Bir geometri deyimi olan paralel, birbirine değmeden uzayıp giden ve aralarındaki uzaklık hiç değişmeyen çizgilerdir. Paralel olmak için en az iki çizginin olması gerekir…
Bizdeki Paralelin çizgilerinden biri Cemaat (Şimdi Menzil), diğeri de AKP Yönetimidir.
Bunlar, devlet yönetiminin en büyük ayıplarından biri olan “Devlet organlarını kullanarak vatandaşlarına tuzak kurmak” suçunu Amerikan istihbaratının verdiği akılla, beraberce işlediler.
AKP Milletvekillerinin, TV yayınlarında kabul ettikleri gibi bu ihanet suçunu, Amerika’yı da yanlarına alarak, planlayarak ve “Askeri Vesayeti kaldırıyoruz” yalanına sığınarak yaptılar. Türk Ordusunun komuta kademesinin yarısını zindana attılar, diğer yarısını da susturdular!
Fakat onlar ikili paralel değil, üçlü paralel idiler.
AKP-Cemaat-CIA… (Sırf bu yüzden Yüce Divanda yargılanmalıdır)
Devlet gücünü kullanan kişilerde “Ahlâk-Namus-Milletine Saygı-Allah korkusu” kalmadıysa onların yapabilecekleri kötülüklerin sınırı yoktur.
Korku salmak için gerekli olanlar şunlardır;
Kendini Cemaate-Tarikata-paraya-satmış POLİS, Cemaatin-Tarikatın tetikçisi olmayı kabul etmiş SAVCI-YARGIÇ, Amerika’nın elinde oyuncak olmayı Oval Ofiste kabullenen İKTİDAR…
Polis ve Savcı sahte deliller üretecek, Yargıç hemen tutuklama kararı verecek, İktidar da demokratikleşiyoruz diye hem algı operasyonu yapacak, hem de aydınları ve milleti baskı altına alıp susturacak…
Tarihe not düşmek için yazıyoruz. Türk Ordusuna ve Türk Milletine kurulan bu tuzak, tamamen Cemaat-AKP-ABD işbirliğinin sonucudur…
Hırsızlık yapıldığı ve doğrulukları Adli Tıp Kurumunca belirlenen ses kasetlerinde dinlediğimiz rezillikler ortaya çıkınca, suçu Cemaate attılar ve “Cemaat Türk Ordusuna KUMPAS kurdu” demeye başladılar.
Tıpkı başını kuma gömüp, kimsenin kendisini görmediğini zanneden devekuşu gibi!
AKP, Cemaatten öğrendiklerini şimdi basını susturmak için kullanıyor.
Kullanıyor kullanmasına da, ne kadar gülünç bir duruma düştüklerinin, hukuk devletini ne ölçüde katlettiklerinin ve günün birinde kendilerinin de bu alçakça oyunun kurbanı olacaklarının farkında bile değiller.
“Ben bunu onun yanına bırakmam” diye kabadayı ağzıyla konuşan bir Cumhurbaşkanının emrine giren sözüm ona Adalet Adamları, gazete köşelerinde yazılanları suç delili olarak dosyalamaktalar!
AKP Yönetiminin bilmediği şudur;
Hukuk Devleti, korunması gereken “Altın İlkedir”. Her hal ve şartta mutlaka korunmalıdır. Çünkü bir gün hukuk herkese lazım olacaktır. Özellikle ülkeyi yöneten siyasetçilere, cübbesini ve üniformasını kirleten Savcı ve Polislere…
Yazıyı Savcı ve Polislere bir ağabey öğüdü vererek tamamlayalım;
Ağzından bal damlayan arının bile kıçında iğnesi vardır. Yanlışa sapıp herkese güvenmeyin. Canınız çok yanar sonra!
Önce kahraman ilan edilip, altına zırhlı Mercedes verilen, işi bittikten sonra hain denilip meslekten atılan Savcı ve Polis Müdürleri size örnek olmuyor mu?
Gerçek hırsızların, gerçek terör destekçilerinin üzerine gidin.
Hele hele, Siyasal Ümmetçiler tarafından Türk Milletine kurulacak tuzaklarda sakın taraf olmayın. Türk Milletinden ve Anayasadan yana taraf olamıyorsanız, Kenarda bekleyin. Sadat, Afganlı hain askerler, El-Nusra pisliklerinin yanında durmayın. Hırsızlar ve katiller tarafından verilecek “Kanunsuz Emirlere” uymayın. Sizler aldığınız maaşla ay sonunu getiremezken, devleti-milleti soyanların bekçiliğini yapmayın. Gerisini Türk Milleti mutlaka halleder!
Azizi Türk Milleti;
Böyle ikili-üçlü-çoklu ihanete dünyada bizden başka dayanacak devlet yoktur!
Osmanlı, Balkanları kaybedince aklını kaybetti! (Celal Şengör) Devletin, emperyalistlerle işbirliği ve ihaneti, Osmanlı’nın aklını kaybetmesinden sonra olmuştur. Türklüğü kabul etmeyen Osmanlıyı ve Arap olmayı tercih eden AKP ise, ANADOLU’YU ARAPDOLU haline getirerek en büyük ihaneti yapmıştır.
Balkanlardan, Kafkaslardan gelenler, Türkmenlerle Türklerle birleşip, Arapdolu bu ülkeyi yeniden ANADOLU yapmak için çalışacağız.
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle
19 Temmuz 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı