İNSAN MIYIZ?

doğru parti genel başkanı

Kur’an da, Isra Suresinin 70. Ayetinde “İnsanları, yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık” ifadesi yer alır. Bu yüzden insanlara “eşref-i mahlukat” yani yaratılmışların en şereflisi, denir.

Aristo’ya göre insan, düşünen, irdeleyen, irade sahibi, bilinç sahibi, mukayese yapabilen, bilinçli karşı çıkabilen, plan ve program yapabilen, iyi ve kötüyü ayırt edebilen, fikir ve karar yürüten ve fikir sahibi olan ve ortak yaşamda bilerek üreten bir siyasal hayvandır!
Toplumu ilgilendiren olayları inceleyip soruşturacaksınız, kötülerle mücadele gücünüz yoksa, mücadele eden doğru insanlara destek olacaksınız. Kimse şu gerçeği unutmamalı! Yalnız ve toplumdan kopuk yaşayamayız. Yaşadığımız yeri, ülkeyi güzelleştirirsek, kötülükleri en aza indirip, hepimizin uyacağı kuralları beraberce kararlaştırıp uygularsak, daha huzurlu olmaz mıyız?

Ama bu dünyada insanlarla birlikte yaşayıp insan görüntüsünde olan, başkaları tarafından mücadele ve bedel ödeyerek elde edilen insanlık kazanımlarını da, hiçbir bedel ödemeden kullanan, her dönemde bedavadan yiyen içen, refah içinde yaşayan, vatan toprağını dışkı bırakılacak yer olarak görenler ise sadece hayvandır. Yani siyasal hayvan değildir.
Dünyayı kötü eden de, yaşanmaz bir yere çeviren de bu gibilerin tavrıdır.
Hz. Ali, bunları “Topluma faydası olmayanları ölülerden sayın gitsin” demiştir.

Kötüler her zaman olacaktır. Fakat, topluma kötülük yapanlar kadar, yalnızca kendini düşünen insanlar da bir o kadar suçludur.
İnsanlar bana sürekli soruyor; “Görmediğiniz makam neredeyse kalmamış, neden hala uğraşıyorsunuz? Emekliliğinizi yaşasanız ya?” Yanıtım şu;
-Önce ben bir insanım. Sorumluluklarını ve haklarını bilen bir bireyim.
Dünya ile, insanlar ile ilgilenmem kadar doğal ne olabilir? İnsan olarak görevim, yanlış bilinenleri, kötülükleri ve kötüleri gücüm yettiğince tartışarak, yazarak, konuşarak engellemek ve insanları uyarmaktır.

-Bilgi paylaşınca çoğalır ve gelişir. Paylaşmazsanız, öldüğünüzde vücudunuzla birlikte o bilgiler de çöp olacaktır. Ayrıca öğrenmenin sonu yoktur.
Ben her gün dostlarımdan, siyaset arkadaşlarımdan yeni şeyler öğreniyorum.

-Dinlenmeye gelince;
Çalışarak ruhumu ve beynimi dinlendiriyorum zaten. Allah’ın verdiği ömrü tamamlayınca, nasılsa vücudumu dinleneceği bir yere koyarlar.
Daha duyarlı, daha ilgili olursak ve sayımızı her gün çoğaltırsak, çabuk sonuç alırız. Kişi olarak yetmediğimiz yerde, güçlerimizi birleştirecek örgütler kurabiliriz. DOĞRU Parti’yi her şeyin tartışıldığı, eleştirildiği bir fikir ve proje fabrikasına çevirmek için çalışıyoruz. Örgütlü Toplum, katılımcı demokrasinin önemli köşe taşlarından biridir!

Yeni yılın bu ilk yazısında, aziz Türk Milletini bir kez daha uyarmak isterim;
Ülkemiz, sanki ortaçağdan fırlayıp gelmiş emperyal devletlerin maşası AKP ile, özgürlüklerimizin tutuklandığı, aklın-bilimin felç olduğu, yarısı açık bir cezaevine, diğer yarısı da tımarhaneye döndürülmüş durumda!

Türkiye gibi bir devlet bu hale getirilmişse, emperyalist devletler son darbeyi vurmaya karar vermişler demektir. Kraliçenin gülü İngiliz Abdullah’ın, muhalefet partilerine Siyasi Pinokyolar üzerinden kurduğu oyunun mutlaka deşifre edilmesi lazımdır.
Türk Milletinin, Cumhuriyete ve değerlerine inanan aydınları bu konuda toplumu uyarmalıdır. TV’lerdeki kadrolu elemanların konuştuklarına, Cumhuriyeti, demokrasiyi, Atatürk’ü henüz anlayamamış köşe sahiplerinin
yazdıklarına bakınca, kimsenin yaklaşmakta olan tehlikeyi fark etmediğini görüyoruz.

Çok ünlü bir köşe yazarımız, “Babacan’ın ve Mehmet Şimşek’in ekonomi bilgileri tartışılmaz, çok iyi idi” diye yazdı!
Bugünkü ekonomik facianın sebebi, İngiliz bankerlerinin has adamları olan bu ikilidir. Bir taraftan ülke borcunu 3-4 misli arttıracaksınız, o dönemde tüm ülkeler %5 ile borçlanırken, siz Türkiye’yi %12 ile borçlandıracaksınız, alınan borçların taşa-toprağa gömülmesine itiraz etmeyeceksiniz, FETÖ’ya evet,
Çözüm Sürecine evet, yüksek yargının cemaate bağlanmasına evet, Türk Ordusunun biçilmesine evet, tarikatların devleti pay etmesine evet diyeceksiniz ve sonra bunları yapmamış gibi davranıp, Türk Milletini aldatmaya kalkacaksınız! Bu görev sadece, dıştaki patronlarının emirlerine uymak zorunda olanların yapabileceği bir iştir.

Eğer Türk aydınları, yazarları tıpkı muhalefet partilerinin iki Genel Başkanı gibi,
“Şeriat Devletinin temellerinin AKP ve onun metastazı olan partilerle atıldığını
görmüyorlarsa ya kördürler, ya da işbirlikçidirler…

DOĞRU Parti Türk Milletine doğruları anlatmaya yılmadan devam edecek…

Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Ocak 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

Exit mobile version