AKP, sanki “Türk Milletini Nasıl Daha Fazla Soyarım” projesi varmış gibi, Elektrik Dağıtım işini de yandaş şirketlere vermişti! Aynen hazine garantili yol-köprü-havaalanı-hastane inşaatlarının ihalesiz olarak, yandaş şirketlere verildiği gibi!
Ankara’da artık yüksek sesle dillendirilen bir konu var!
Bu şirketlerden birinin yetkilisine, oturduğu mahalledeki vatandaşlar yapılan insafsız zamlar ve kesintiler nedeniyle fazlaca yüklenmişler!
Adamcağız sonunda dayanamayıp “Bize boşuna yükleniyorsunuz! Biz mal sahibi değiliz, taşeron gibiyiz. Esas sahip iktidar! Gidin ona bağırın…
Acaba iktidar, bu işleri değerinden fazla bedelle ihalesiz vererek, aslan payını kendine mi alıyor?
Bu yüzden mi böyle ballı işler, ihalesiz olarak hep aynı yandaşlara veriliyor?
Bence böyle bi şey olamaz! Böylesine organize bir soyguna kimse cesaret edemez. Çünkü gizli kalmaz.
Bu tip olaylarda, hele işin içinde ciddi miktarda para varsa, eninde sonunda mutlaka bir iz bırakılır ve gerçek ortaya çıkar!
Böyle bir şey olamaz olmasına da, Enerji Bakanlığı Sayıştay 2020 Raporunu Çiğdem Toker’in yazısından okuyunca, aklım karmakarışık oldu.
Sizlerle paylaşalım ve tarihe beraberce not düşelim dedik!
Şöyle bir mantık yürütelim;
Bizler, vatandaşlar olarak, kullandığımız elektrik bedellerini tıkır-tıkır ödüyoruz.
Ödemezsek, elektriğimizi anında keserler değil mi? Keserler, keserler!
Peki, Enerji Şirketleri, elektrik faturaları üzerinden tahsil edilen “Elektrik Enerjisi Fonu” bedellerini Enerji Bakanlığının banka hesaplarına yatırıyor mu?
Sayıştay raporlarına göre, 2020 yılında elektrik satışı yapan 197 şirketten 37’si ödeme yapmamış! Yani devlete ödemesi gereken paraları kendileri kullanmış!
Bakanlık, alacağı paraları niçin takip edip, tahsil etmemiş?
Şirketlerin, hepsinin “Yandaş” şirketler olması ne ifade ediyor?
Sizce bu şirketlerin güvendikleri, Enerji Bakanlığına bile söz geçirebilecek siyasi güce sahip bir makam olabilir mi?
Veya başka türlü soralım; Yoksa, Hırsız evin içinde mi?
Not;
Dün yeni bir mahkeme celbi aldım. Suçlama, “Cumhurbaşkanına Hakaret.”
2015 yılında yazdığım “Devleti de Kirlettiniz” başlıklı yazım sebebiyle
Refik Öndaş adlı bir Cumhuriyet Savcısı cezalandırılmamı, belli haklardan yoksun bırakılmamı, mahkemeden talep etmiş!
Fakat, yazıda muhatap alınan Cumhurbaşkanı değil ki!
Vakıflarına yüz milyonlarca DOLARI ve onlarca kamu binalarını, arsalarını BAĞIŞ olarak alan Bilal Erdoğan!
Bilal Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu da bizim mi haberimiz olmadı?
Yoksa sadece Erdoğan değil de, tüm sülalesi mi seçildi?
Çok eğlenceli bir yargılama olacak, beklerim! Çaylar şirketten…
Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat Serdaroğlu / 08 Şubat 2022