BU PİSLİK NASIL VE KİMLE TEMİZLENİR-1

cropped-resim_1364923370_9

 

“Sahipsiz olan vatanın batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”

Ülkede herkes şaşkınlıkla olayları izlemeye çalışıyor. Ama izlediklerinin doğru mu, yanlış mı olduğu belli değil! İki tane medya grubu, kendi çıkarlarına uygun yayın yapıyor. Ülke çıkarlarını düşünen yok…

Herkes istihbaratçı, herkes özel harpçi, herkes uzman polis gibi!
Ne işlerine gelirse veya zaman doldurmak için işkembeden atıyor!

Ben siyasetçiyim. Olayların sonucu ile ilgilenmek, polisin ve yargının işidir.
Fakat olayların çıkış nedenini ve nerelere evrileceğini, ülkeme ve insanlarıma nasıl zararlar vereceğini önceden görmek, yetkili mercileri uyarmak, benim görevimdir. 2007 yılından beri fert olarak, 2018 yılından bu yana Çoban Ateşi Hareketi Başkanı olarak, 26 Ağustos 2020 yılından beri de DOĞRU Parti Genel Başkanı olarak arkadaşlarımla bu görevi yerine getirmeye çalışıyoruz.

Yaşadığımız ve yaşayacağımız olaylar, emperyalist devletlerin uzun zaman önce planlayıp, piyasaya sürdükleri projelerdir. İsmi bazen Arap Baharı olur bazen Genişletilmiş Ortadoğu Projesi olur ama hedef hep bizim topraklarımızdır ve dibimizde ikinci İsrail olarak görev yapacak Kürt Devletini kurulması ve Türklerin Anadolu’dan sürülmesidir…

Devlet Bahçeli’nin aldığı talimat gereği, 2002’de ülkeyi erken seçime götürmesi, özellikle dış kaynaklı ekonomik krizlerin gündeme gelmesi, AKP’ye iktidar yolunu açtı.
Erdoğan henüz milletvekili seçilmemişken ABD Başkanı tarafından Oval Ofiste ağırlandı ve Başbakanlık iznini oradan aldı! Ne karşılığında, onu yakında tüm açıklığıyla öğreneceğiz.

Tıpkı Marshall Yardımının Türkiye’ye 1947 yılında dayatılan şartları gibi, (Köy Enstitüleri kapatılacak-Tren yolu yapılmayacak- Uçak Sanayisinde girilmeyecek- Ağır sanayi yatırımları olmayacak vs) gibi AKP iktidarını desteklemek için bazı şartlar öne sürüldü. Erdoğan bu şartların tümünü derhal kabul etti.
Şartlardan bazıları; Ülkede Kemal Derviş’in alt yapısını hazırladığı neoliberal yani kapitalist politikalar uygulanacak, Türk Ordusundaki Atatürkçü Subaylar sahte delillerle suçlanacak ve “Askeri Vesayet” aldatmasıyla zindana atılacak, Erdoğan’a şartsız biat edecek Atatürk düşmanı subaylar kritik görevlere getirilecek, Yüksek Yargı, FETÖ kanalıyla baskılanacak, Türkiye’de Tarım bitirilecek ve tarım-hayvancılıkta ithalatının önündeki engeller kaldırılacak.
İşçi Sendikaları ve ekonomi ile ilgili STK’lar ya işlevsizleştirilecek ya da başlarına iktidarın adamları getirilecek, bankacılık sistemi yabancıların kontrolüne verilecek, limanlar havalimanları özelleştirilecek, yabancılara toprak satışı serbest olacak, sağlık ve eğitim sektörü “Kâr amaçlı” olacak!

Dünyanın Jandarmasından aldığı güçle, önce basını haram para ile sahiplenen AKP, devleti soymaya başladı. ABD tak diye emrediyor, AKP şak diye yapıyordu.

Önce FETÖ ile başlayan paylaşım kavgası, sonra her kanunsuz işlerinde kullandıkları yandaş mafya ile çatışma şeklinde devam etti. Artık, sırlar dökülmeye başlamıştı!
Yanlış ekonomik politikaları bilerek uygulayarak, insanları fakirleştiren ve sadakaya muhtaç hale getiren AKP, sonunda “Devlet Sopasını” ve “Din silahını” kullanmaya başladı…

Bugün yaşadığımız, Sedat Peker’den Reza Zarrab’a, SBK’dan İnan Kıraç’a giden maceranın kısaca özeti budur. Önümüzdeki günlerde “aaa bu da mı” diyeceğiniz haberleri duyacaksınız.

Soru şudur; Ne yapacağız? Başımıza gelenlere razı olup, uysal koyunlar mı olacağız, yoksa yettiniz be defolun gidin başımızdan mı diyeceğiz?

Bu emperyalist tuzaktan nasıl ve kimlerle çıkacağımızı, izin verirseniz yarın anlatacağız. DOĞRU Partinin önerilerini beğenirseniz, lütfen bize destek verin.
Beğenmez iseniz siz önerilerinizi söyleyin tartışalım.
Ama lütfen, sessiz kalmayın. Seyirci kalmayın. İnsan, evlatlarının torunlarının geleceği hakkında tarafsız olabilir mi? Taraf olun ve sesinizi çıkarın…

Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat Serdaroğlu / 01 Ağustos 2022

 

Exit mobile version