içlerinde, hatta sınırdan 150-160 kilometre içeride bulunan kritik hedeflere yönelik son derece isabetli atışlar ve operasyonlar yaptığını göstermektedir. Yani Ukrayna taarruzi harekât için yalnızca ordusunu hazırlamakla yetinmeyip, düşmanını da zayıflatmakta, moralini bozmaya devam etmekte, takviye almasını ve toparlanmasını önlemeye çalışmaktadır.

Ukrayna taarruz için hazırlıklarına devam ederken, NATO ülkelerinin deniz unsurları da Baltık bölgesinde tatbikatlara devam etmektedir. Bu tatbikatlar, 74 yıl süreyle NATO’ya girmeyen ve tarafsız kalmaya çalışan, ancak Rus tehdidine karşı Mayıs ayı içerisinde NATO üyeliği için başvuru hazırlığı içinde oldukları bilgisi alınan Finlandiya ve İsveç’e destek vermenin yanında, Rusya’nın bu bölgeden Ukrayna cephesine güç kaydırmasını engellemek, Rusya’nın başta Moldova olmak üzere diğer doğu Avrupa ülkeleri ve Kafkas bölgesindeki işgal girişimlerine karşı belki de yeni bir cephe açarak onu iç hat durumunda bırakmak olduğu açıktır. Putin, ABD’nin kendisi için kazdığı kuyuya düşmüştür. Bu savaş, özellikle ABD başta olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri tarafından uzatılacak, Rusya’nın ve Rus ordusunun iyice yıpranması sağlanacak, belki de en son aşamada Rusya Federasyonu’nun parçalanması sağlanacaktır.    Sürenin uzaması Rusya’nın aleyhinedir. Yaptırımlar nedeniyle ekonomik, siyasi ve askeri olarak güç kaybetmeye devam eden Rusya, özellikle Putin’in inadı ve tek adam olarak her şeye ben karar veririm anlayışı ile istemese de ülkenin yok edilmesini sessiz şekilde izlemeye devam edecektir. Artık Rusya bir süper güç olmaktan uzaklaşmaya başlamasının yanında, halkın yaşayacağı ekonomik sorunlar nedeniyle bir iç savaşa da sürüklenebilir. Rusya’nın kendisine yardım edebilecek güçlü bir ülke bulması artık imkânsızdır. Uzun soluklu bir yıpratma savaşı Ukrayna’nın lehine, Rusya’nın aleyhine olacaktır. Rusya’nın ve Putin’in tek kurtuluşu bir an önce barış masasına oturmak, Kırım dâhil işgal ettiği topraklardan çekilmektir. Çünkü bu aşamadan sonra Ukrayna savaşın gidişatını lehine çevirme yönünde daha avantajlı durumda olduğundan, yalnızca Donbas’ın işgalden kurtulmasıyla yetinmeyecek, harekâtı eninde-sonunda Kırım’ı da geriye alacak şekilde yürütecek, batıdan bu yönde bir baskı ve destek de görecektir.  

01.05.2022

Haydar ATEŞ 

Exit mobile version