BU ÖFKE NİYE?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Erdoğan’ın son durumu onun bir öfke patlaması yaşadığını gösteriyor.
Niçin bu kadar kin dolu? Erdoğan neden sağlıklı düşünme yeteneğini kaybedecek kadar öfkeli?

Erdoğan daha ne isteyebilir? ABD Başkanlarının bile süresi 4 yıllık olmak üzere
iki kez, yani 8 yıllığına seçilebildiği dünyada, Türkiye gibi çok önemli bir ülkeyi
20 yıldır tek başına yönetiyor.
Kaçak yapılmış bir gecekondudan çıkıp, dünyanın en zengin siyasetçileri arasına girmek, çocuklarının kısa sürede zenginleşmeleri, bu kadar şan-şatafat içinde dünyayı dolaşmak, ülke ekonomisini batma noktasına getirmek, devletin uçaklarını babalarının malı gibi özel işlerinde kullanmak, yurtdışında yatırım yapacak kadar çok mülk sahibi olmak kendisini ve ailesini tatmin etmedi mi?

Değerli Okurlar;
Erdoğan’daki öfke ve kontrol kaybına dünya siyaset tarihinde, Firavunlaşma ve Hesap verme korkusu denir. Sizlere önce İmam-ı Gazali’nin bir yorumunu yazmak isterim;
“İnsanoğlunu güvene erdirecek olan ne para, ne makam, ne de kadın vs dir. İnsanoğlunun duracağı nokta firavunlaşmaktır. Firavunlaşma, hemcinsini kendine kul-köle yapıp, onların üzerinde ilahlık-tanrılık iddia etmektir.
İnsanın bu sapkın dürtüsünü durduracak tek yol, gönül ve ruh eğitiminden geçer. İmam-ı Gazali”

“Eski Mısır’da Firavunlar; Tanrı’nın gören gözleri, Ra’nın yani baştanrı’nın oğluydular. Gücün, iktidarın temsilcisi idiler. O nedenle Firavunların, Firavun olabilmesi için baştanrı tarafından onaylanmaları gerekiyordu.
İyi de Baştanrı mermerden dev bir heykeldi. Mermerden yapılmış dev heykel nasıl onay verecekti? Daha öncekilere nasıl onay verdiyse… Yani, hafifçe öne doğru eğilerek!…

Yeni Firavun adayı, kendisinden önce gelmiş geçmiş tüm Firavunların, Firavun olmak için mermerden baştanrı’nın bu onayı verdiğine inanır, gücünün sonsuzluğunda yaşardı.
Bu mucize onay ile Firavun kendisinin de “Tanrı” olduğunu ilan ederdi.
Firavunlara ve Mısır halkına göre bu, Tanrılara yaraşır bir mucizeydi. Üstelik mucizeler üstü mucize!
İman etmek- inanmak- ikna olmak, keramet ve mucize görünce ne kadar kolaydı! İşte bu sebepten Mısır halkı, tanrılarına, kendi elleriyle yaptıkları mermerden heykellere son derece, inanıyor, tüm kalpleri ile iman ediyorlardı.

Oysa mermerden heykelin baş eğerek onaylaması olayında Mısır halkının bilmediği bir sır vardı. Bu sırrı sadece Başrahip biliyor, tören sırasında ise Firavun bu sırra tanık oluyordu.
Bu sır; Firavun’un mermerden baştanrı’ya saygısını-bağlılığını sunduğu sırada, başrahip’in kimseye göstermeden bir mekanizmaya dokunup, heykelin hafifçe öne doğru eğilmesini sağlamasıydı.
İşte, tanrıların tanrısı, Firavun’un tanrılığını onaylamıştı!…

Firavun daha sonra düşünmeye başlardı;
“Firavun da olsam, tanrı da olsam tüm geleceğim, mermer heykeli öne doğru eğdiren Başrahibin parmağının ucundadır.”

Firavun’un bütün gücü başrahibin elindeydi. Firavun, başrahibe boyun eğdiği kadar iktidardı. Firavun’un iktidarı, baş eğdiği müddetçe ve kendisinden isteneni yaptığı sürece devam edebilirdi! Bugün yeryüzündeki birçok ülkenin başına geçen Firavunların tanrıları Amerika-İngiltere-Rusya olmak üzere emperyalist devletler, Başrahipleri ise İsrail’dir.”

Erdoğan, milletvekili değilken onayı kimden aldı? ABD Başkanından değil mi?
Erdoğan, Eşbaşkanlığı ve cesaret madalyasını kimden aldı? İsrail’den değil mi?
Üstelik o zaman bizimkinin Pensilvanya’da yaşayan, Papa destekli-dinler arası diyalog damgalı, ilkokul diplomalı, Bağ-Kur emeklisi, Hocaefendisi de vardı!

Kendi milletine değil de, onu göreve getiren güçlere güvenen Eşbaşkan, bu güçler artık onun üstünü çizmeye ve deliğe süpürmeye karar verdiklerinde hapı yuttuğunu anlamış oldu! Erdoğan’ın kini-öfkesi-çılgınlığı- Türk Milletini birbirleriyle karşı karşıya getirmesinin sebebi budur. Erdoğan’ın devlet gücünü kullanarak insanları korkutmaya çalışması, onun son çırpınışlarıdır.

Peki, Firavunların tanrılarından ABD ve Rusya, aralarında “Sen Nazarbayev’i kurban et ve Kazakistan’a gir, bende Eşbaşkanımı kurban edip Türkiye’ye gireyim” diye anlaştılarsa ne olacak? Erdoğan’ın öfkesi bundan olabilir mi? Kendisini var eden o uğursuz güçlere karşı koyacak gücü kalmış mıdır?
Yoksa koskoca bir ülkeyi, tüm insanlarımızı, vatanımızı, kendi ailesi karşılığında “Diyet” olarak verecek kadar bitik midir? Mesela Nazarbayev gibi!

Sağlık ve başarı dileklerimle

Rifat Serdaroğlu / 09 Ocak 2022

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
BU ÖFKE NİYE?

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sonsöz Gazetesi | İlkeli Gazeteciliğin Yerel Öncüsü ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin