R. T. Erdoğan! T. C Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı!
22 yıldır iktidar olmanın yıprattığı, tepeden tırnağa yolsuzluğa bulaşmış, metal değil dolar yorgunu Milletvekillerin, Belediye Başkanların bulunduğu bir teşkilat.
Türkiye dışındaki milyarlarca dolarlık mal varlığı nedeniyle, ABD Temsilciler Meclisi tarafından rehin alınmış bir Cumhurbaşkanı,
Kendisi; “NEFSİMİZE AĞIR GELSE DE, HAYATIMIZIN MERKEZİNE, DÖNEMİN KOŞULLARINI DEĞİL, DİNİMİZİN HÜKÜMLERİNİ YERLEŞTİRECEĞİZ” dedi.
Eşi; “Yeryüzünde Halife olmanın sorumluluğunu taşımaktan mesulüz” dedi.
CB Erdoğan ve eşi, akılları başlarında kişiler olduklarına göre bu sözleri kendi iradeleri sonucu bilerek ve inanarak söylediler. Yüzlerce örnek var.
CB Erdoğan ve eşi, Anayasamızın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinden olan “Laiklik İlkesini çiğnediler ve Anayasa İhlal suçu işlediler. İkisinin bu niyeti, nasıl daha açık anlatılır ki?
Niyet kesin, akıbet hayır değil!
Eğer Anayasa, Bakkal Mehmet Amcanın veresiye defteri değilse,
Eğer Türkiye, Anayasada yazdığı gibi bir hukuk devleti ise,
Eğer Kanun, sadece müzik aleti değilse,
Eğer Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı- Danıştay- Yargıtay Başkanları işleri, sadece Serdaroğlu’na kumpas kurmak veya çay toplamak değilse,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının AKP için, “Laiklik Karşıtı Eylemlerin Odağı” olduğu gerekçesiyle AKP için KAPATMA DAVASI açması gerekirdi.
Üstelik, bu Anayasal Suçu, Temmuz 2008’deki Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, MÜKERREREN işlediklerini belirterek…
Türkiye bu emperyal kumpastan, Anayasal ve Demokratik haklarını kullanarak barış içinde nasıl ve kiminle çıkacak?
Bu kumpasın YERLİ muhafızları olan AKP-MHP-HÜDA PAR- Yeniden Refah P-
BBP engeli nasıl aşılacak?
Hayal kurarak yaşayabiliriz ama hayallerimizi gerçeğin (Türkiye Gerçeğinin) terazisinde tartmazsak çok üzülürüz.
2023 yılı biterken Türkiye gerçekleri;
Bilerek çökertilmiş ekonomi, kolu kanadı kırılmış bir ordu, AKP Hukuk Kolu haline gelmiş Yüksek Yargı, planlanarak Türkiye’ye sokulmuş 13 milyon sığınmacı, 2 milyon Afganlı ABD Askeri, nüfusunun %83’ünün yoksulluk sınırının, bunun yarısının da açlık sınırının altında yaşadığı, siyasetten nefret eden,
hayal kurmaktan bile çekinen bir toplum, eğitimde birlik, çağdaşlık ve karma eğitimden kopmuş bir eğitim sistemi, kendi nüfusumuzu doyuracak ürünleri yetiştiremez hale getirilmiş çiftçi, ve milyonlarca işsiz!
Bölgede 2’nci İsrail olarak görev yapacak “Kürt Devletinin” 3’ncü parçası olacak (Kuzey Irak ve Fırat’ın doğusundaki 2 parçadan sonra) kısmının Türkiye’den kopartılmasını sağlayacak, Federal Ümmet Devletini kurma kararında olan bir iktidar…
Cehalet ve görgüsüzlük başa geçtiğinden beri, tüm geleneksel kıymetlerini kaybetmek üzere olan bir toplumla, bu kumpastan çıkabilmemiz için neler yapılması gerektiğini, izin verirseniz, yarın anlatmaya çalışalım…
Sağlık ve başarı dileklerimle
03 Aralık 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı