İNSANİ OLARAK GAZZE KATLİAMI KONUSUNDA ÜZÜNTÜMÜZ BÜYÜKTÜR LAKİN ARTIK ÜLKEMİZİN ANA GÜNDEMİ OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR!
FİLİSTİN DEVLETİNİN VE HALKININ BAŞINA GELENLERİN TEK SEBEBİ OSMANLIYA YAPILAN İHANET SONRASI İNGİLİZLER TARAFINDAN TANZİM EDİLEN VE GÜNÜMÜZE DEK GELEN DIŞ GÜDÜMLÜ YÖNETİM ANLAYIŞIDIR..!
Bu anlayış, yıllardır devlet olma yolunda hiçbir adım atmadı. Filistin bu yüzden devlet olamadığı gibi toplumu da hiçbir zaman için millet olamadı. Osmanlıya ihanet ettiği günden itibaren iki yakası bir araya gelmedi.
Şimdi soruyorum sizlere;
Nizami bir ordusu var mı? Yok! Hava kuvvetleri var mı? Yok! Donanması var mı? Yok! Demokratik bir yönetimi var mı? Yok! Adil bir yargı düzeni var mı? Yok! Tekamül etmiş kurumsal bir devlet düzeni var mı? Yok!
Tüm bunların yanısıra tarih boyunca kendine iyilik yapmış olan Türk Milleti’ne vefası var mı? Yok? PKK terör örgütü kurulurken eğitimi nerede aldı? Filistin’de! Filistin yönetimi Kıbrıs meselesinde kimin yanında yer aldı? Rumlar’ın! Soykırım iddiasında kimin yanında yer aldı? Ermeniler’in! Dağlık Karabağ savaşında kimin yanında yer aldı? Ermenistan’ın! Ülkemiz hakkında yıllardır söylediği güzel bir söz var mı? Yok! Aynı soya mensup Arap ülkeleri arasında dostu var mı? Yok! Pekala nesi var? Gerilla eğitimi almış acımasız militanları var! Terör örgütü yaftalı bir ülke yönetimi var! Vatan topraklarının çoğunu ve dolayısıyla namusunu parayla satmış olan bir ecdadı var? Bu yüzdendir ki acımasız bir düşmanı ve kendi çizdiği kaderi yüzünden büyük kayıpları ve dinmek bilmeyen gözyaşları var!
Elbette ki İsrail Gazze’de büyük bir soykırım yapmıştır ve halen yapmaktadır! Elbette ki bu bir insanlık suçudur ve bunu kabul etmek asla mümkün değildir! Lakin tüm bunların müteselsil sorumlusu ve suçlusu, halkını ateşe atan Filistin hükümetidir, Hamas’tır. Burada ne İsrail yönetiminin ne de Filistin yönetiminin savunulacak bir yanı yoktur! Türkiye olarak bu durumu sonsuza kadar haykırmamızın da maalesef ki bu toplumlarda bir karşılığı yoktur!
Bu gerçeği yıllar önce İsrail ve ardından Filistin’e yapmış olduğum ziyarette ve ikili temaslarım esnasında görmüştüm! Ne İsrail dostumuzdur ne de Filistin bizleri seven bir din kardeşimizdir!
Masumların katledilmesine her zaman üzülmeli ve vicdanen tepki göstermeliyiz ancak bunun AKP hükümeti tarafından muhafazakar kesime karşı istismar aracı olarak kullanılmasına, ülkenin ana gündem konusu yapılmasına ve asıl gündem olan Türk toplumunun acınası hali ve her geçen gün artan vahim sorunlarının üstünü örtmesine izin vermemeliyiz…
Bizler her gün Gazze’yi ve CHP’yi konuşurken; toplumumuzun %95’i yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor! Büyük şirketler sırayla konkordato ilan ediyor! Tedarikçi firmaları bir bir batıyor! Esnaf zorda, çoğu siftah yapmadan kepenk kapatıyor ve iflaslar çığ gibi büyüyor! Devletin en iyi çalışan kurumu, icra ve iflas daireleri olmuş! Tarım ve hayvancılık bitme noktasında! Enflasyon ve pahalılık dur durak bilmiyor! Yenidoğan çetesi ve bebek cinayetleri, çocuk istismarı ve kadın cinayetleri, kız çocuğu evlilik rezaletleri, e- imza, sahte diploma, sahte ehliyet, sahte ünvan skandalları, sahte diplomalı 40 milletvekili iddiaları, kara para aklama olayları, her türlü ahlaksızlık, kaçakçılık, ilkokullara kadar yaygınlaşmış uyuşturucu ticareti ve daha bir çok olay yüzünden sistem alarm veriyor! Kontrolsüzce artan mülteci ve ne şekilde verildiği belli olmayan vatandaşlıklar nedeniyle demografik yapımız her geçen gün tahrip oluyor! Her gün artan kriminal olaylar yüzünden can ve mal güvenliği kalmadı! Beyin ve sermaye göçü tarihin rekorunu kırdı! Ülke pusulası bozuk gemi gibi oradan oraya savruluyor! Adam kayırma, rant, rüşvet, yolsuzluk, israf, görgüsüzlük, ballı maaşlar, huzur hakları, çakarlı lüks araçlar, ayrıcalıklı yaşam, saltanat almış başını gitmiş!
İşte asıl gündem konuları bunlardır!
Artık iktidarın icat ettiği yapay gündemin peşinden gitmeyi bırakıp başta CHP olmak üzere hepimiz her gün her yerde bunları konuşmalıyız…!
İktidar, elalemin değil önce kendi ülkesinin ve milletinin haline baksın…
Dr. Vecdet Öz
(Resim: Yıl 1995, Filistin Ziyaretim)
