Halk TV yazarı gazeteci Serpil Yılmaz, deprem konulu program ve haberlerde sıkça gündeme gelen ve görüşlerine başvurulan Prof. Dr. Naci Görür’ün “TÜBİTAK Proje Yürütücüsü” olarak altında imzası olan ve 1999 yılında 8 ayda hazırlanan Ovacık Projesi Çevre Faaliyetleri İncelemesi ve Strateji Raporu ile ilgili dikkat çeken bir makale yazdı.
Serpil Yılmaz, Bergama’daki madenle ilgili raporda Prof. Dr. Naci Görür’ün imzası olduğunu yazarak, “Hoca İliç’e bekleniyor” dedi.
Naci Görür, “Saygısız ve terbiyesizce” şeklinde tepki göstererek, “Maden düşmanlığı yapılıyor. Doğru iş yapılmasını isteyecek devlettir” dedi.
Türkiye’nin ilk ALTIN madenine “uygun” raporu veren heyetin başındaki sürpriz isim!
Serpil Yılmaz, “Türkiye’nin ilk altın madenine ‘uygun’ raporu veren heyetin başındaki sürpriz isim” başlıklı yazısında Bergama’da altın madenini meşrulaştırmak için hazırlanan ve “Eurogold’un üretim modeli mümkün olan en iyi teknoloji” olduğu söylenen resmi raporun altında Naci Görür‘ün imzasının olduğunu belirtmişti.
Serpil YILMAZ, “Bu raporla Eurogold’un Ovacık’da altın aramakta kullanacağı üretim modeli ‘Mümkün olan en iyi teknoloji’ olarak tanımlanmış ve Türkiye’de ‘sömürge madenciliği’ bu tezlerin üzerine inşa edilmişti.
Oysaki resmi veriler altın madenlerinin yol açtığı felaketlerin başında siyanür sızıntısının geldiğini gösteriyordu. 1971 – 2015 yılları arasında dünyada kayıtlaya geçen 11 altın madeni kaynaklı felaketin 7’si siyanürlü liç ile bağlantılıydı.”
Geçtiğimiz günlerde Naci Görür ile bir toplantıda karşılaştıklarını ve bu sorusuna yanıt alamadığını belirten Serpil Yılmaz, “Elçiye zeval olmaz; Hoca altından aktif fay hattının geçtiği ‘haritalanan’ Erzincan İliç’de bekleniyor” dedi.
Prof. Dr. Naci Görür, gazeteci Serpil Yılmaz’ın dün gündeme getirdiği ve Görür’ün de imzasının bulunduğu Bergama Altın Madeni raporuyla ilgili yaptığı paylaşımda ‘kendini bilmez’ ifadelerine yer vererek tepki gösterdi.
Naci Görür, gazeteci Serpil Yılmaz’a yanıt verdi
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Bergama Altın Madeni’nin proje ve uygulama bakımından ulusal ve uluslararası standartlara uygun olduğuna dair raporun altında imzasının bulunduğunu hatırlatan gazeteci Serpil Yılmaz’a yanıt verdi.
Naci Görür, Bülent Ecevit başbakan iken Bergama altın madeninin proje ve uygulama bakımından ulusal ve uluslararası standartlara uygun olup olmadığı ve yenilikçi teknolojiler içerip içermediği yönünden incelenmesi ve durumun bir raporla Başbakanlığa bildirilmesi için TÜBİTAK’ın görevlendirildiğini ve kendisinin de bu dönemde TÜBİTAK MAM’ın (Marmara Araştırma Merkezi) başkanı olduğunu ifade etti.
Görür, “Bugün bir takım kimseler (Hakaret etmek istemiyorum) son derece saygısız ve terbiyesizce hakkımda yazıyorlar” dedi. Madenciliğin kurallarına göre yapılması gerektiğini söyleyen Görür, “İnsanlık madencilik sayesinde zenginleşmiş ve bugünlere gelmiştir. Yeraltı servetlerimiz çok önemlidir. Siz madenciliği kaide ve kurallarına göre yaparsanız gelişirsiniz. Bugünkü gibi abuk subuk uygulama ve işletme yaparsanız zarar verirsiniz. Bunu denetleyecek ve doğru iş yapılmasını isteyecek devlettir” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK
Naci Görür, “Arkadaşlar, birçok kendini bilmez daha neyin ne olduğunu anlamadan dinlemeden “mal bulmuş mağribi” gibi üzerine atlayarak beni suçlamaya başladılar. Mesele şu: Bundan 20-25 sene evvel, zamanın Ecevit Hükümeti TÜBİTAK’a bir görev veriyor. Görev de Bergama altın madeninin proje ve uygulama bakımından ulusal ve uluslar arası standartlara uygun olup olmadığı ve yenilikçi teknolojiler içerip içermediği yönünden incelenmesi ve durumun bir raporla Başbakanlığa bildirilmesi. Görevin TÜBİTAK Başkanlığına tevdi edildiği sırada ben TÜBİTAK MAM’ın (Marmara Araştırma Merkezi) başkanıydım. Doğal olarak Türkiye’nin önde gelen bilim adamlarından bir ekip seçtik. Hatta deprem bilimcilerden idareden bağımsız iki araştırmacıyı da bu ekibe kattık. İkisi de ulusal ve uluslar arası tanınır kişilerdi. Biri Prof. Dr. Aykut Barka, diğeri de Prof. Dr. Haluk Eyidoğan idi” açıklamasıyla iddianın geçtiği dönem ve ekiple ilgili açıklama yaptı.
Naci Görür: “Maden ve madenci düşmanlığı yapıyorlar.”
Görür, “Çalışma içinde meşhur Çevre Bilimci Prof. Dr. Derin Orhon ve konularında uzman başka hocalar da vardı. Ben de MAM Başkanı olarak koordinatör görevi gördüm. Çalışma bitince Ankara’ya gönderildi ve burada TÜBİTAK BİLİM KURULU tarafından onaylandı ve Başbakanlığa sunuldu. Proje ulusal ve uluslar arası ölçütlere uygun bulunmuştu.
Daha sonra Başbakanlık ne kararlar aldı onu bilmiyorum. Bugün bir takım kimseler (Hakaret etmek istemiyorum ) son derece saygısız ve terbiyesizce hakkımda yazıyorlar. Onları önemsemiyorum ama ( hepsini engelleddim) siz takipcilerime saygımdan ötürü bu açıklamayı yayınlıyorum. Bir konu daha var önemli. Arkadaşlar, maden ve madenci düşmanlığı yapıyorlar. Sırf ideolojik nedenlerle madencileri hain diye gösteriyorlar. Madencilik bir bilim dalıdır. Tarih boyunca çeşitli temel bilimler maden fakülteleri sayesinde gelişmiştir. İnsanlık madencilik sayesinde zenginleşmiş ve bugünlere gelmiştir. Yeraltı servetlerimiz çok önemlidir. Siz madenciliği kaide ve kurallarına göre yaparsanız gelişirsiniz. Bugünkü gibi abuk subuk uygulama ve işletme yaparsanız zarar verirsiniz. Bunu denetleyecek ve doğru iş yapılmasını isteyecek Devlettir. Eğer tüm madenciliğin zararlı olduğu düşünülüyorsa bütün yurtta madenciliği yasaklıyacaksınız. Maden fakültesinin Dekanlğını da yapmış biri olarak ben bunları söyleyebilirim sanıyorum, sevgiyle” şeklinde paylaşım yaptı.
Veryansın TV’nin haberine göre;
Erzincan İliç’te yaşanan siyanürlü altın madeni faciasının ardından, Ovacık Altın Madeni raporunun altında imzası bulunduğu için eleştirilen Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür’den açıklama geldi. Naci Görür, 1999’da Ovacık’ta altın madenine onay veren TÜBİTAK raporunu Ecevit Hükümeti’nin isteğiyle hazırladıklarını belirterek “Sırf ideolojik nedenlerle madencileri hain diye gösteriyorlar” dedi.
Erzincan-İliç’teki yabancı ortaklı Anagold Madencilik isimli şirketin siyanürle altın çıkardığı madende, 13 Şubat 2024 tarihinde toprak kayması meydana geldi ve 9 işçi göçük altında kaldı.
Yaşanan felaket, siyanürlü madenin yol açacağı felakete karşı verilen mücadeleyi ve Veryansın TV’nin “Türkiye’nin Çernobil’ine” dikkat çeken haykırışlarını akıllara getirdi. İki senedir mücadele eden Veryansın TV programcıları, felaketten aylar önce İliç’teki ‘zehir’ havuzunun önünde açıklama yapmış ve Bingöl-Yedisu fay zonunun fay haritasını göstererek deprem tehlikesine dikkat çekmişti.
Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür’e defalarca kez seslenilmiş ve İliç’teki tehdide ilişkin açıklama yapmasını istemişti.
İliç’te yaşanan maden faciasının üzerinden bir ay geçmesine rağmen 9 işçi hâlâ toprak altında.
Türkiye, İliç’te yaşanan faciayı konuşurken Veryansın Tv Genel Yayın yönetmeni Erdem Atay, Dr. Enver Yaser Küçükgül ile iki hafta önce “Türkiye’ye altın vuruş! Madenler nasıl peşkeş çekildi?” başlıklı bir program yaptı.
Dr. Enver Yaser Küçükgül’ün programının ardından, Prof. Dr. Naci Görür’ün “TÜBİTAK Proje Yürütücüsü” olarak altında imzası olan “Ovacık Projesi Çevre Faaliyetleri İncelemesi ve Strateji Raporu” da gündem konusu oldu. TÜBİTAK heyetinin hazırladığı Ovacık Altın Madeni raporunda, ülke için risklerin dikkate alınmadığı belirtilmiş ve siyanürlü altın madeni felaketleri hatırlatılmıştı.
Ovacık Altın Madeni raporunun altında imzası olduğu gerekçesiyle eleştirilen Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
NATO’dan Naci GÖRÜR’e NATO Bilim Ödülü
Prof. Dr. Naci Görür, 2004’te İstanbul NATO Zirvesi’nde verilen Barış ve Güvenlik İçin Bilim Ödülü‘ne (NATO Bilim Ödülü) layık görüldü.
Veryansın TV’de gazeteci Erdem Atay‘ın sunduğu programa katılan Dr. Enver Yaser Küçükgül, Prof. Dr. Naci Görür ve geçmişte bilim dünyasında yaşanan gelişmelerle ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.
Dr. Enver Yaser Küçükgül, 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde TKP’den aday.