BU KADAR GAFLET OLMAZ!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

AKP Grup Başkan Vekili Mahir Ünal açıkça, Cumhuriyete meydan okuyor!
Yani, patronunun defalarca söylediği “Siyasal Ümmetçiliğin” en kahpece yalanını bakın nasıl tekrar ediyor;
“Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız Devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate yani dile dokunmamıştır. Mao’nun Çin’de yaptığı kültürel devrimdir ve o da dile dokunmamıştır. Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir” dedi!

Mahir Ünal’ın dilimiz dediği, %60’ı Arapça, %20’si Farsça, %10’u Fransızca, %10’ Türkçeden oluşan Osmanlıcadır. Bunun adı “Kültür Emperyalizmidir.”
Atatürk’ün başlattığı “Dil Devrimi” ile ilk defa Türkçe sözcüklerin oranı %40’ı aşmıştır. Daha alacağımız çok yol vardır. Mahir Ünal gibilerin rahatsızlığı bu oranın yükselmesindendir.

Tam yüz yıl önce Kemal Paşazade Sait Bey yazmış;
“Arapça isteyen Urban’a (Bedevilere) gitsin, Acemce isteyen İran’a gitsin,
Frengiler, Frengistan’a gitsin, Ki biz Türk’üz, bize Türkçe gerekir! (Alper Aksoy)

AKP dini, bir “inanç” olmanın ötesinde bir “ideoloji” bir “şeriat” olarak gören ve bu haliyle “Laik Demokratik” düzen ile taban tabana ters “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olmuş, emperyalist devletlerin eşbaşkanı (maşası) olmayı kabullenmiş Cumhuriyet düşmanı sabıkalı bir partidir!

Sadece Erdoğan ve arkadaşları mı bu düşüncededir?
Davutoğlu da, Babacan da, Karamollaoğlu da, Uysal da, holdingleşmiş tarikat ve cemaatler de aynı düşüncededir.
AKP’nin tahayyül ettiği “Şer’i Düzen” gelirse, Mollalıklarını ilk ilan edecek olanlar bunlardır. Arkalarından da “Seyit” olduğunu iddia edenler gelecektir!

Türk Milleti, bu düşüncenin iktidar olmasını engelleyemediği için bugünkü sıkıntıları yaşıyoruz.
Hiçbir liyakatı ve yeterliliği olmayan insanlar devletin tepelerine çıkınca, hukuku şeriata uydurarak devletimizin ve milletimizin tüm olanaklarını har vurup, harman savurdular.

Geldiğimiz noktada; “Siyasallaşmış Din” tarihte pek çok kez, pek çok coğrafyada olduğu gibi, devlet batırma misyonunu yerine getirmektedir.
İşin acı tarafı yaklaşan bu felaketi başta siyasetçiler olmak üzere, akademisyenler, gazeteciler, aydınlar hala göremediler. Hayret edilecek bir gaflet haliyle paldır küldür bir seçime gidiyoruz!
Aylardır uyarmaya çalışıyoruz. Seçim ve sandık güvenliği tam olarak sağlanmadan gidilecek bir seçim, ülkemizi doğrudan “Ümmet Çukuruna” atar ki, oradan çıkmak mümkün değildir!

Türk Milletine bir soru sorarak yazıyı bağlayalım;
“Laik Cumhuriyeti, Hukuku, Yargıyı, Milli Eğitimi, Milli Orduyu ve Demokrasiyi yıkmaya kararlı bir organize suç çetesinin, dürüst-adil-şeffaf-eşit şartlarda bir seçim yapacağına inanıyor musunuz?”

Soruyu bir de günlük konuşma diliyle soralım;
“Milletin parasını, gençlerin geleceğini çalan bir yönetim, oyları çalmaktan çekinir mi?”

Yani ne diyorsun Serdaroğlu? Çare yok mu? Ört ki ölem durumunda mıyız?
Hayır, elbette çare var. Var olmasına var, önümüzdeki günlerde anlatacağız da, ama dinleyecek kulak var mı?

Sağlık ve başarı dileklerimle

23 Ekim 2022
Rifat Serdaroğlu

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
BU KADAR GAFLET OLMAZ!

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sonsöz Gazetesi | İlkeli Gazeteciliğin Yerel Öncüsü ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin