İKİZ İHANET

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Birleşmiş Milletler’de “İkiz Sözleşmeler” olarak anılan, “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi” ile “Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi” TBMM ‘de AKP ve CHP ‘nin oylarıyla, Kopenhag kriterleri çerçevesinde hazırlanan Avrupa Birliği’ne uyum süreci gerekçe gösterilerek, 4 Haziran 2003 tarihinde kabul edildi. Bu yasalar 17 Haziran 2003 tarihinde de Sayın Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi.

İkiz Sözleşmeler, Birleşmiş Milletler’in 16 Aralık 1966 tarihli kararıyla kabul edilmiş ve imzaya açılmıştı. Sömürgecilik ve emperyalizme karşı, 20. yüzyılın ilk kurtuluş savaşını veren Türkiye Cumhuriyeti, kazandığı başarıyla ezilen ulusların öncülüğünü yapmıştır. Ezilen halklar, emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı savaşarak, kendi kaderlerini kendi ellerine aldılar ve uluslaşma sürecinde ilerlediler. Birleşmiş Milletler, böyle bir ortamda bu sözleşmeleri kabul etmiştir. Ancak günümüzde İkiz Sözleşmeler, emperyalistler tarafından, ulus devletleri yıkmak ve sömürgeleştirmek için gündeme getiriliyor. İkiz Sözleşmeler’in işlevinde 37 yılda meydana gelen değişiklik, bu koşullardan kaynaklanmaktadır.

Bütün uluslar arası sözleşmelerin iki aşaması vardır. Birinci aşama, katılırsınız ve imzalarsınız ama uygulamazsınız. İkinci aşama, uygulamak için kendi parlamentonuzdan geçirmeniz gereklidir.

Türkiye’nin 1966 yılından itibaren geçen 37 yılda onaylamadığı bu sözleşmeler, ABD’nin Irak’a saldırarak, işgal ettiği süreçte, TBMM’ye sevk edilmiştir. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, ilk kez Turgut Özal’ın başbakanlığı sırasında, 18 Ağustos 1990 tarihinde (Körfez Savaşı sırasında) Hükümet tarafından kabul edilerek, TBMM’ye gönderildi. Ancak bazı anlaşmazlıkların ortaya çıkması üzerine, sözleşmenin onayından vazgeçildi ve Hükümet sözleşme tasarısını geri çekerek, askıya aldı. Sözleşme ikinci kez DSP, MHP, ANAP Hükümetinin yetki vermesinden sonra, 15 Ağustos 2000 tarihinde New York’ta imzalandı. Bu sözleşme 23 Aralık 2002 tarihinde Abdullah Gül Hükümeti tarafından TBMM’ye sevk edilmiştir.

Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, ilk kez Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin imzasıyla, 23 Haziran 1992 tarihinde TBMM’ye sunuldu. Bu sözleşme de 15 Ağustos 2000 tarihinde New York’ta imzalandı. Sözleşme ikinci kez 25 Nisan 2003 tarihinde Tayyip Erdoğan Hükümeti tarafından TBMM’ye sevk edilmiştir.

Her iki sözleşmenin çekince konmayan birinci maddesi şöyledir: “ Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler. “

Her iki sözleşmenin çekince konmayan ikinci maddesi şöyledir: “ Bu sözleşmeye taraf devletler, bu sözleşmede beyan edilen hakların ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya diğer bir fikir, ulusal veya toplumsal köken, mülkiyet, doğum gibi herhangi bir statüye göre ayrımcılık yapılmaksızın kullanılmasını güvence altına almayı taahhüt ederler. “

Sözleşmelerde birinin çekince konan 13. maddesi ile diğerinin çekince konmayan 18. maddesi şöyledir: “ Taraf devletler, anne-babalar ile, mümkünse vasilerin kendi inançlarına uygun biçimde çocuklarına din ve ahlak eğitimi verilmesini isteme özgürlüğüne saygı göstermeyi taahhüt ederler. “

Kabul edilen İkiz Sözleşmeler, en açık ve yalın tanımıyla küreselleşme masalıyla ulusal devletlerin ortadan kaldırılmasını sağlayacaktır.

İkiz İhanet Sözleşmelerinde daha pek çok sakıncalı maddeler var. Maddeler iyi analiz edilip, yorumlandığında ortaya ulusal bütünlüğün korunması açısından çok tehlikeli bir tablo çıkmaktadır. Kendi kaderini tayin hakkı halklardan başka, mezhep, aşiret, tarikat, cemaat gibi gruplara bile tanınmıştır. Çocuklara ailenin istediği gibi eğitim verilmesi sonucunda, eğitim birliği tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Sözleşmelerde doğal zenginliklerle su ve enerji kaynaklarının kullanımı, bütün ülkenin kaynakları olmaktan çıkarılıp, etnik gruplara verilmektedir. Bunun sonucunda etnik gruplar ve bölgeler arasında ekonomik çıkar kavgaları kışkırtılarak, parçalanma süreci hızlandırılacaktır. Sözleşmelerdeki son maddede ise, bu hükümlere uymayan devletlere müdahale etmenin yasal bir hak olduğu savunulmaktadır.

Çekoslovakya Hükümeti, Birleşmiş Milletler’in İkiz Sözleşmelerini 1983 yılında kabul etti. Ancak Çekoslovakya yedi yıl sonra, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ikiye bölünmekten kurtulamadı. Yugoslavya Hükümeti de, Tito’nun ölümünden dört yıl sonra, 1984 yılında Birleşmiş Milletler’in İkiz Sözleşmelerini onayladı. Bu onaylamanın üzerinden altı yıl geçtikten sonra, Yugoslavya’da ‘kendi kaderini tayin hakkına dayalı ayrılık hareketleri’ başladı ve günümüzde Yugoslavya adında bir devlet kalmadı.

İkiz İhanet Sözleşmeleriyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgesi olan Lozan Antlaşması’nın ve Misak-ı Milli’nin çöpe atılarak, ulusal birlik ve bütünlüğün tehlikeye sokulup, Türkiye’nin bölünmesinin önü açılacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok ihanetler görmüştür. Ancak bu ihanetler, Mustafa Kemal Atatürk ve O’na inançlı Kemalist devrimcilerin millete bağlılıkları ve özverileriyle aşılabilmiştir. Yine de öyle olacaktır. Ulusal bilinç ile Atatürk ilke ve devrimlerine inanmış aydınlık insanlarımız, bu ihanetin bozulması için güç birliği oluşturmak zorundadırlar. Ülke sorunlarına yüzeysel bakanların ya da uyurgezerlerin, oynanmak istenen oyunları ve ihaneti artık görmelerinin zamanı gelmiştir. Bu güzel ve eşsiz ülkeyi hak ettiği seviyeye ulaştırmak için, emperyalist oyunlara karşı bilinçli olmalı, ekonomik ve kültürel kalkınmaya önem vermeli, gücümüzü birleştirmeli ve Atatürk ilke ve devrimlerinin savunucusu olmalıyız. Başka Türkiye yok, şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu ülke hepimizindir; güçlerimizi birleştirerek, bizi parçalamak isteyen emperyalizme karşı savaşmalıyız…

 

Suay KARAMAN, Haziran 2003.

O zamanlar Cumhuriyet Gazetesi’nde yazıyordum ama bu yazımı yayınlamadılar :(

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
İKİZ İHANET

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sonsöz Gazetesi | İlkeli Gazeteciliğin Yerel Öncüsü ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin