DEVLETİ BUTLAN ETTİNİZ

rıfat serdaroğlu

Butlan, Arapça kökenli bir kelimedir.
Erdoğan-Bahçeli-Hüda Par-DEM nasılsa YENİ ANAYASAYA resmi dil olarak Türkçenin yanında Arapça ve Kürtçeyi koyacaklar ya (!) o zaman hepimiz öğrenmiş olacağız. Ben önceden size BUTLAN ne demek anlatayım istedim!

Butlan, “HÜKÜMSÜZ-GEÇERSİZ” demektir.
Hukuki bir işlemin, temelinde bulunan kurucu unsurların eksikliği ya da bozukluğu sebebiyle geçersiz olmasıdır.
Örnek olarak, Evlilik söz konusu olduğunda, çiftlerden biri zaten evliyse, evliliğe uygun bir akıl sağlığından yoksunsa, evlilik boyunca ayırt etme gücüne sahip değilse (Her gördüğünü karısı sanıp saldırıyorsa) veya aralarında evlenmeye engel olacak bir hısımlık-akrabalık varsa, o evlilik “MUTLAK BUTLAN” sayılır ve hukuk tarafından GEÇERSİZ ilan edilir.

Aylardır, AKP Çakalları tarafından altı ısıtılan, CHP’li Yöneticilerin işbilmezliği yüzünden sürekli kaynatılan, “MUTLAK BUTLAN” ile uğraşıyoruz.

Devlet Yönetimi ve Siyaset, bir tarafta “Türk Devleti Düşmanlarının” diğer tarafta Siyaset Acemilerinin saçmalamalarıyla uğraşırken, ülkemizin esas dertleri ile uğraşamıyoruz.

01 Temmuz 2025 Salı günü Sn. Ümit Özdağ ve Heyeti, DOĞRU Parti Genel Merkezini ziyaret edecek. Köpürtülen bu Mutlak Butlan olayının gerçeğini, Sn. Kılıçdaroğlu’nun tekrar CHP’NİN başına asla GEÇEMEYECEĞİNİ, merak eden gazeteci varsa ve sorarlarsa, keyifle anlatır ve ne kadar boş bir işle uğraşıldığını kanıtlarım…

AKP ve Ortakları, T.C Devletini MUTLAK BUTLAN’A uğratmak için yıllardır uğraşıyorlar! Başaramayacaklar! Kendileri butlana düşecekler!
-Anayasa 101’e göre Cumhurbaşkanı adayı olmak için Yüksek Öğrenim Mezunu olmak şarttır. Nerede Erdoğan’ın İlkokul-Ortaokul-Lise-Üniversite diplomaları? Gören var mı? Yok!
AKP şimdilik “Devlet Gücünü” kullanıp, gerçeği saklıyor. Ama gerçek yakında ortaya çıkacak ve bu suçu sıralı olarak işleyen-gizleyen-sahte belgelerle Anayasa maddesini ihlal edenlerin hepsi BUTLAN ÇUKURUNA düşecek.

-Benim elimde, Yüksek Seçim Kurulu Başkan ve tüm Üyeleri tarafından imzalanmış, mühürlenmiş İKİ ADET CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ MAZBATASI VAR. Hem de numaralı!
12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve 13. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan!
(28 Mayıs 2023 CB Seçim Mazbatası- Yani 14. CB R.T Erdoğan Mazbatası,
YSK Sitesine konulmadı. Yani Erdoğan’ın 3. Kez CB seçildiği gizlendi.)

6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanununun 2. Maddesi aynen şöyledir;
“Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Ancak CUMHURBAŞKANININ İKİNCİ DÖNEMİNDE Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, CB bir defa daha aday olabilir!”

Tüm bunları CHP Yönetimine belgeleriyle vermiştim. CHP, Erdoğan’ın Adaylığına İTİRAZ ETMEDİ!

Eee, 11 adet YÜKSEK HAKİM’DEN oluşan YSK, Erdoğan seçilmeden mi mazbata verdi?
Üstelik İKİ DEFA! Yani 22 Yüksek Hakim, olmayan seçimin mazbatasını mı vermişler Sayın Erdoğan’a?

DOĞRU Parti olarak, yaptığımız itirazı YSK reddetti. Konuyu AHİM’e götüremedik. Fakat yakında konu tekrar gündeme gelecek ve Butlan Çukuruna, Türk Devletine-Cumhuriyete-Demokratik rejime ihanet edenler düşecekler. Hem de hiç çıkmamak üzere…

Eğer, başta Karun Numan denen TBMM Başkanı, CB Erdoğan-Dewlet Bahçeli-Hizbullahçı Hüda Par- DEM Parti, YENİ ANAYASA dedikleri YIKIM SÜRECİNİ TBMM’ye getirdikleri an, gök kubbeyi bunların başına yıkmazsak, aldığımız nefesler bize haram olsun… Yettiniz artık…

Sağlık ve başarı dileklerimle

27 Haziran 2025,

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

YAŞAMAYAN BİLMEZ BİLEMEZ

Öyle günlerden geçiyoruz ki, insanın aklını başında tutabilmesi gittikçe zorlaşıyor!
Hz. Ali şunu demiş; Öyle bir zaman gelecek ki;
Para, Hırsız ve Cimrilerde,
Kılıç ve Devlet, Korkaklar ve İnsafsızlarda,
Kalem ise, Cahillerin elinde olacak!
Aksaçlı biri sormuş; Peki Yaa Halife, Ya Adalet?
Hz. Ali; Yukarıdakiler olduysa, Adalet zaten ölmüştür. Esas felaket budur…

Siyaset nedeniyle Cezaevinde yatan bir kişinin, sevdiği-çocuğu-anası-babası-kardeşi olmak çok zordur. O, içerde kahrolur, sizler dışarda! Yaşamayan bilmez, bilemez…

65 yıl evvel “Kara Tren” ile iki gün iki gece yol gideceksiniz, (Bergama’dan Kayseri’ye) Babanızı görmek için tam bir hafta bekleyeceksiniz. Yalvar yakar yarım saat görüp, koklayıp geri döneceksiniz!

İBB’ye yönelik operasyonlarda tutuklanan İpek Elif Atayman’ın oğlu ve 80 yaşındaki babası, Silivri Cezaevinden Afyonkarahisar Cezaevine gönderilen İpek Hanımı ziyaret etmek için 7 saat süren yolculuk yaparlar.
Görüş günü, sabahtan saat 15.30’a kadar bekletilirler. 15.30 da kendilerine “Sistem Arızası” sebebiyle görüşe alınmayacakları bildirilir!
O babada ve evlatta ki yıkıntıyı tahmin edebilir misiniz?
Ya, haksız bir şekilde tutuklanmış, Silivri’den Afyonkarahisar’a sırf eziyet etmek için sürülmüş bir annenin üzüntüsünü anlayabilir misiniz?

Aziz Türk Milleti;
T.C Devleti, İBB Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a böyle mi davranmıştı?
Erdoğan’ın hapis cezası, Yargıtay’da kesinleşinceye kadar ne gözaltına alındı, ne de tutuklandı! Cezası kesinleşince de yine evine Polis gönderilmedi.
Hatta hangi Cezaevinde yatmayı tercih edeceği kendisine soruldu.

Erdoğan, Pınarhisar Cezaevini seçti. Adamı Hasan Yeşildağ, Erdoğan’dan üç gün önce Cezaevine girdi. Koğuşunun duvarları duvar kağıdı ile kaplandı.
Yere boydan boya halı döşendi. Elektrik-Sıhhi tesisat yenilendi.
Delikanlı yıkanırken üşümesin diye Şofben takıldı. Kapıya içten dıştan yeni sürgüler takıldı. Çatıya manyetik bariyerler, bahçesine çiçekler ve elektronik sensörler takıldı. Derin dondurucu-Büyük Boy Buzdolabı, Çamaşır-Bulaşık makineleri yerleştirildi.
Cezaevinin ilk Savcısı Hüseyin Özbakır, “Teşekkür mahiyetinde” AKP Zonguldak MV yapıldı. Esas Kahraman Savcı, Cezaevinde mangal partileri verilmesine, binlerce insanın ziyaretine izin veren Yüksel Kocaman idi.
Sonradan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı yapıldı, daha sonra ise Yargıtay üyeliğine terfi etti. Evlendi. Düğününe ve Saray’a özel Helikopterle gitti.

Cezaevini OCAKBAŞI’NA çevirmeler, İnfaz Koruma Memurlarını amele gibi çalıştırmalar, ziyaretler ve görüşlerle ilgili usulsüzlüklere, İstanbul gibi bir metropolün Belediye Başkanı olduğu için devlet tarafından göz yumuldu.

Şimdi İmamoğlu’na, Belediyedeki çalışanlara yapılan insafsızca muamelelere bakınca, herkesin tıyneti ortaya çıkıyor.

İnsanların şeref ve onurlarının üzerine basarak yükselebilirsiniz.
Fakat, orada kalamazsınız. Aldığınız AH’LAR, işlediğiniz İNSANLIK Suçları sizi gölgeniz gibi takip eder ve sizinle mutlaka hesaplaşırlar…

Sağlık ve başarı dileklerimle

26 Haziran 2025

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

SEN TIRNAK BİLE KESEMEZSİN!

T.C Devletinin 13. Cumhurbaşkanı, kapalı salonda kürsüye çıktı ve dedi ki;
“Neler söylediler, neler! Bidon Kafalı dediler, Göbeğini kaşıyan adam, dediler!
Size söylediler, size…”
Ben de, Sayın Cumhurbaşkanı haklısınız. Neler söylediler, neler deyip “Çürük” dediler, “Sürtük” dediler, “İllet-Zillet” dediler, “İsrail Dölü” dediler diye yazdım! Bu konuda kendisini ikinci kez uyardım!

Erdoğan, 12. Cumhurbaşkanı iken aynen şöyle demişti; “Benden başka kimse racon kesemez, kesilecekse ben racon keserim!”
Kim demişti? T.C Devletinin 12. Cumhurbaşkanı!

Kabadayılık ve kumarhane erbaplarının dışında “racon kesmek” deyiminin anlamını pek kimse bilmez.
Çünkü bu üslup, Türkçenin günlük kullanımında yoktur. Bu üsluba daha çok batakhanelerde, bitirimhanelerde, zorla başkalarının emeğini çalan çete elemanları arasındaki konuşmalarda rastlayabilirsiniz!
Racon kesmek; “Bir anlaşmazlığı yeraltı dünyasının kurallarına göre çözüme bağlamak” demektir.

Madem Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tarz bir üslubu tercih etti, o zaman bize de o’nun anlayacağı dilden seslenmek düşer. Amacım kimseye hakaret etmek değil! Herkese kendi tercihine göre anlayacağı dilden seslenip düşüncelerimi anlatmaktır. Okuyucularımdan peşinen özür dilerim…

Eyy Erdoğan, sen racon kesemezsin!
Cumhurbaşkanlığı makamında oturduğun sürece sen, tırnak bile kesemezsin!
Neden mi? Dinle de anla!
Oturduğun makam babanın takası değil, binlerce yıllık devlet geleneği olan Türk Devletinin Cumhurbaşkanlığı koltuğudur.
Senin görevlerin, yapabileceklerin, sorumluluk hallerin Anayasamızın 104 ve 105’inci maddelerinde yazdığı kadardır. Ne bir gram eksik ne bir gram fazla!
Anayasal görevlerinin arasında, kabadayılık, tehdit, racon kesme gibi ilkellikler yoktur…

Haa, ne zaman Cumhurbaşkanlığı koltuğundan ayrılırsın, o zaman cesaretin yüreğin ve bileğin kadar racon kesebilirsin! Etrafındaki binlerce koruma olmadan, devletin maddi-manevi olanaklarını kullanmadan sokağa çıkabilirsen, ne istersen kesebilirsin!

Yalnız bu konuda önüne iki problem çıkabilir;
-Anaların ne delikanlılar doğurduğunu bilemezsin. “El yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu gülle zannedermiş!”
Bir delikanlı çıkar, senin kestiğin raconu çizer, karizmanı da yerle bir eder, seni ne Bahçeli’nin Çakıcısı, ne de Saral kurtarabilir!
-O makamdan kalkınca yasaları çiğnemeye, sağa sola korku salmaya kalkarsan, gerçek yüzünü henüz tanımadığın “Devlet” devreye girer ve kamu düzenini sağlamak için sana bir BEKÇİ gönderir, racon kesmeye kalkanları kulağından tuttuğu gibi Yargıcın karşısına dikiverir…

Sen sen ol, bu tarz bayağı konuşmaları bırak! Taşıdığın sorumluluğun bilincinde ol! Först Leydiye görev ver, günde 5 defa sana “Gururlanma Reisim, senden büyük Anayasa-Yasalar var” diye bağırsın! Sen de bir fani olduğunu ve görevinin sonuna geldiğini anla artık…

Sağlık ve başarı dileklerimle

25 Haziran 2025

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

Exit mobile version