İRAN’da Kadınlar Saçlarını Kesti, Örtülerini Yaktı! İki kişinin Öldüğü Protestolar Büyüyor!

Collage_20220921_115046
İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini‘nin zorunlu başörtüsü yasalarını uygulayan ahlak polisi tarafından darp edilerek gözaltına alındıktan sonra, uğradığı şiddet nedeniyle geçtiğimiz Cuma günü hayatını kaybetmesinin ardından protestolar sürüyor.
İran’de 2 kişi öldü, 20 kişi yaralandı. Protestolara İranlı erkeklerin de destek verdiği görülürken, İran’daki kadınların pek çok eylemde saçlarını kestiği ve başörtülerinii yaktığı görülüyor.
İran’daki protesto eylemlerine, Dünya’nın pek çok ülkesinden destek geldi. Mahsa Amini’nin öldürülmesi, Türkiye’de de protesto edilirken, gözaltına alınanlar oldu.
İstiklal Caddesi’nde aralarında İranlıların da bulunduğu protestocular “Mahsa Emini” sloganları attı. Mahsa Emini’nin ölümünü protesto etmek isteyen gruba polis tarafından müdahale edildi. İranlı kadın protestocular gözaltına alınırken, bir Türk vatandaşının da gözaltına alındığı öğrenildi.
İran protesto Mehsa AminiFOTO: GETTY IMAGES

Çevik kuvvet polisinin göstericileri engelleme girişimleri nedeniyle birçok kentte sokak çatışmaları yaşanırken, protestolarla dayanışma amacıyla bazı dükkanlar da kepenk kapattı.

Sosyal medyada da tepkiler dile getirilirken, bazı kadınlar protesto amacıyla saçlarını kesti.

Birleşmiş Milletler İnsan Kakları Komisyonu ise Amini’nin ölümüyle ilgili kaygılarını ve yetkililerin protestoları bastırma çabalarından duyduğu endişeleri dile getirdi.

KAYNAK,REUTERS / Mahsa Amini

Başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınan Amini’nin ölümü ülke çapında protestolara ve sosyal medyada tepkilere yol açtı.

Tahran’da da bugün kadın hakları savunucuları ve öğrencilerin çağrısıyla eylemler düzenlendi.

Çok sayıda kadının başörtülerini çıkardığı ve “Diktatöre ölüm”, ” İslam Cumhuriyeti’ne ölüm” sloganlarının atıldığı bildirildi.

Bölgede bulunanlar, polisin protestoculara biber gazı attığını ve kalabalığı coplarla dağıtmaya çalıştığını paylaştı.

Tahran Emniyet Müdürü, Amini’nin ölümünü “tekrarlanması istenmeyen talihsiz bir olay” diye tanımladı.

Amini’nin gözaltına alındıktan sonra ahlak polisi tarafından dövüldüğü ve işkenceye maruz kaldığı, bu nedenle komaya girdiği iddia edildi.

Polis ise Amini’nin Tahran’daki ahlak polisinin karakolunda 13 Eylül’de aniden kalp rahatsızlığı yaşayarak acilen hastaneye kaldırıldığını öne sürdü.

Cuma günü hayatını kaybeden Amini’nin Sakkız şehrinde hafta sonu gerçekleşen cenazesinde de “Diktatöre ölüm” sloganlarının atıldığı protestolar düzenlenmişti.

Bu slogan, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in başörtüsü kurallarının katı bir şekilde uygulanması açısından yürüttüğü baskıcı politikaları hedefliyor.

İran’da Kürtlerin yoğun yaşadığı Sakkız şehri dışında Senendec’te de eylemler düzenlendi.

Ancak Emniyet Müdürü Tuğgeneral Hüseyin Rahimi, işkence iddialarını “korkakça” diye tanımladı ve Amini’nin herhangi bir fiziksel zarar görmediğini öne sürdü.

Muhafazakar Fars Haber Ajansı’nın haberine göre Rahimi “Karar gününe kadar bekleyeceğiz, ancak güvenlik görevlerini yerine getirmeye son veremeyiz” dedi.

İstanbul’da bulunan İranlılar da İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yapmak istedi ancak polis yürüyüşe izin vermedi. Olaylar sırasında İstanbul Emniyetine bağlı ekipler, aralarında Türkiye vatandaşlarının da bulunduğu en az 5 kişiyi gözaltına aldı.

Kadın hakları örgütleri, Çarşamba günü İstanbul Cağaloğlu’ndaki İran Başkonsolosluğu önünde daha geniş katılımlı bir eylem çağrısı yapıyor.

Muhalif 1500 Tasvir sitesinin yayınladığı videolara göre, Tahran’ın merkezindeki bir caddede bir grup göstericinin ülkenin dini liderine karşı “Ali Hamaney’e ölüm” sloganları attığı duyulurken, başkentin başka bir bölgesinden görüntülerde ise güvenlik güçlerinin protestoculara saldırısı yer alıyor.

Bir başka videoda ise Tahran’daki protestocu kadınların başörtüsü zorunluluğuna karşı başörtülerini çıkardıkları görülüyor.

İranlı milletvekili Celal Raşidi Koçi, ahlak polisinin ülkeye zarar vermekten başka bir işe yaramadığını söyledi.

Hangaw İnsan Hakları Örgütü’nün bildirdiğine göre Kürdistan eyaletinin yönetim merkezi Senedec kentinde protestocular üç gündür Hamaney’e karşı benzer sloganlar attılar.

Divandere’de ise protestocular, silah sesleri arasında çevik kuvvet polisine taş atarak karşılık verdi. Pave, Bane, Mahabad ve Reşt’te de gösteriler oldu.

Kürt nüfusun yoğun olduğu Kürdistan, Kirmanşah, İlam ve Batı Azarbaycan eyaletlerinde de Kürt partilerin çağrıları üzerine esnafın birçok şehirde kepenk indirdiği bildirildi.

Tahran Üniversitesi’nde 18 Eylül’de başlayan öğrenci protestoları İsfahan Üniversitesi’ne ve Amirkabir, Allame Tebatebai ve Tarbiat Modares dahil olmak üzere başkentteki diğer birçok üniversiteye yayıldı.

Shahid Beheshti Üniversitesi’ndeki bir toplantıda bazı kız öğrenciler başörtüsü kurallarına meydan okuyarak başörtülerini çıkardı ve din adamlarının yönetimine son verilmesi çağrısı içeren sloganlar attı.

Kurdpa haber ajansının dünkü haberine göre gösterilerde en az iki kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 10 kişi de yaralandı aktardı.

İnternet erişimini takip eden NetBlocks, Kürdistan eyaletinin yönetim merkezi Senendec’de internetin kesintiye uğradığını, tüm eyalette 3,5 saat süreyle tamamen kesildiğini teyit etti.

Şark haber kanalı ise bir mobil telefon işleticisinin Mehsa Amini adını “filtrelediğini” duyurdu. Ancak İletişim Bakanlığı bu yönde bir emir verilmediğini açıkladı.

KAYNAK,GETTY IMAGES

Tahran Valisi Mohsen Mansouri dün gece yaptığı açıklamada, başkentteki gösterilerin ana örgütleyicilerinin “Tahran’da olay çıkarmak için tamamen örgütlü, eğitimli ve planlı olduklarını” söyledi.

İran Meclis Başkanı Mohammad Baqer Qalibaf ise Salı günü yaptığı konuşmada, düşmanların her zaman olduğu gibi bu olayı da kullanıp “ülkede kaos ve karmaşa yaratmayı planladığını” söyledi. Qalibaf, Amini olayının araştırılarak ahlak polisinde gerekli reformların yapılması yönünde adım atılacağını kaydetti.

Hükümete yakın medya ise öğrenci protestolarını eleştirdi.

Hükümetin resmi yayın organı İran gazetesi Pazartesi günkü manşetinde göstericiler için “teröristler” ifadesini kullandı.

Fars Haber Ajansı, gösterileri “Mahsa Amini’nin anısına düzenlenen toplantılar” olarak aktarırken, Tasnim haber ajansı ve Hemşehri internet sitesi öğrencilerin Amini’nin ölüm koşullarının açıklığa kavuşturulmasını talep ettiklerini duyurdu.

KAYNAK,GETTY IMAGES

Polis ne dedi?

Tahran polis şefi Hüseyin Rahimi bir basın toplantısında Amini’nin ölüm koşullarıyla ilgili sorulara, “Ölümüyle ilgili her türlü suçlama kesinlikle yalandır” diye cevap verdi.

Rahimi, Amini’nin polis karakolundaki “rehberlik dersinde” yere yığılmasını gösteren ve daha önce medya ile paylaşılan kapalı devre görüntülerin biraz daha uzun versiyonunu izletti, ancak bu görüntülerin de eksik olduğunu kabul etti.

Polis Amini’nin ölüm nedenini ani kalp yetmezliği olarak açıkladı.

Bu açıklamalara karşı çıkanlar ise 22 yaşındaki Amini’nin gözaltına alınması ya da hastaneye nakli sırasında atılan darp sonucu beyninde bir hasar meydana gelmiş olabileceğini iddia ediyor.

Polis şefi Rahimi ise “Nakli sırasında hiçbir tartışma ya da itiş kakış olmadığı gibi, minibüsün içinde gülüp şakalaştı bile” dedi ve “Hayatını kurtarmak için her şeyi yaptık” diye ekledi.

Ancak bu yorumlar Amini’nin babasının anlattıklarıyla belirgin bir tezat gösteriyor. Baba Amjad Amini, Hammihan gazetesine verdiği röportajda, “Hastaneye götürüldüğünde hemşirelere Mahsa’nın sokakta bulunduğu söylenmiş” dedi.

Polisin vücut kamerası görüntülerinin olup olmadığı sorulduğunda polis şefi, ahlak polisinin normalde bu tür kameralarla donatıldığını ancak Amini olayında böyle bir kamera olmadığını söyledi; nedenini ise açıklamadı.

Amini’nin ölümünün ardından ahlak polisinin lağvedilmesi çağrıları artarken, Rahimi görevi “kamu güvenliği” gerekçesiyle savundu ve polisin uyuşturucuya karşı yürüttüğü operasyonları örnek gösterdi.

KAYNAK,GETTY IMAGES

İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki protesto
Kadınların da tepkilerini sembolik ve yaratıcı yöntemlerle ifade ettiği vurgulanıyor. Sokak protestolarında kadınların başlarını açması yeni bir tepki biçimi olarak görülüyor.

Kadınlar böylece başörtüsü zorunluluğuna ve polisin dokunulmazlığına karşı tepkilerini ifade ediyor.

Ayrıca daha geniş ölçekte devletin teokratik ideolojisine karşı duyulan hayal kırıklığını yansıttığı değerlendirmeleri yapılıyor.

Kadın oyuncu Anahita Hemmati bir videoda başını tamamen kazıtırken görülürken, diğer bazı kadınlar da saçlarını kestiklerini gösteren videolar paylaştı.

Usta oyuncu Katayoun Riahi, zorunlu başörtüsüne artık uymayacağını açıkça ilan etti.

Saça büyük değer veren Kürt kadınların saçlarını kesmesine ise ayrı bir sembolik önem atfediliyor. Kürt kadınlar yasta saç kesmeleri, sevdikleri birini kaybettiklerinde saçlarını kesip mezarlarına bırakmalarıyla biliniyor.

Mahsa Amini etiketi Farsça Twitter’da 6 milyona ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini kaydetti.

İngilizce ise bu etiket bir milyonu aştı.

Türkiye’de de bazı kadın oyuncular, İranlı kadınlara destek veren paylaşımlar yaptılar.

Taksim’de çoğu İranlı kadının bir araya gelerek düzenlemek istediği yürüyüşe ise polis tarafından izin verilmedi.

Reuters haber ajansı gözaltılar yaşandığını bildirdi.

18 Eylül’de sosyal medyada görülen bir videoda öfkeli insanların bir yürüyüş gerçekleştirdiği ve Kürtçe “Kadın, hayat ve özgürlük” sloganları attığı görüldü.

Bazı görüntülerde ise kadınların başörtülerini çıkararak yürüyüşe katıldığı yer aldı.

Güvenlik görevlilerinin protestoculara ateş açtığı görüntüler de sosyal medyada paylaşıldı.

İran sokaklarında başörtüsünü çıkarıp yürüyüş düzenleyen ya da başörtüsünü yakan kadınlar görüldüğü gibi sosyal medyada da saçlarını kesen kadınların videoları viral oldu.

Oyuncu Anahita Hemti, Instagram’da saçlarını kestiği videosunu paylaşarak saç kesmenin İran’daki kimi inanışlara göre yas sürecinin bir parçası olduğunu dile getirdi.

Kimi İran efsanelerinde de kadınların saçlarını kesmesi yas sürecinin bir parçası olarak anlatılırken bu inanış Amini’nin ölümünden sonra bir öfke temsiline dönüşmüş durumda.

İranlı oyuncular Ketayoun Riahi ve Shabnam Farshadjo’nun da protesto amacıyla başörtülerini çıkardığı görüldü.

Bazı Kürt siyasi partiler ve muhalefet grupları grev çağrısında bulunurken bazı işyerleri Pazartesi günü kepenklerini kapatacağını açıkladı.

Amini’nin ailesini arayarak başsağlığı dileyen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, meselenin detaylıca soruşturulması için emir verdiğini aktardı.

Amini’nin babası ise Hammihan gazetesine yaptığı açıklamada rejim yanlısı yayınların iddialarının aksine kızının epilepsi, diyabet ve beyin tümörü gibi rahatsızlıklarının olduğunu reddetti.

Karakolda yaşananlara dikkat çekerek, “Koridorların içinde ne oldu?” sorusunu yöneltti.

Ahlak polisinin görevine son verilmesi için yapılan çağrılara ise muhalif siyasetçiler ve ünlüler katıldı.

İran’da başörtüsü yasağına ve ahlak polisinin uygulamalarına karşı uzun zamandır tepkiler var.

NE OLMUŞTU?

İranlı kadınlar, “ahlak polisi” tarafından gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitiren 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümünü protesto etmek için saç kesme eylemi yaptı. İran’da başlatılan protesto tüm dünyaya yayıldı. İran basını, Mahsa Amini’nin öldürülmesini manşetlerinden duyurdu.

İran’da kadınlar, “Ahlak Polisi” tarafından gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitiren 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümünü protesto etmek için başörtülerini çıkardılar. India Today’in haberine göre güvenlik güçleri protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanırken kadınlar “Diktatöre ölüm” sloganları attı. Sosyal medya üzerinden de başörtülerini çıkarırken videolarını paylaşan kadınlar, uluslararası kamuoyundan destek istedi.

Bazı kullanıcılar “Dünyanın dört bir yanındaki kadınları ve erkekleri dayanışma göstermeye çağırıyoruz” diyerek çağrıda bulunurken kimsi de “Bu cinsiyet ayrımcılığı rejiminden bıktık” ifadeleriyle yönetime tepki gösterdi. Kimi eylemciler ise saçlarını keserkenki görüntülerini sosyal medya üzerinden paylaştı.

(Amini’in ölümünün ardından İran’da “Diktatör ölsün” sloganları atılırken Berlin’deki İran Büyükelçiliği önünde İran Ulusal Direniş Konseyi üyeleri gösteri yaptı. Protesto sırasında “İranlılar rejimin değişmesini istiyor” pankartları açıldı.)

İran İnsan Hakları Merkezi, ülkede genç kadınlara yönelik baskının üst seviyede olduğuna işaret etti. İran’da İslam devrimi sonrası yürürlüğe giren “kadınların başörtüsü zorunluluğu” son yıllarda pek çok İranlı kadın tarafından eleştiriliyor. İranlı kadınlar sokaklarda sıklıkla ahlak polisiyle karşı karşıya gelerek tartışmalar yaşıyor, kimi zaman da darp ediliyor.

Geçen aylarda da İranlı insan hakları aktivistleri, kadınları alenen peçelerini çıkarmaya çağırdılar. Bu, ülkenin katı yöneticilerinin “ahlaksız davranışlara” daha sert baskı yapmasını ve kadınların İslami kıyafet kurallarına karşı geldikleri için tutuklanmalarını riske atan bir eylemdi.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Öte yandan devlet basınında çıkan haberlere göre, yetkililer, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin talebi üzerine Amini’nin ölümüyle ilgili soruşturma başlattı. Polis, 22 yaşındaki kadının bir ahlak polis karakolunda gözaltına alınan diğer kadınlarla birlikte beklerken hastalandığını söyledi.

Members of the Iranian community gathered in Toronto Monday evening to protest against the death of Mahsa Amini, a 22-year-old woman who died Friday after being detained by Iran’s morality police. (Darek Zdzienicki/CBC)

Members of the Iranian community in Toronto are taking a stand against what they say is the world’s silence following the death of a 22-year-old woman in Iran after she was detained by the morality police.

Mahsa Amini was arrested in Iran on Sept. 13 after police reportedly took issue with her hijab, a headscarf that Iran’s morality police requires all women, regardless of nationality or religious belief, to wear.

She died three days later.

Police say her death was due to a heart attack but many community members believe Amini was murdered while in custody.

Azam Jangravi is one of them. She was just one of a group of protesters who stood together Monday evening in downtown Toronto for a moment of silence to acknowledge a life cut short.

Azam Jangravi says she was once arrested in Iran for removing her hijab and fled the country with her daughter. (Darek Zdzienicki/CBC)

“All of the world is silent,” said Jangravi, who added she was also once arrested in Iran for removing her hijab.

“Iranian women don’t have any rights in Iran. We can’t just walk in the streets — it is a fight when we walk in the streets.”

Jangravi fled the country to protect herself and her daughter.

“I am here to be a voice [for] her,” she said.

Iranian president to speak at UN this week

Amini’s death comes as Iranian President Ebrahim Raisi is set to speak at the U.N. General Assembly in New York this week. It also comes as the United States and a number of European countries hope to negotiate a new agreement with Iran over its nuclear program, after Donald Trump pulled the U.S. out of the previous deal while he was president.

Speaking before his trip to the U.S., Raisi called his appearance an opportunity to talk about the “malice” that he alleges unspecified nations and world powers have toward Iran. He did not elaborate.

Western governments, including the U.S. and France, have demanded accountability for Amini’s death. But for some Iranian Canadians, that doesn’t go far enough.

Nima Yajam, who identifies as a queer rights activist and political refugee, says Western governments need to make human rights a priority when speaking with the Iranian government at this week’s United Nations meeting. (Darek Zdzienicki/CBC)

“I would love to address the UN, Russia, United States, France and every single country sitting on the negotiation table of the nuclear deal with Iran and tell them any table that the government of Iran is present at, that table is based on the blood of human rights,” said Nima Yajam, who identifies as a queer rights activist and a political refugee.

Yajam notes Iran’s human rights abuses affect the LGBT community too, saying two activists were sentenced to death there only two weeks ago.

“You don’t take human rights into your deal with Iran. If you did, you wouldn’t sit on the table with Iran’s government.”

UN human rights commissioner calls for investigation

U.N. Acting High Commissioner for Human Rights Nada Al-Nashif has called for a “prompt, thorough, impartial investigation.”

“Ms. Amini’s tragic death and allegations must be promptly, impartially and effectively investigated by an independent competent authority that ensures in particular that her family has access to justice and the truth,” Al-Nashif said.

Al-Nashif is calling for repeal of all discriminatory laws and regulations that enforce the mandatory hijab.

Raisi has ordered an investigation, but protest organizer Nazanin Samavati argues Iran doesn’t have an independent judicial system and is concerned its investigation won’t be legitimate.

Nazanin Samavati organized the event to raise awareness about the situation for women in Iran and about the ‘unjust death’ of Amini. (Darek Zdzienicki/CBC)

“Iranian voices need to be heard. We are sick and tired of this brutality,” said Samavati.

Samavati organized the event to raise awareness about the situation for women in Iran and about the “unjust death” of Amini.

‘Machinery of violence’

Shahrzad Mojab, a professor who specializes in women’s studies and education at the University of Toronto, describes the issue in Iran as a “machinery of securitization of women’s bodies.”

“What the women of Iran experience is a gender apartheid system … organized on the basis of differentiation of male and female members of the society,” she said.

But she also puts the onus on the Canadian government, saying it has to be more vigilant about corrupt Iranian officials who are part of this “machinery of violence” using Canada as a safe haven.

“The people of Iran are crying; this is their scream that should be heard.”

‘The world is sleeping’

Maya Nozadtehrani, who arrived in Canada five months ago, says she hasn’t been able to sleep for days, following Amini’s death.

“The world is sleeping,” said Nozadtehrani at Monday’s protest. “Every single time something happens over there, the world keeps quiet,” she added.

“Two days ago, it was Mahsa, but it could be me.”

Protester Maya Nozadtehrani, who arrived in Canada five months ago, says she hasn’t been able to sleep for days following Amini’s death. (Darek Zdzienicki/CBC)

Nozadtehrani hopes to see the world come together for Amini the way it did for George Floyd.

“The world needs to choose between us or the regime,” she said.

“Hear our voice, it’s the only thing that we need.”

KAYNAK: BBC, CBS, Cumhuriyet Gazetesi

 

Exit mobile version