Aziz Türk Milleti,
Özgürce yaşadığımız bu vatan alelade bir toprak parçası değil, bizlere büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bu uğurda canını siper etmiş kahraman şühedanın kutsal emanetidir. Lakin bu emanet, çok uzun bir süredir kirli oyunlara ve siyaset üzerinden işlenen büyük bir anayasal suça sahne olmaktadır..
Uzmanlık alanı suç ve delil olan bir Adli Tıp ve Adli Bilimler öğretim üyesi olarak şimdi sizlerle bu vahim duruma ilişkin uyarı mahiyeti taşıyan bazı gözlem ve kanaatlerimi paylaşmak istiyorum;
21 yıldır yaşananları olağan bir siyasi süreç olarak kabul ederseniz çok yanılırsınız..
İktidarın yıllar süren planlı ve kasıtlı icraatlarını klasik bir muhalefet anlayışıyla sadece basit bir siyasi beceriksizlik, yandaşa rant ve irtikap mantığı içinde açıklamak, gözü açılmamış siyasi bir saflıktır..
AKP, alıştığımız manada bir siyasi parti değil bilakis ihvancı geleneğin temsilcisi olan içgüdüsel reflekslere sahip Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı bir partidir.
Hatta bu marjinal yapıya, siyasi parti ifadesinin ötesinde; içeriği, faaliyetleri ve bağlantıları itibarıyla arzuladığı hedefe ulaşmak için her şeyi göze almış bir siyasal İslam örgütüdür de diyebiliriz.
Bu yapı, FETÖ mihmandarlığında dış destekli bir proje olarak iktidarı ele geçirdiği günden itibaren Cumhuriyet Türkiye’sini yönetilecek değil darülharp mantığı içinde fethedilecek bir ülke olarak görmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti, bu örgütsel yapı nezdinde laik bir kafir zihniyet tarafından kurulmuştur ve şeriat yapısına dönüştürülmesi gereken bir devlettir..
AKP kurucuları ile geçmişte illiyet bağı bulunan ve Almanya’da Alman istihbaratı destekli örgütlenmiş olan kara sesin de ifade ettiği gibi baş kafir ise her Cumhuriyet bayramında maketini sembolik olarak idam ettikleri Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Bu yüzdendir ki küffar devlet olarak kabul ettikleri Türkiye Cumhuriyeti’nin malını, mülkünü yemek, banka faizini almak, talan etmek, içini boşaltmak uyguladıkları darülharp nedeniyle hak ve helaldir.
Onlar yıllardır bu ülke ve laik toplumla hep savaş halinde oldular ve bunun için de çaldıklarını hırsızlık malı değil hep savaş ganimeti olarak gördüler.
Kendilerine göre yok ettikleri milletin hazinesi değil küffarın kasasıydı.
Küffar olarak kabul ettikleri böylesi bir toplumun iffeti, namusu, kızları da yine malı gibi hak ve helaldi.
Şimdi anladınız mı;
Onca malın, mülkün haraç, mezat satılmasını!
Hazinenin tamtakır boşaltılmasını!Her türlü milli servetin iç edilip ganimet misali paylaşılmasını!
Milletin malıyla büyük bir ihtişam ve saltanat içinde yaşam sürülmesini!
Buna rağmen milletin ve evlatlarının sefalete terk edilip borç batağında yaşatılmasını ve bundan da büyük bir zevk alıyor olmalarını!
Sübyanların ırzına geçilip çocuk yaşta hoca nikahı kıyılmasını!
Alay edercesine akıl dışı garip açıklamalar yapılmasını!
Tüm ekonomik kuralların yok sayılmasını!
T.C. ibarelerinin parçalarcasına sökülmesini!
Milli bayramları kutlamama girişimlerini ve garip bahaneleri!
Haddini aşan keşke Yunan kazansaydı söylemini!
Bu söylemi yapan hain feslinin cenazesine yapılan devlet törenini ve hep birlikte tabutuna omuz vermelerini!
Her bayram bir kaç devlet binasında
Atatürk posterinin baş aşağı asılmasını!
Türk’ün destanı Ergenekon’u terörle özdeşleştirip kara çalma girişimlerini!
Onca generali tutuklayıp büyük bir zevkle rütbelerini sökmelerini!
TSK’yı tahrip etmelerini ve ona bağlı kurumlar olan GATA, Harp akademileri
ile Askeri liseleri kapatmalarını ve Tank palet fabrikasını Katar’a peşkeş çekmelerini!
Türk bayrağının üzerinde bağdaş kurup değersizleştirme girişimlerini!
İstiklal Marşı’nda ayağa kalkmamalarını!
Andımıza karşı olmalarını ve ısrarla yasaklatmış olmalarını!
Anayasa’nın ilk dört maddesi ve Türklük ifadesine olan düşmanlığın asıl nedenini!
Atatürk’e ve kahramanlara yapılan onca hakaret ve saygısızlıkları!
Şehide kelle askere tane demelerini!
Vecdet ÖZ