KKTC’nin (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) kurucu Cumgurbaşkanı Rauf Denktaş‘ın danışmanı ve gazeteci Sabahattin İsmail, Türkiye’de verdiği Kıbrıs konulu konferansların ardından, 6 Kasım tarihinde KKTC’ye dönüş yaptığı sırada Ercan Havaalanı’nda tutuklandığını açıkladı.
Sabahattin İsmail, kendisine ait olmayan bir yazıyı sosyal medya platformundan paylaştığı gerekçesiyle tutuklandı
Sabahattin İsmail X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Haber Kıbrıs gazetesinin Sabahattin İsmail’in tutuklanması ile ilgili haberi:
İsmail: Hak etmediğim bir muamele gördüm
Kuzey Kıbrıs’ın 50 yıllık gazetecilerinden, Basın Şeref Kartı sahibi, yazar ve eski Cumhurbaşkanlığı danışmanı Sabahattin İsmail, dün Ercan Havalimanı’ndan ülkeye giriş yaptığı sırada gözaltına alınmasının ardından kapsamlı bir açıklama yaptı. Olayın duyulmasıyla birlikte hem basın camiası hem de kamuoyundan çok sayıda soru ve tepki gelirken, İsmail yaşanan sürecin “hukuki usule aykırı, anlaşılması güç ve düşündürücü” olduğunu belirtti.
İsmail, iki hafta önce İstanbul, Antalya ve Ankara’da konferans, canlı yayın ve çeşitli temaslar için adadan ayrıldığını, ayrıldığı tarihe kadar polis tarafından ne doğrudan ne de telefonla herhangi bir soruşturma bildirimi almadığını, ifade vermek üzere davet edilmediğini söyledi. Ülkeden çıkışta da hiçbir engelle karşılaşmadığını vurguladı.
Dün saat 15.30’da Ercan’a giriş yaptığı anda muhaceret polisi tarafından karakola götürüldüğünü belirten İsmail, hakkında “mahkeme tarafından verilmiş bir tutuklama kararı olduğu” bilgisinin kendisine iletildiğini, o andan itibaren tutuklu sayıldığını ve gerekirse geceyi polis nezarethanesinde geçireceğinin söylendiğini aktardı. Dışarıda kendisini karşılayan biri olup olmadığının sorulduğunu, olmadığını ifade ettiğini belirtti.
Yaklaşık iki saat sonra Lefkoşa’dan gelen iki polis tarafından Adli Şubeye götürülen İsmail’e, 2024 yılının Mart ayında Facebook hesabında yaptığı bir paylaşım nedeniyle şikayet bulunduğu söylendi. Polis, bu paylaşımın “mahkemede devam eden bir davayı etkileme amaçlı” olduğuna dair Başsavcılıktan görüş alındığını ve bu nedenle hakkında ağır ceza davası açılması yönünde değerlendirme yapıldığını iletti.
İsmail, söz konusu içeriği anımsamadığını, çünkü prensip olarak devam eden davalar hakkında yazı yazmadığını söyledi. Facebook üzerinde yazıyı aradığında ise dikkat çekici gerçeğin ortaya çıktığını belirtti: Paylaşım kendisine ait bir yazı değildi. Türkiye’deki bir haber sitesinde yayınlanan, ilginç iddialar içeren bir haberdi ve kendisi haberi yalnızca “KKTC’de ilginç şeyler oluyor” notuyla, yorumsuz şekilde paylaşmıştı.
“Yazmadığım bir yazı nedeniyle suçlanıyordum. Polis tarafından bana bilgi verilmeden, ifademe başvurulmadan, hakkımda tutuklama kararı çıkarılmıştı. Şok olmamak mümkün değildi” dedi.
İsmail, polise verdiği ifadede suçlamayı reddetti ancak yaşanan sürece ilişkin çok sayıda soruyu yetkililere yöneltti. En kritik sorular şunlardı:
– Şikayet Mart 2024’te yapılmışsa, neden 1.5 yıl boyunca kendisine ulaşılmadı?
– İfadesi alınmadan, eksik dosyayla savcılığa neden görüş soruldu?
– Savcılık, ifadesinin bulunmadığı eksik dosya üzerinden neden ağır ceza davası önerdi?
– Adresi, telefonu ve kimliği aleni bir gazeteci olmasına rağmen, neden ifade için çağrılmadan doğrudan tutuklama kararı çıkarıldı?
– Mahkeme, “Bu kişi çağrıldı da gelmedi mi? Kaçak mı? Neden tutuklama emri istiyorsunuz?” sorusunu neden sormadı?
İsmail, tutuklama emirlerinin ancak ifade vermeye çağrılıp gitmeyenler, kaçaklar veya mahkeme emirlerine uymayanlar için verildiğini hatırlatarak, kendisi için alınan kararın bu kriterlerin hiçbirine uymadığını vurguladı.
Olayın artık basit bir “sosyal medya paylaşımı” konusunun ötesine geçtiğini belirten İsmail, hem Polis Genel Müdürlüğü’nü hem de bağlı olunan askeri komutanlığı, savcılığı ve Yüksek Mahkeme Başkanlığı’nı süreci incelemeye davet etti.
Açıklamasının sonunda sert bir değerlendirme yapan İsmail, “Sahte diploma alanlar, rüşvetçiler, kara para aklayanlar, ihale vurguncuları, devlet malına çökenler serbestçe dolaşırken; 50 yıllık basın emekçisini, yazmadığı bir yazı nedeniyle tutuklamak kabul edilemez. Bu olayın perde gerisini ortaya çıkarana kadar peşini bırakmayacağım” dedi.
