Son Osmanlı padişahı Vahdettin‘e hakaret ettiği için hakkında soruşturma açılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç SOYER, idam sehpesına çıkarsalar da geri adım atmayacağını vurguladı.
Vahdettin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasının ardından, 17 Kasım’da İngiliz Malaya zırhlısına binerek ülkeyi terk etmişti.
Türk-İş Ege Bölge Temsilciliği ve bünyesindeki sendikaların başkanları, hakkında soruşturma açılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i Egemenlik Evi’nde ziyaret etti. Soyer, “Sonuna kadar aynı şeyleri söylemeye devam edeceğim. Son nefesime kadar, idam sehpasına çıkarsalar orada da aynı şeyi söyleyeceğim” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e 9 Eylül İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılı kutlamalarındaki konuşmasından dolayı açılan soruşturma sonrasında başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerinden gelen destekler çığ gibi büyüyor. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Ege Bölge Temsilciliği ve bünyesindeki sendikaların şube başkanları Soyer’i makamında ziyaret etti.
Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak “Sizin yanınızda olduğumuzu söylemek için kendi evinizde ziyaret etmek istedik. Yakın zamanda hakkınızda açılan soruşturmalar var. Güneş balçıkla sıvanmaz. Ege’nin incisine kimse darbe vurmaya kalkışmasın. Siz rahat olun. Bir şey çıkacağını düşünmüyoruz. Biz de sizin arkanızdayız” dedi
– Tam kadro burada bulunmuş olmanız benim için çok değerli. Gösterdiğiniz hassasiyet, verdiğiniz destek, gözlerinizde gördüğüm kardeşlik, yoldaşlık benim için çok kıymetli. İnsan bir sıkıntıya, zora düştüğünde yakınlarının ne düşündüğünü bilmek istiyor, yanında görmek istiyor, ondan güç almak istiyor. İyi ki varsınız. Biz bu süreçleri yaşadık. Acısıyla, tatlısıyla, eksiğiyle, artısıyla her şeyi yaşadık. Ama ben şunu biliyorum ki; biz Türkiye’ye demokrasi dersi verdik. Bu belki de hepsinden kıymetli.
– Her zaman her konuda anlaşmıyor olabiliriz. Biz bu memleketin evlatları olarak, bu memleketi daha gelişmiş bir seviyeye çıkarmak, bu memlekette yaşayan insanların yaşam kalitesini yükseltmek, emeğin hakkını vermek için mücadele ediyoruz. Kolay değil. Her şey bunun aleyhinde, her şey bunu bozmak için. O yüzden yaptığımız iş hiç kolay değil.
Soruşturmalar hakkında da konuşan Soyer şöyle devam etti:
– 100 sene öncesine geri götürmeye çalışıyorlar. Tarihi yargılamaya çalışıyorlar. Tam bir akıl tutulması. Biz Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına giderken, daha nasıl iyi şeyler yapabiliriz, bu Cumhuriyeti daha nasıl ileriye taşırız, daha nasıl demokrasiyle taçlandırırız, daha nasıl hizmet yaparız gayreti içindeyken 100 sene öncesine geri götürmeye çalışıyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Buradaki öznenin ben olması önemli değil. Yarın sen olursun, öbür gün bir başkası olur. Bu böyle bir şey. Ama önemli olan arkadaki niyet. Buradan ne çıkar bilemem.
– Ama ne olursa olsun sonuna kadar aynı şeyleri söylemeye devam edeceğim. Son nefesime kadar, idam sehpasına çıkarsalar orada da aynı şeyi söyleyeceğim. Çünkü eğer bunlara sahip çıkmayı başaramazsak, yarın elimizde ne varsa hepsini kaybederiz. Bu bence son noktası. Mustafa Kemal Atatürk’le onun Nutuk’taki sözleriyle, hesaplaşma içine girmeyi düşünmek bile muazzam bir küstahlık içinde olduklarını gösteriyor. Bunu da yaşadık bunu da gördük. Utanıyorum.
Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) İzmir Şube Başkanı Şükrü Günseli de, “Bu sizin şahsınıza yönelik bir iş olarak görülmemelidir. Bu zihniyetin ülkeyi nereye götürmek istediğiyle alakalı somut bir örnek. Geçmiş olmasını diyorum. Hepimiz için geçmiş olmasını diliyorum. Temennim bu zihniyetten kurtulabilmek. Yanınızdayız” ifadelerini kullandı.
Sözcü