Erzincan-İliç’te 13 Şubat’ta siyanürle maden faaliyetinin yapıldığı alanda toprak kayması oluşmuş ve 9 işçi toprağın altında kalmıştı.
Cumhuriyet gazetesinden Cengiz Karagöz’ün yer alan habere göre, siyanürlü toprağın maden işçilerine kaldırtılması gündemde…
Faciadan ders almadan yeni bir faciaya davetiye çıkarıyorlar. Dokuz işçiyi yutan siyanürlü toprağın kaldırılmasında “yine maden işçi”lerin kullanılacağı iddia edildi. Bağımsız Maden-İş Sendikası’nın aktardığı bilgiye göre önceki gece Anagold altın madeni bünyesinde 950’den fazla işçinin çalıştığı taşeron Çiftay şirketi, işçileri kısım kısım işbaşı yapmaya çağırdı. İşçilerin önemli bir bölümünün kaldığı, maden sahasına görece daha uzak ve güvenli kamp alanı boşaltılarak işçiler şantiyedeki kamp alanına taşındı.
Sendikanın konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Çiftay şirketinin çalışmaları kapsamında olağan şartlar altında siyanürle doğrudan temas ettikleri bir nokta yok. Dinamitle patlatma işleminden sonra çıkan cevher ve taşları ilgili bölüme taşımakla görevli olan Çiftay işçilerinin bugün yaptığı iş değiştirilerek siyanürlü toprağın sevkiyatı görevi veriliyor. İşçilere bu işin son iş olduğu, siyanürlü toprak taşındıktan sonra çalışmaya devam etmeyecekleri söyleniyor. Üstelik 18 Şubat itibarıyla dahi alanda yeni kaymalar sebebiyle risk tespit edildi” ifadeleri yer aldı.
Sendikanın dikkat çeken açıklamasının ardından ulaştığımız bir Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) personeli de arama kurtarma süreciyle ilgili Cumhuriyet’e konuştu. Bölgede çalışma yürüten görevlilerin yeterli koruyucu ekipmana ve teknolojik donanıma sahip olmadığını ve ifade eden AFAD personeli şöyle devam etti:
“Siyanür gibi ciddi kimyasal sızıntıların olduğu afetlerde, kurtarma personeli olay bölgesine kimyasalın niteliğine göre koruyucu maske, eldiven, ayakkabı ve kıyafet giymek zorundadır. Normal koşullarda kurtarma ekibi sahadan çıkınca dezenfekte olmak için özel bir alana girer. Ancak AFAD personeli normal kıyafetiyle alana sokuldu. Sahada çalışmalar günlük elbiseyle yürütülüyor. Bırakın dezenfekte işleminin uygulanmasını, çalışanların giydiği günlük elbiseler dahi imha edilmiyor. Sahada olan herkes çok ciddi risk altında. Personel huzursuz ve sahaya girmek istemiyor.”
AFAD personeli ayrıca kurtarma çalışmalarının da etkin bir biçimde yürütülemediğini söyledi.
Dokuz8 Haaber’e göre, işçilere siyanürlü toprağı taşımaları için baskı yapılıyor.
İliç’te emekçilere siyanürlü toprak baskısı! “Ya taşıyın ya da istifa edin”
Erzincan İliç’teki maden faciasında siyanürlü toprağın emekçilere taşıtılmak istendiği, reddeden işçilerin de istifaya zorlandığı iddia edildi.
Erzincan, İliç’te altın madeni faciasının üzerinden yedi gün geçti. Dokuz emekçi hala göçük altında. Bağımsız Maden İş, toprak kayması nedeniyle madende arama- kurtarma faaliyetlerinin durduğunu açıkladı.
Sendikacı Mert Batur, arama kurtarma çalışmalarını taşeron şirket Çiftay işçilerinin yaptığını belirterek şunları söyledi:
“Çalışmalar devam ediyordu. Bir kısım işçinin de katılımıyla devam ediyordu. Dün akşam itibarıyla 10-20 santimlik kayma tespit edildiği için çalışmalar durmuş durumda arama kurtarma dahil olmak üzere. Bugün çalışma yok sahada alabildiğimiz son bilgiler.
Dün ve önceki günlerde Çiftay işçileri iş başı yapmaya çağrıldılar. Orada bir karışıklık oldu, önce arama kurtarmaya destek olmak üzere. Daha sonra siyanürlü toprağın taşınması başka bir yere nakledilmesiyle ilgili bir şey söylendi ama bu Çiftay işçilerinin normalde yaptığı iş değil, onlar dinamit patlatmaları sonrasında cevher de içeren taş ve toprağı alıp ayrıştırma yapılacak bölgeye nakletmekle görevliler. Doğal olarak siyanür ve hiçbir kimyasalla bir temasları yok. İş tanımlarında esaslı bir değişiklik yapılarak siyanürlü toprağın taşınması görevlendirmeye çalışıldılar. Bu sefer şirket göçük altında kalan arkadaşlarımız için bir fedakarlık, onları kurtarma çalışmalarına katılıyoruz gibi söylemlerde bulundu ama işçiler, ‘Bize yaptırılan iş arama kurtarma değil toprağın taşınmasıyla bizi de riske atıyorlar’ diyerek işten kaçınmaya çalışıyorlar. 10-20 santim civarında kaymalar devam ediyor ve başka kaymaları da tetikleyebilir korkusu var. İkincisi de özel ekipman hazırlık içerisinde o iş yapılabilir, bu arkadaşlarımızın bu konuda özel bir eğitimleri donanımları yok kimyasalla çalışmadıkları için.
‘SİYANÜRLÜ TOPRAKTA ÇALIŞTIRILIYORLAR’
Çok sınırlı önlemler var. İşin karşılığı olacak önlemlerin alınmasına uzak bir durum var. Zaten özel bir eğitim gerektiren bir şey kimyasalla çalışma işi. Normalde bu arkadaşlar kamyon şoförü taş toprağı yüklemede çalıştıkları için ancak o sınırda bir eğitime sahipler. Bu arkadaşların siyanürlü toprakla çalıştırılıyor olması iş sağlığı güvenliği açısından da önemli riskler yaratıyor. Hala hareketli olan bir alanda çalışmak da öyle eğitim donanımı olmadan yapılacak bir iş değil maalesef.
‘ÜCRETSİZ İZNE İRADELERİ DIŞINDA KAĞIT İMZALATILARAK ZORLANDILAR’
Çiftay işçileri, arama kurtarma ve iş arasında bir tanım yapılarak çağrıldılar ama yapılan iş siyanürlü toprağın taşınması gerçekten de. Arkadaşlar da çekimser yaklaşınca ‘Ya bu siyanürlü toprağın taşınma işini yapacaksınız ya da ücretsiz izne ayrılacaksınız. En az 3 ay olmak üzere.’ Ücretsiz izin işçinin kendi iradesi beyanı olmadan işverenin gönderebildiği bir şey değil. Dolayısıyla işçi arkadaşlar ücretsiz izne kendi iradeleri ile ayrıldıklarına dair kağıt imzalamaya zorlandılar. Bu tazminatsız çıkışın da önünü açan bir şey önümüzdeki süreç açısından. Şimdi orada iki seçenek bıraktılar, ‘ya çalışın ya da çıkın gidin.’ Bazı arkadaşlar istifa etmek zorunda kaldılar bu riske girmek yerine.”