“Bu aralar bir kakofoni yaşayacağız. Cumhur İttifakının yalanları, 6’lı ittifakın birbirlerine çelme takma çabaları, gereksiz yere toplumun kafasını şişirecek. Yeni bir ittifakı kurup, Türk Milletine armağan etmek için çalışmalar bitmek üzere. Bu arada, değerli insan Prof. Dr. İskender Öksüz’ün
kitaplarından belli bölümleri sizlerle paylaşacağız. Umarım faydası olur…
İnsanların ahlakla ilgili organlarında, kafalarında mı, kalplerinde mi desem, bazı kompartımanlar vardır. Ahlakı, duruma göre bazen bir kompartımana, bazen öteki kompartımana koyarlar!
Örneğin,
Altın Alyans’ın israfa girdiğinden ve mekruh olduğundan çekinen dindar biri, Ramazan’da fırından yeni çıkmış pidenin kokusunun orucunu sakatlayıp sakatlamayacağını ince ince sorgulayan bir mümin,
İş adamı veya dernek- kooperatif- sendika adamı- siyaset adamı olarak karşınıza çıkınca her türlü ahlaksızlığı gözünü kırpmadan yapabiliyor!
Oruç tutarken veya Cuma namazına giderken Müslüman, siyaset yaparken iblis!
İftar sofrasında Müslüman, parti kongresinde müşrik! (Allah’a ortak koşan)
Mafya filmlerinde klişe bir replik vardır. İlk defa Al Pacino “Baba” filminde bir polisi öldürmek üzere hazırlanan gangster rolünü oynarken söylemişti;
“Bu şahsi bir şey değil öyle almayın bu tamamıyla iş…”
Mesele “İş” olunca katil-ahlaksız-namussuz olmanın bir mahsuru yoktur ha?
Veya siyaset yahut ticaret olunca da her şey mübah öyle mi?
Siyaset dediğimde iki şeyi anlıyorum.
Birincisi, bir ülke yönetiminde izlenecek yol ve yordamlar!
Hani Milli Eğitim Politikası, Ekonomi Politikası ve benzeri ifadelerdeki “Politika” yani siyaset kelimesi!
İkincisi, birincisinde doğruluğuna kanaat getirdiğiniz politikaları uygulamak için iktidara gelme veya iktidara tesir etme çabalarımızın tamamına verilen isim.
Bu iki manayı yan yana koyun, ondan sonra da çok yaygın siyaset düşmanlığını!
Bağdaştırabilir musunuz?
Ülke yönetiminde izlenecek yol ve yordamları düşünmek aşağılık bir iş midir?
Bu düşünceler ve eylemler ancak sizin seviyenizin altındaki insanlara mı terk edilmelidir?
Haydi o kadar da değil diyelim. Onları seviyenizin altında görmüyorsunuz da sadece o işten kaçınıyorsunuz. Bu mümkün müdür?
Sizin bir okur yazar olarak ülke için, insanlarımız için düşünme sorumluluğunuz yok mudur? Onlar için yapılacakları belirlemeye çalışmak göreviniz değil midir? Bundan kaçabilir misiniz? Kaçmanız ahlaki midir?
Amerika’da silah bulundurma taraftarı olanlarla, silah karşıtlarının mücadelesi önemli bir meseledir. Niye öyledir, kim haklıdır, kim haksızdır münakaşasına girmeden, silah taraftarlarının bir sözünü nakledeyim;
“Silahı kanunsuz ilan ederseniz sadece kanunsuzların silahı olur.”
Silah taraftarları hesabına kuvvetli bir söz. Fakat bizim siyaset münakaşamız için daha da kuvvetli; “Siyaseti ahlak dışı addederseniz, siyaset ahlaksızlara kalır.”
İçinde yaşadıkları, ait oldukları toplumun nasıl yönetilmesi gerektiğine, neler yapılması gerektiğine karışmamak bir kaçıştır. Bir sorumsuzluktur.
Fakat bu sorumsuzlukla, kaçışla iftihar etmek en büyük yüzsüzlüktür!
Sakın siyasete karışmayın ihtarı, düşünce tarihimizde sık sık tekrarlanmıştır.
Bu sadece Türk değil diğer Müslümanların düşünce geçmişlerinde de böyledir.
Bunu uyduruk, sözde şer’i bir hükümle perçinlerler. “Bir günlük sultansızlık, yüz yıl zalim bir sultanın idaresinde yaşamaktan daha kötüdür.”
Telkin edilen şudur; “Siz ibadetinizi bakın, ahiretinizle uğraşın, bu dünyayı ve ülke yönetimini yöneticiler düşünsün, yöneticiler yapsın, siz karışmayın.”
Değer hükümlerimizi acaba kim böyle saptanmıştır? Bu kimin işine yarar diye sorarsak bir ipucu elde edebiliriz. Açıktır ki bu yönetimi alıp kendi arzularına göre bir yerlere götüren yöneticilerin de ülkeyi yönetmek isteyen emperyalistlerin de işine gelecek bir tutumdur.
Ortaya çıkan bir başka düşünce, siyasetin bir zenginleşme para kazanma vasıtası olarak görülmesidir. Doğru dürüst yönetilen ülkelerde, para kazanmak isteyen iş hayatına, iktidar sahibi olmak isteyen siyasete yönelir.
Ahlaksızlığın hakim olduğu ülkelerde ise para kazanmak isteyenler siyasete, iktidar gibi olmak isteyenler iş hayatına yöneliyor! Bizdeki gibi!
Sağlık ve başarı dileklerimle
17 Kasım 2022
Rifat Serdaroğlu
