TÜRKİYE’DE EMEKLİ GERÇEĞİ

mehmet-akkaya

AKP iktidarı 2024 yılını “Emekliler Yılı” ilan etmişti.

Emekliler yılı olunca ne oldu emeklilere?

Emeklinin gasp edilen aylık bağlama oranları yeniden yüzde yetmişe mi çıkarıldı?

TURBAN’ın ve kamu kurumlarının emekliler ve emekçiler için yapılan, Özal’dan başlayıp AKP’ye kadar özelleştirmecilerin sattıkları, yok ettikleri ucuz tatil tesisleri, yeniden mi açıldı?

Banklarda güneşlenmeyi tatil yapmak sayan emekli, tatile gidecek hale mi geldi?

Aylıkları yükseltildi ve artık ay sonunu getirebiliyor mu emekli?

Ne verdiler emekliye?

Öğrenci Yurtlarında 15 Ağustos öncesinde bir ay ücretsiz konaklama hediyesi verildi.

Nasıl gidecek, ne yiyecek, ne içecek peki?

Bu göz boyamaları bir yana bırakırsak emekli gerçeği şudur;

  • Emekliler, 1980, 1999 ve 2008 yıllarında aylık bağlanma oranları gasp edilerek yüzde 70’den yüzde 35’e düşürülen, boğaz tokluğuna bile yaşama olanağı elinden alınan sefillerdir.
  • 6 milyon 80 bin emeklinin aylığı 17 bin TL’nin altındadır.
  • 5 milyon 120 bin emekli, 17 bin ile 18 bin TL arasında aylık almaktadır.
  • 2 milyon 880 bin emekli 18 bin ile 20 bin TL arasında aylık almaktadır.
  • 1 milyon 280 bin emekli 20 bin ile 25 bin TL arasında aylık almaktadır.
  • 649 bin emeklinin aylığı ise 25 bin TL üzerindedir.
  • Görüldüğü gibi 6 milyon 80 bin emeklinin aylığı taban aylığın bile altındadır. Kök aylık denilen ucube destek sağlanmaktadır.
  • Emeklilerin yüzde 94’ü asgari ücretin altında aylık almaktadır.
  • Aylığı ile ortalama bir ev kirasını verebilecek olan emekli oranı sadece yüzde 4 kadardır.
  • Emeklinin yüzde 96’sı, iki emekli aylığı ile bir ev kirasını bile karşılayamaz durumdadır.
  • Emekli aylığı ev kirasına yeten emekli ise, yemeye, içmeye, ısınma, aydınlanma gibi yaşamak için zorunlu ihtiyaçların hiçbirisine verecek bir kuruşu bile kalmayacak olanlardır.
  • Emekli, belediyenin ucuz halk ekmek kuyruğundadır.
  • Emekli belediyelerin ucuz kent lokantası kuyruğundadır.
  • Emekli semt pazarlarında akşam ucuzluğunu bekliyor
  • Emekli semt pazarında fiyat ucuzlasın diye akşamı beklemektedir.
  • Emekli, pazarcının atıklarını toplamaktadır.

İşte 25-30 yıl boyunca bu topluma, ülkeye hizmet eden emeklinin düşürüldüğü gerçek budur.

İnternet gazetesi olan Oksijen’den Mine Şenocaklı, 12 Aralık tarihli haberinde, emeklinin fark edemediğimiz başka bir gerçeğini ortaya çıkardı.

Ankara’da Ulus ve İtfaiye Meydanında ucuz otellerin, tuvalet ve banyo dahi bulunmayan odalarının emeklilerle dolu olduğunu saptadı.

“Gündüzleri iş arıyor, ucuz ya da bedava yemek veren yer arıyorlar.”

Bir emekli, “diyorlar ki ‘Türkiye’mizde adalet var.’ Adalet zengine var, bizim gibi garibanlara yok! Meclis’teki o milletvekilleri hiç düşünüyorlar mı acaba, bu maaşa geçinilebilir mi? Bizim vergilerimizle maaşlarını almayı biliyorlar ama…” diyor.

Akşam yiyeceği bulunan “poşette ne var” diye soruyor gazeteci. “Gözleri dolarak açıyor poşeti; Üç yumurta, iki de ekmek çıkıyor.”

Ankara’dan sonra İzmir’den Ege’de Sonsöz’ün haberi;

“İzmir Basmane’nin ucuz otelleri emeklinin yatakhanesi oldu. Gecesi 200 ile 350 TL olan otellerde emekli, ölmeden yaşamaya çalışıyor. Otellerin çoğunda odalarda banyo ve wc yok.

Aldıkları üç kuruş para… Gündüzleri de bedava yemek veren yerleri arıyorlar.”

İzmir’den sonra Eskişehir’den haber;

“Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Yaşam Merkezi, kapılarını emeklilere açtı. 6 aydır orada barınmaya çalışan emekliler var”. (17 Aralık 2025 – Nefes)

Otellerden sonra terminallerden haberler gelmeye başladı.

18 Aralık 2925 tarihli Nefes Gazetesi, Ankara’da terminalin gözden uzak üst katlarındaki banklarda yatan 70’den fazla emekli saptıyor. Haber yapıyor. Haber duyulunca Ankara Büyükşehir Belediyesi 11 emekliyi barınma merkezlerine almış.

Ya diğer emekliler?

Ya diğer iller?

Atatürk’ün milletin aynadaki görüntüsüdür dediği emekli, işte bu durumda.

Mehmet AKKAYA

Exit mobile version