Bir müddettir, Erdoğan ve Özel çok özel bir ilişki içine girdiler! Allah mutlu, mesut eylesin! Korkumuz şudur; Kendi ifadesiyle Erdoğan, sürekli kandırılmış!
Bir defa daha kandırılırsa, bunalıma girecek. Çevresine “Bu Manisalı Eczacı bana ilaç verip kandırır mı” diye soruyor? Biz de Erdoğan’a bi güzellik yapmak için konuyu incelemeye aldık. Kandırmayın delikanlıyı yahu, yeter artık…
Erdoğan “Çok safmışız, kandırıldık” dedi!
Kandırılanı anladık da, koskoca eski Başbakan’ı “saf” biri yapıp kandıran kim?
-Avrupa’da “Yüzyılın Yardım Soygununu” yapıp, gariban Müslümanların sadaka paralarını dolandıran ve suçlarını itiraf edip, cezaevinde yatmakta olan Deniz Feneri e.V yöneticileri mi?
-Almanya’dan gönderilen milyonlarca avroyu, “iç edip” üzerine yatan
sahte “Hırsızlar İmparatoru” mu?
-Başbakan’ın hayırsever dostu Rıza Sarrafı kandırıp, adamcağızın milyonlarca dolar parasını yürüten Bakanlar mı, Bakanların Bebişleri mi?
-Başbakanın Damadının Sabah ve ATV si için oluşturulan “Haram Havuzuna” Allah Rızası için para koyarken, milletin a..na koyan AKP’ nin işadamları mı?
-Üzerime işediler, beni dövdüler, bebeğimi tekmelediler diyen, namus timsali kadın mı?
-Arkasından sinsi-sinsi kuyusunu kazan, eski Çankaya’daki biraderi mi?
Kim kandırdı yahu bu saf delikanlıyı?
Başbakan’ın Akil İnsanı Delikanlı Kadir İnanır’ı arayıp, olağan şüpheliler
Nuri Alço ile Tecavüzcü Coşkun’u derhal bana getirmesini söyledim.
Her şeye kadir olan Kadir, yarım saatte bu iki sepeti karşıma getirdi.
Yüzüme, “Babasının makam aracından kullarına acımasızca bakan
“Şehzade Bilal oğlanın” bakışını yerleştirdim ve gürledim;
“Bre Teresler, siz mi kandırdınız, bu milletin saf delikanlısını?”
Nuri Alço; “Abi, ben nasıl kandırırım? Usta, ayrandan başka bir şey içmiyor, gazoz içse neyse ama inan gazozun yanından bile geçmiyor” dedi.
Coşkun; Abi kölen olayım, ben garip bir tecavüzcüyüm. Benim boyum-gücüm ona yeter mi? Egemen desen hadi diyelim ama yemin ederim ki ben kandırmadım” dedi ve beni de, Kadiri de inandırdı.
Bu işi bilse bilse, fır-fır dönmesine rağmen saçlarında bir kıl bile oynamayan Jöleli oğlan bilir dedim ve ona sordum;
Anlat bakalım Jöleli oğlan, kim kandırdı bizim saf delikanlımızı!..
Jöleli; Abi, sen benim babamın da amcamın da dostusun. Sana doğru söylemeye mecburum. Ben çok söyledim ama dinletemedim. Bulaşma bu Cemaat denen illete dedim, kandırırlar seni dedim. Bunlar CIA’yı bile kandırıp CİYAK-CİYAK bağırtmışlar, dedim.
Seni hem görüntülü, hem de sesli kasete çekerler, Unkapanı Plakçılar Çarşısına düşürürler, sermaye yaparlar dedim, dinletemedim. Kendi etti, kendi buldu!
İşi sağlama bağlamak için bir de eski Özel Kalem Müdürü Akif Deki ’ye sormaya karar verdim ve sordum.
Akif Deki; Abi kabahat biraz da bende oldu. Yağcılık olsun ve biraz da yol bulayım diye bir kitap yazdım ve bizimkinin soyunun Hz. Musa’dan geldiğini söyledim. İnanmasın mı abi? O günden sonra bir havaya girdi, bir havaya girdi, “Musa kimmiş ulan, ben onun da ustasıyım” deyip etrafını hiç görmemeye başladı. Eee bu cemaat denen adamlar da, bunun arkasına gizlenip türlü-türlü işler çevirdiler.
Bizimki sonunda uyandı ama atı alan çoktan Pensilvanya’yı geçmişti.
En güvendiği, “ne istedilerse verdim” dediği, canı gibi sevdiği Hocası tarafından kandırılmanın verdiği eziklikle hapishaneden alıştığı volta atmayı sürdüren delikanlı, bir yandan da kendi kendine konuşuyordu;
“Hamdolsun, bundan böyle yedi sülalemin para sıkıntısı olmaz. İşler ters giderse yerimiz de hazır. Siirtli hemşerim, milletvekilliğinden benim için feragat eden adamım Jet Fadıl’ın, Maldiv Adalarında kuracağı “Eyyüb-El- Ensari House!” tatil köyü bizi bekliyor.
Oraya yerleşip, bir de “Her Ak Süslüman’ın ömründe bir kez olsun adayı ziyareti farzdır” diye bir fetva yayınladım mı, gerisi kolay. Said-i Kürdi yapmış, Fethullah Hoca yapmış, Cübbeli Ahmet Hoca yapmış ben mi yapamayacağım?
Hem tahsilliyim, hem tecrübeliyim, hem de bende bitmeyen para var.
Al sana 21. Yüzyılın Evliyası…
Çok değerli Jöleli oğlan!
Bundan sonra kimsenin Reisi kandırmaması için 7/24 yanından ayrılma.
Biliyorsun bizimki biraz saf, yine kandırılırsa kimsenin yüzüne bakamayız.
Haydi, şimdi İstikbilal yani İstiklal mücadelesine. Gazanız mübarek olsun.
“Genç nişanlılar ertesi gün evleneceklerdir. Erkek; “Sevgilim sabrım tükendi.
Ne olur odama gel. Nasıl olsa yarın evleneceğiz, der. Kız öfkeyle yanıt verir;
Yağma yok öyle. Beni her seferinde öyle kandırdılar. Bir daha çürük tahtaya basmam…”
Aman dikkatli ve hassas olun, etraf uyanık hocalarla dolu, gene kandırmasınlar delikanlıyı. Verin yesin, örtün uyusun. Aman iyi bakın ona, o bize lazım…
Sağlık ve başarı dileklerimle
14 Haziran 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı
SIKILACAK EL
Demokratik rejim, açıklık-şeffaflık ve topluma saygı gerektirir!
Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel, CHP Genel Merkez Binasında görüştüler!
Hangi amaçla bir araya geldiler?
Türk Milletinin yararına olacak işleri konuşmak, karara bağlamak için olsa gerek!
Neler görüşüldüğü ve alınan kararlar Türk Milleti ile paylaşıldı mı? Hayır!
Basın kuruluşları ile paylaşıldı mı? Hayır!
Açıklık, Şeffaflık ve Türk Milletine saygının olmadığı bu toplantı DOĞRU Partiyi hiç mi hiç ilgilendirmez! Bu oyunun hiçbir şekilde katılımcısı olmayız!
Gerek Haram Havuzu Medyasının, gerekse CHP-İBB Medyasının, hiçbir doğru bilgi almadan yaptıkları kişisel tahmine dayalı palavralar ise tam olarak göz yaşartacak nitelikte idi! Toplantıda neler konuşulmuş (!) olabileceğini, müneccim b.ku yemişler gibi anlatmaları tam bir komedi idi.
Şunu hiç düşünemediler! Böyle bir saygısızlık, toplumu ve basını yok sayma olayı herhangi bir Avrupa ülkesinde yaşansaydı ne olurdu?
Basının tamamı olayı protesto eder, yer vermezdi!
CHP Genel Başkanı Özel;
Erdoğan ile görüşerek ve Cumhurbaşkanlığı forsunu CHP Genel Merkezine astırarak, nelerden vaz geçtiğinizi, neleri akladığınızı biliyor musunuz?
-Erdoğan’ın, Anayasa 101. Maddesine AYKIRI olarak 3. Kez seçilmesini,
-Erdoğan’ın “Yeni Sivil Anayasa” tuzağına düşerek, bir kez daha (Dördüncü kez) seçilebilmesi olasılığını,
-“Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesince karara bağlanmış “SABIKALI AKP’yi” ,
-Eğitimde Birlik “Tevhidi Tedrisat” yasasının yok farz edilmesini,
-Cahilce ve ekonomimizi batırmak uğruna yapılan kasıtlı olayları,
-Türk Milliyetçiliğinin ayaklar altına alınmasını,
-Ulus Devlet ve Üniter yapıdan vazgeçebileceğinizi,
-10 Milyon kaçak sığınmacıyı, bunlara harcanan 250 Milyar Doları ve ülkemizin kalbine yerleştirilen “Demografik Bombayı”,
-AKP’nin Suriye ve Irak politikasını,
-22 yıl boyunca yapılan tüm hırsızlıkları, Atatürk’e ve Muhterem Annesine
yapılan aşağılık hakaretleri,
Türk Tarihi ve Türk Milleti nezdinde ONAYLAMIŞ, AKLAMIŞ OLACAKSINIZ!
Ne uğruna Sayın Özel?
Siz artık istediğinizi söyleyin! Siz ve yönetiminiz bundan böyle AKP ve Erdoğan’ın politik üstünlüğünü kabul etmiş oldunuz! Size bu yazdıklarımı, yakında AKP size meydan mitinglerinde söyleyecek!
Hiç, Büyük Önder Atatürk’ten ders almamışsınız!
Türk Devlet Adamı için önemli olan DEĞERLERİMİZDİR.
Bu değerler, binlerce yıllık devletimizin imbiğinden süzülerek birikmiştir.
Adalet-Hak-Hukuk-Doğruluk-Dürüstlük-Ulus Devlet-Üniter Yapı-Eşitlik-Bağımsızlık-Özgürlük gibi değerleri kim harcamaya kalkarsa, Türk Milleti
onu kahreder, göreceksiniz.
Büyük Atatürk, kendisine uzatılan her eli sıkmadı.
Önce can vererek, kan akıtarak istediğini aldı, Türk Devletini kurdu sonra
sıkacağı eli o seçti. Vatana kastedenlerin elini hiçbir zaman sıkmadı!
Bilmem anlatabildim mi?
Sağlık ve başarı dileklerimle
13 Haziran 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı