10 yaşındaki çocuk pompalı tüfek kullanmayı öğrenmekle kalmıyor, silahı alıp sokağa fırlıyor, durakta bekleyen öğretmenini vuruyor.
Soğukkanlı şekilde…
“Çocuk suçlular nasıl türedi, bu toplum neden cinnet geçiriyor, niye her gün kadın cinayeti” diyenler, yılın 365 günü, hem gündüz beş saat, hem aksam günde 4 saat, topyekun insanımızın adam öldürme eğitimi, çete ve mafya güzellemesi aldığını unutmayalım.
Bir, beş, on çocuk değil sadece, milyonlarca çocuk, milyonlarca genç…
Çocuk, genç değil sadece, erkeği kadını ile 85 milyon insanımız…
Şöyle düşünelim hele?
20 sene önce doğan çocuk, 20 yıldır ne gördü başka?
“Kumar patladı, uyuşturucu her yerde” diyorlar.
Nasıl olmasın!
20 yıldır, 24 saat vurma, kırma, kafaya sıkma, çeteler…
20 yıldır kumpas ve kumar ve uyuşturucu…
Çoluğu-çocuğu, kocası kadını ile tekmil Türk milleti, 20 yıldır suça azmettiriliyor, eğitiliyor.
Hani ceza kanununda fiilden daha fazla ceza gerektiren “azmettirmek” var ya!
İşte o, 20 yıldır yapılıyor bu millete ekranlardan.
Suçun envai çeşidinin eğitimi tekmil millet…
Şimdi deyin bakalım;
Çocuk katiller, çocuk çeteler nasıl türemesin?
Kadın katilleri nasıl türemesin?
Eskiden sokakta belayla karışan, evine gelir, ailesine sığınırdı.
Sığınacak aile kalmasın diye, aileyi de çürütüyorlar 20 yıldır.
Dibine kadar hem de!
Öyle bir aile yediriyorlar ki millete.
Kimin eli kimin cebinde beli değil.
Kim kiminle sevgili, kim kiminle aşna fişna yapıyor belli değil.
Bunun kocası abisinin karısıyla, yengesi öbür amcayla.
Annesinin, babasının sevgilileri…
Kardeş abiye düşman, anne oğluna kumpas kuruyor, baba oğluna tuzak hazırlıyor…
Aile değil, şeytanlar koalisyonu…
Hepsinin bir gizli cinayeti, hepsinin birbirine kumpasları, tezgahları…
Dışarıda mafya, cinayet, uyuşturucu, kumar…
Evde tertipler, tuzaklar, şeytanlar, zinalar sofra kurmuş…
Sonuçta ağama diyem ki;
Bunca sene insanımız bir AKP’yi gördü,
Bir de çeteleri, mafyayı, kılıç kalkan savaşlarını, “kafaya sıkmayı” ve de dibine kadar çürümüş aileleri.
20 yıl, dile kolay.
Bu nesil nasıl sağlıklı olsun?
Bu toplum nasıl çürümesin?
Siyaset mi?
Onlar başka havada!
Ne toplum umurlarında, ne canlı yayınlarda toplumsal çürüme, ne cinayete azmettirme.
Bir Atatürk silkinişi şart oldu bu topluma!
Mehmet Akkaya
