Siyaset anlayışımız gereği, vatandaşlarımıza hesap vermek zorunluluğumuz var. Bu, bize destek versin vermesin, Türk Milletinin her bireyine olan sorumluluğumuzun gereğidir.

26 Ağustos 2020 tarihinde, arkadaşlarımla birlikte DOĞRU Partiyi kurduk.
Çoban Ateşi Hareketi (2018) ile başlayan, Türkiye’de yapacaklarımızı içeren program çalışmamızı yaklaşık 3 yıl süren bir çalışma ile tamamlayıp,
“YOL HARİTAMIZ” adlı bir kitapta topladık. Bu kitap her yıl güncellenecektir.
Örgütlenme çalışmalarına başladık. Özellikle Pandemi ortamı, iktidar ve medya engellemeleri çalışma hızımızı arzuladığımız düzeyin altında gerçekleşti.

Geldiğimiz noktada, 53 ilimizde görevlendirme yapıldı. Bunlardan 18 İl, örgütlenmelerini tamamlayarak, Yargıtay Cumhuriyet Savcılığının UYAP sistemine kaydoldu. 25 İl’de örgütlenmesini tamamladı. Evrakları bu hafta dernekler masasından, Yargıtay’a ulaşmış olacak. 10 ilimiz ise ay sonuna kadar tamamlayacak. Bu arada Rize-Elazığ-Muğla-Gaziantep İl Kongrelerimizi yoğun katılımlarla gerçekleştirdik.

DOĞRU Parti siyaset sahnesine çıktığında ülkemizde görünen manzara şöyle idi;
Siyaset AKP’nin şirret baskısı altına alınmış, ürkek muhalefet sadece salı günleri konuşur hale gelmiş. Türk Ordusu Atatürk’ün ordusu olmaktan çıkarılıp Hulusivil Paşanın sayesinde El-Nusra militanlarıyla birlikte hareket eden acayip bir yapıya dönüşmüş.
Medyanın büyük bir kısmı “Haram Para” ile satın alınıp köle yapılmış, küçük bir kısmı İngiliz sermayesinin tetikçisi olmuş, dürüst yayın yapmaya çalışan birkaç kuruluş ise RTÜK, Savcılıklar ve İlan yasağı ile nefes alamaz hale getirilmiş.
Saray’ın istemediği kişilerin ulusal televizyonlara çıkabilme şansı yok gibi!
Yargı özellikle Yüksek Yargı iktidarın baskısı altında, TBMM işlevsiz hale getirilmiş.

Muhalefet Partileri, yüzme bilmediği halde denizde debelenen, kurtarayım derken birbirini boğan insanlara benzemiş. Kafaları çok karışık.
Anayasamızın ilk 6 maddesi-Atatürk Milliyetçiliği-Laiklik- Üniter Yapı-Ulus Devlet- Türk Ordusu-Tarikat ve Cemaatler hakkında hepsi farklı düşünüyor.
Bu temel konularda birlik sağlayamayanlar nasıl bir program uygulayacaklar, henüz bilmiyoruz.

DOĞRU Partinin anlayışına göre, Partiler devlet ile vatandaş arasında köprü görevini yerine getirirler. Ama sadece bu kadar. Bunun bir adım ötesi bugünkü AKP gibi “Parti Devleti” olmaktır.

Devletin çıkan çivisinin kuruluş değerleriyle yeniden yerine çakılması, siyasete
ahlak ve doğruluğun yeniden getirilmesi için DOĞRU Partinin çok değerli kadroları, Türk Milletinin emrindedir.

Doğru Parti ile, siyaseti iyi okuyan ve Türk Milletini bilen çok sayıda parti işbirliği içinde olmak istemekteler. DOĞRU Parti, ister hemen, ister erken, isterse zamanında yapılacak bir seçime mutlaka katılacaktır.

2022 Mart ayının sonunda DOĞRU Parti, Milli muhalefet ve sonrasında Milli İktidar olacak masayı kuracak ve Türk Siyasetine yön veren bir parti olacaktır.

Kendimizin ve siyaset dışı arkadaş ve dostlarımızın destekleriyle gece gündüz çalışıyoruz. Kafamız net, programımız hazır, ne yapacağımızı ve hangi kaynaklarla yapacağımızı biliyoruz.
Anayasamızın ilk ALTI maddesi bizim için tartışılmazdır.
Atatürk ve Cumhuriyet değerlerimiz “Hukuk Devleti-Laiklik-Sosyal Devlet” tartışılmazdır.
Üreten ve hakça bölüşen Planlı Kalkınma ve Karma Ekonomik program uygulayacağız.
Eğitim ve Sağlık hizmetleri ücretsiz olacaktır.
Öğretmen, Sağlık ve Yargı çalışanlarının maaşları, Milletvekili maaşına yakın olacaktır.
Anayasada yasaklanmış tarikat ve cemaatler kapatılacaktır.
Tarikat ve cemaat öğrenci yurtları derhal devletleştirilecektir.
AKP’nin kapattığı Devlet Planlama Teşkilatı, Maliye ve Hesap Uzmanları Teftiş Kurulları, Hıfzısıhha Enstitüsü güncellenerek açılacaktır.
Milli Andımız okullarımızda okutulacaktır.
Devlet, “Parti Devleti” olmaktan çıkarılacak, hesap verebilen “Milletin Devleti” olacaktır.
Devr-i Sabık yaratılacak, Türk Milletinin hakları, paraları geri alınacaktır.
Hazine garantili işler ve peşkeş çekilen Özelleştirmeler, Elektrik Dağıtım Şirketleri, Maden Ruhsatları tek-tek incelenecek ve gerekenler devlete kazandırılacaktır.
İmar yolsuzluklarıyla haksız olarak edinilen kazanımlar, geri alınacaktır.
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…

Sağlık ve başarı dileklerimle

Rifat Serdaroğlu / 12 Ocak 2022