Kenya’nın başkent Nairobi’de en az 22 kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan şiddetli protestoların ardından hükümet geri adım atarak, vergilerin artırılmasını öngören tasarıyı geri çekti.
Kenya’da halk, Haziran’ın başından bu yana süren vergi artışına karşı ayaklanmıştı. Başkent Nairobi’de sokakları kan gölüne döndüren direniş hükümete geri adım attırdı.
Kenya Devlet Başkanı William Ruto Çarşamba günü yaptığı açıklamada, vergilerin artırılmasını öngören tartışmalı tasarıyı imzalamayacağını duyurdu.
Kenya hükümetine yönelik son yılların en büyük başkaldırısı olarak nitelendirilen olaylarda en az 22 kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. Eylemciler parlamento binasını basarak, binaları ateşe verdi.
Hükümetin borçların ödenmesi için kaynak yaratılması gerektiğini söyleyerek savunduğu tasarı, halk tarafından milyonlarca insanın geçim sıkıntısı çekmesine neden olacağı gerekçesiyle eleştiriliyor.
Salı günü yaşanan kaos hükümetin orduyu görevlendirmesine yol açarken, Ruto protestocuların eylemlerini “vatan hainliği” olarak nitelendirdi.
Başkan, tasarının “yaygın bir memnuniyetsizliğe” neden olduğunu “kabul ettiğini” söyledi.
Günlerdir ülkeyi kasıp kavuran protestolar, Kenyalıların artan maliyetlerle başa çıkmalarına yardım etme sözü vererek iktidara gelen Ruto için büyük gerileme olarak görülüyor. Ülkenin çoğunlukla gençlerin başını çektiği büyük bir kesimi son reform girişimine karşı birleşti.
Protestoların ardından…
Salı günü binlerce protestocu parlamento binasını basmıştı. Ruto’nun “varoluşsal” bir tehdit olarak nitelendirdiği bu olayın ardından sokaklarda çeşitli güvenlik önlemleri alındı. Polis eylemcilere karşı göz yaşartıcı gaz ile müdahale etti.
İnsan hakları grupları, polisin bazı protestocuların ölümünden sorumlu olduğunu ileri sürdü.
Ruto bu ölümleri kabul ederek, durumu “talihsizlik” olarak nitelendirdi ve ailelere başsağlığı diledi. Başkan ayrıca, yaklaşık 200 kişinin de yaralandığını doğruladı.
Başkent Nairobi geçmişte de protesto gösterilerine sahne olmuştu ancak aktivistler bu kez durumun daha tehlikeli olduğu uyarısında bulunuyor.
Salı günü Ruto, “ne pahasına olursa olsun” huzursuzluğu bastırma sözü verdi. Bu açıklamaları Perşembe günü düzenlenecek yeni protestoların duyurulmasından önce yaptı.
Bazı uzmanlara göre, bu protestoların farklı bir yönü var.
Nairobi Üniversitesi’nde analist ve profesör olan Herman Manyora yaptığı açıklamada, “Yeni bir fenomenle ve öngörülemeyen bir grup insanla karşı karşıyayız. Normal gösteriler olsaydı, zamanla sönümleneceğini söylerdim ama bu insanların ordudan korkup korkmayacağını bilmiyoruz,” dedi.
Başkanın Salı gecesi yaptığı ulusal konuşmada daha uzlaşmacı bir yaklaşım benimseme fırsatını kaçırdığını da sözlerine ekledi.
Nairobi
Kenyalılar yeni yasa tasarısını engellemek için bütün ayrılıklarını bir kenara bıraktı.
Tasarı ile yumurta ithalatından banka transferlerine kadar bir dizi günlük ürün ve hizmet üzerindeki vergi ve harçları arttırılması planlanıyordu.
Bir önceki günün kanlı olaylarından sonra Çarşamba günü herhangi bir şiddet olayı yaşanmadı ancak şehirde korku hakimdi.
Sivil toplum grupları, son protestolara katılan kişilerin kaçırıldığını bildirdi.
Yüksek Mahkeme, polise protestolarda tutuklanan herkesi serbest bırakma emrini verdi. Ruto ise kaçırıldığı iddia edilen kişilerin ya serbest bırakıldığını ya da mahkemeye sevk edildiğini söyledi.
Ekonomik rahatlama vaatleri nedeniyle 2022’de Ruto’nun iktidara gelmesine yardımcı olan çok sayıda genç, şimdi onun geniş kapsamlı reform planlarına itiraz ediyor.
Salı günü Kenya Ulusal İnsan Hakları Komisyonu 300 kişinin yaralandığını ve 50 kişinin de tutuklandığını açıkladı.
Muhalefet lideri Raila Odinga, Kenya anayasasının askıya alındığını ileri sürerek diyalog çağrısında bulundu.
Odinga yaptığı açıklamada, “Kenya, sırf çocuklar yiyecek, iş ve dinleyecek bir kulak istiyor diye çocuklarını öldürmeyi göze alamaz,” dedi.
Gurbetçiler için bölgesel bir merkez olan ve Birleşmiş Milletler (BM) kompleksine ev sahipliği yapan Nairobi’de, Kenyalılar arasındaki eşitsizlik, devlet yolsuzluğuna karşı uzun süredir devam eden hayal kırıklıklarıyla birlikte keskinleşti.
Gelişen genç nüfus, başkanın kendisi de dahil olmak üzere politikacıların lüks yaşam tarzlarından da rahatsız. Kendisini mütevazı bir geçmişe sahip bir “dolandırıcı” olarak göstererek iktidarı kazanan Ruto’yu tutkuyla destekleyen çoğu kişi şimdi ihanete uğramış hissediyor.
Z kuşağı olarak da bilinen gençler protesto gösterileri düzenleyerek, milletvekillerinin Salı günü yasa tasarısını onaylamasını engellemeye çalıştı.
Ruto’nun tasarıyı imzalamak için iki haftası vardı ve protestolar devam ederken Naroibi’den uzaktaydı.
Muhalefet Senatörü Edwin Sifuna, eski adı Twitter olan X’te yaptığı bir paylaşımda, Ruto’nun bu tavrının, itibarı konusunda endişeli bir lider tarafından “kendini koruma” olarak eleştirildiğini söyledi.
Son olaylar, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından Afrika’da hoş karşılanan bir ortak olarak kucaklanan Ruto için keskin bir dönüş anlamına geliyor.
Kenya hükümeti, protestocuların tepkisinin yanı sıra, ABD’nin de aralarında bulunduğu şiddet olaylarına ilişkin “derin endişelerini” ifade eden bir düzine ülkeden gelen sükûnet çağrılarıyla karşı karşıya.
Kenya Başkan Yardımcısı Rigathi Gachagua, Çarşamba günü Ruto‘nun geri adım atmasının ardından yaptığı açıklamada, hükümetin sadece iki yıl içinde nasıl bu kadar gözden düştüğünü merak ettiğini söyledi.
“Kenya halkının sevgilisiydik,” diye ekledi.
Kaynak: Euronews
Manşet Foto: BBC