Türk Siyasetine “İstikşafi Görüşmeler” deyişini “Serok Ahmet yerleştirmişti!
7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde AKP tek başına iktidar olamamıştı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümeti kurma görevini Davutoğlu’na verdi.
Davutoğlu, Erdoğan’dan aldığı emirle, ilkeli-dürüst hiçbir siyasetçinin yapmayacağını yaptı ve İstikşafi görüşmeler yapıyoruz diyerek, Türk Kamuoyunu 45 gün oyaladı, hükümeti kurma görevinin Kılıçdaroğlu’na verilmesini engelledi!
Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu yönetiminde, yasa gereği 1 Kasım’da yeni seçim kararı belirlendikten sonra ülke tam bir cehenneme döndü! Katliamlar yaşandı! “Davutoğlu’nun benzetmesiyle “Asabi Müslüman Çocuklar” önce Suruç’ta sonra Ankara’da yüzlerce insanımızı parçalara ayıran bombalama eylemlerinde bulundu. İstihbarat-Emniyet adeta frene basmıştı!
Bu katliamlardan ve terör ortamından yararlanan AKP, 1 Kasım’da tek başına iktidar oldu! Davutoğlu da, parçalanan cesetlere basarak Başbakan oldu!
Amerikalıların “Pilli Tavşan” dediği İstikşafi Davud, bu günlerde de toplantıdan toplantıya koşuyor! Bir Kılıçdaroğlu’na, bir Akşener’e, bir Mithat Sancar’a gidiyor, sonra ikili, üçlü toplantılar yapıyor!
Bu toplantılarda neler konuşulduğu açıklanmadı!
Davutoğlu ve Babacan, İstikşafi (uyutma) toplantıları ile eş zamanlı olarak, “Kürtçenin” seçmeli ders olarak seçilmesi kampanyasını yürütüyor!
Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna açıklaması gereken konu şudur;
İstikşafi Serok Davutoğlu’nda, hangi üstün meziyeti, hangi demokratik gelişmeyi gördünüz ki, Anayasamızı defalarca çiğnemiş, sizin hükümet kurmanızı hile ile önlemiş bu faniye güvendiniz?
AB Büyükelçilerine; “Ortak ekonomi programımızı Ali Babacan hazırlıyor, biz de buna katılacağız. Yeni Anayasa fikrini de ilk kez Sayın Davutoğlu olmuştu” dediniz! (Murat Yetkin açıkladı)
Akşener’e de soralım;
Babacan ve Davutoğlu, Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulması kampanyasını birlikte başlattılar. Bu adımın, Türkçenin yanına Kürtçenin ikinci resmi dil olarak yerleştirilmesinin ilk adımı olduğunu görmüyor musunuz?
Kılıçdaroğlu ve Akşener’e birlikte soralım;
Davutoğlu ve Babacan ile bu kadar iyi anlaştığınıza ve AKP’nin 19 yıllık her icraatında imzası olan bu ikili ile sabah akşam görüştüğünüze göre, Erdoğan’a neden kızıyorsunuz?
Türkiye’nin, Ortadoğu bataklığına düşürülmesinde ve Suriyeliler belasını başımıza açılmasında Davutoğlu’nun, Cumhuriyetin tüm eserlerinin peşkeş çekilmesinin mimarı Babacan’ın hiç mi suçları yok? Yoksa ilk olarak bu ikili ile mi helalleştiniz?
Aziz Türk Milleti;
Türk Milleti adına siyaset yapanlar açık ve dürüst davranmak zorundadır.
CHP-İYİ-Gelecek-Deva olarak ittifak yapacaksanız, bunu açıklayacaksınız.
Yüzme bilmedikleri halde, denize giren dört kişi gibi birbirlerini kurtarayım derken hepiniz birden boğulacaksınız!
DOĞRU Parti olarak heyetimizle Milli Yol Partisini ziyaret ettik.
Sayın Genel Başkan Remzi Çayır ve heyeti ile ülke meselelerini görüştük.
Milli Yol Partisi, BBP’den ayrılan ve Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun kader arkadaşları olan Türk Milliyetçileri tarafından kuruldu. Bir ay içinde 51 İl’de teşkilatlandılar. Saray’a yamanan Desticioğlu yakında BBP’de tek başına kalacak, göreceksiniz.
Çok verimli ve dostça bir toplantı oldu. Ülkemizin önemli meselelerine aynı pencereden baktığımızı gördük ve Türk Siyasetine yeniden “Siyasi Ahlak” anlayışını yerleştirmek için dayanışma içinde olmayı uygun gördük. Bu bilgiyi, Türk Milletine olan saygımız gereği açıklıyoruz.
Türk Milletinden gerçekleri saklayan siyasetçiler şu deyişi hiç unutmasınlar;
“Gizli sevişenler, açıkta doğururlar…”
Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat Serdaroğlu / 21 Ocak 2022
Yorumlar kapalı.