Adamcağız ortağı tarafından dolandırılınca çok zor duruma düşmüş.
Devlete müracaat edip borçlarının yapılandırılmasını istemiş, fakat AKP’den torpil bulamadığı için talebi kabul edilmemiş ve zavallı iflas etmiş.
Sıkıntıdan kalp krizi geçirip hakkın rahmetine kavuşmuş. Aile perişan olmuş!
Gasilhane İmamı, adamın naaşını yıkamaya geldiğinde şaşkınlıktan donakalmış!
Ölen adamın sağ eli kalbinin üzerinde, sol eli ise tam da erkeklik organının üzerinde.
İmam, düzeltmeye çalışmış ama sertleşen naaşı düzeltmek mümkün olamamış!
Kimse bu duruma bir anlam veremeyince, mahallenin mırmırını çağırıp sormuşlar;
“Reis bu ne iş? Rahmetli ne demek istiyor?
Adam cesede bakmış ve “Sıkıntı yok! Adam sağ eliyle borcum borç, sol eliyle de nah alırsınız diyor!”
Devletten iş alan, işini düzgün yapmayan, parasını yurtdışına kaçıran, devleti ve milleti dolandıran, AKP ile akçeli işlere bulaşan uyanık iş adamlarının tamamı, “Ben battım ya borcumu yapılandırın ya da ben bu borcu ödeyemem” diye yan çizmeye başladılar. Bunların tamamının borçları ertelendi, iyi mi?
En son bir genelev patronu da konkordato ilan edip, yapılandırma istedi! Gerekçesi ise, gençler geçim sıkıntısından oraya gidemiyormuş!
Değerli Okurlar;
Ben her derdimi sizlerle paylaşıyorum. Yanlış anlaşılmasın, sizlerden bir talebim yok, sadece bilin diye paylaşıyorum!
Ben Türkiye’deki adalet sisteminin, adaletini bir türlü bulamadım.
Sapığın biri, tabancasıyla öldürmek kastıyla birine mahkeme önünde ateş etti, bir kişi yaralandı sonuç, mahkeme adamı 4.500 TL para cezasına mahkûm edip salıverdi!
Ben ne silah taşıdım ne birine ateş ettim ne birini yaraladım, bu hafta 18.500 TL daha ödemeye mahkûm edildim. Ne için?
Cumhurbaşkanına, hakaretten 7.000TL, Tombalak Paşa Necdet Özel’e hakaretten 6.000 TL, Ağlayan Kaşar Bülent Arınç’a hakaretten 5.500 TL…
Cumhurbaşkanı için;
“Kendisi söyleyecek yalan bulamadığında doğruyu söyler” demişim.
17 sene boyunca Cumhurbaşkanının söylediği yalanları birbirine eklesek, duble yolların uzunluğunu misliyle geçer. Bunu kendi beyanatlarıyla defalarca ispat ettim.
Tombalak Paşa için;
“Omurgası olmadığından dik duramıyor, ters L gibi eğik duruyor” demişim! Yalan mı?
Arınç, Sayın Cindoruk için “Eski Kaşar” demişti! O da Arınç için “Ağlayan Kaşar” dedi. Onu yazdığım için beni tazminata mahkûm ettiler.
Şimdi ben ne yapayım?
Bu paraları ödeyeyim mi, yoksa şahsi konkordato ilan edip, yapılandırma mı isteyeyim?
Emri Hak tez vukuu bulsa, aynen yukarıdaki adam gibi yapacağım ama serde inat var. Erdoğan’ı demokratik yolla sandığa gömmeden ölmemeye karar verdik bir kere!
Ne dersiniz? Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidarsız olduğunu, ekonomiyi
Mr. Şimşek ve Hafize’ye devretmesinden anlıyoruz. Bunların adaleti var mı?
O hiç yok. Yoksa bunların gerçek adı “Arapçı Kürtçü Parti mi?
Not; 3-4 Şubat günleri Bursa’dayız. Pazar 13.00 te BUTTİM Kongre Merkezinde Demokrasi Şölenimiz var. Bekleriz…
6 Şubat Salı gününe kadar yazılar için izin istiyoruz. Maaştan kesiverin gari…
Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Şubat 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı