Güçlendirilmiş (!) Parlamenter sistem için 6+1 (HDP) muhalefet partisi biraraya geldi ve aylardır harıl-harıl çalışıyorlar. Daha da çalışacaklar. Başarılar diliyorum.
Bence başlangıç noktaları yanlış. İlk düğmeyi yanlış iliklediler.
Öncelikle, Erdoğan’ı dürüst-şeffaf-adaletli bir seçime razı edecek ve onu demokratik bir seçimle sandıkta yüksek bir oy farkıyla yenecek Cumhurbaşkanı adayı bulmaları gerekirdi!
Parlamenter sisteme inanmış bir Cumhurbaşkanı, seçildiği günün akşamı, parlamenter sisteme geçebilir. Nasıl mı? Hatırlar mısınız, Bahçeli “Tek Adam” rejimine geçmek için yapılan referandum öncesi “Zaten fiilen tek adam rejimine geçmiş bulunuyoruz, yapacağımız iş fiili duruma hukuksal geçerlilik kazandırmaktır” demişti.
Şimdi de tersi yapılacak! Seçilen Cumhurbaşkanı, o gece Kanun Hükmünde Kararname ile YASAMA yetkilerini TBMM’ye devreder. Bakanlar Kurulunun statüsünü değiştirir ve YÜRÜTME ile ilgili yetkilerini Bakanlar Kuruluna bırakır.
Adalet Bakanının ve Müsteşarının Hakimler Yüksek Kuruluna katılmamasını sağlar ve yargı bağımsızlığını sağlayacak YARGI yetkisini devreder. Bir başka kararname ile BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ilk adımı gerçekleştirir.
Sonrası, Türk Milletinin tamamını kapsayan, yeni bir toplumsal sözleşme olacak Anayasa çalışmaları için tüm kesimlerin katılımıyla bir KURUCU MECLİS seçilir ve TBMM’den geçecek Yeni Anayasa Türk Milletinin onayına sunulur ve Yeni Anayasa-Yeni Siyasi Partiler Kanunu-Yeni Seçim Kanunu ve yeni TBMM İçtüzüğü oluşturduktan sonra yeni bir Genel Seçime gidilir.
Türk Milletinin özgürlük ve eşitlik ortamda yapacağı seçim sonucuna herkes de boyun eğer…
Buraya kadar tamam da, unutulan ufak bir pürüz var!
6+1 ittifakı, bazı temel konularda görüş birliğine varmak, sağlıklı ilerleyebilmek için şu konularda karar almak ve Türk Milletine açıklamak zorundadır.
Hangi konularda mı?
-Anayasanın ilk 6 maddesinin değişmezliği konusunda birliktelik var mı?
-Laiklik İlkesi hakkında, ortaklar ne düşünüyor?
-Cumhuriyet ve Kurucu Liderimiz Atatürk hakkında ittifak var mı?
-Ortaklar, Atatürk Milliyetçiliği ilkesine katılıyorlar mı?
-Ana dilde eğitim hakkında, ortak bir anlayış var mı?
-Yerel Yönetimlere özerklik, öz savunma güçleri, vergi toplanması talepleri
ne olacak?
-Suriyelilerin gönderilmesi konusunda ittifak var mı?
-Anayasamızın yasakladığı tarikat-cemaatler hakkında ne yapılacak?
-Kaçak kurslar, apartman medreseleri, apartman kiliseleri kapatılacak mı?
-Eğitim sistemimiz, çağdaş ve bilime, akla dayalı hale getirilecek mi?
-Diyanet İşleri Başkanlığı bu haliyle mi devam edecek?
Bu konular Türk Milletinin temel tercihlerini belirler.
Ya özgür, demokrat, çağdaş, kuvvetler ayrılığı ilkesine, kişi hak ve özgürlüklerine sahip olacağız, ya da Ortadoğu’nun çadır devletlerinden biri olarak
“İhvan Devleti” çukurunda debelenip duracağız!
Bu konular, Atatürk Cumhuriyetinin ve Ulus Devletinin olmazsa olmazlarıdır.
Tarihimizin bu önemli kavşağında, lütfen Türk Milletine doğruları söyleyin.
Bu konuları açıklamazsanız, kötü niyetli olduğunuza inanırız ve sizlere dünyayı dar ederiz.
Biz kim miyiz? Biz silahsız Kuvvacılarız. Biz Atatürk’ün askerleriyiz. Biz Türk Milletinin sevdalılarıyız. Biz DOĞRULARIZ…
Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat Serdaroğlu / 21 Ekim 2021