Yazıyı okumadan önce sizlerden bir söz istiyorum;
Anlatacağım olayları düzenleyen veya uyduran kişiler için “Hayvan” kelimesini kullanmayacaksınız!
Söz mü? Hadi başlayalım…
Profesör Karun Numan; “Türkiye Cumhuriyeti’nde, Yargı Kurum ve Kuruluşları da Cumhurbaşkanına bağlıdır” demişti. Geçende de yine bir profesör, TRT de “Namaz kılmayan hayvandır” dedi!
Adının başında Prof. Dr. Yazan biri ise, TBMM’de milletvekili yumruklayarak komaya sokan AKP’li milletvekili için, “Adamın dibi” dedi.
Evimin balkonunda gazete okurken bu haberi görünce istemeden “yuh hayvan” diye bağırmışım!
Bahçedeki çiçeklerle uğraşan site bahçıvanı, (ona söylediğimi sanarak)
“Hayrola Bey, bir hata mı yaptık” diye dikleniverdi!
“Gel Bayram gel” diyerek, haberi gösterip durumu açıkladım.
Bahçıvan Bayram ne dedi biliyor musunuz? “Ayvan demeyesin ona be ya, benim damdaki öküz çok kızar, onunla bunu aynı tutarsın diye…”
Patlak Ampul Bademleri, dünyada yalan bitse yeniden icat ederler.
Hiç doğru konuşmazlar mı? Ancak söyleyecek yalan bulamadıkları zaman
doğru konuşurlar!
Patlak Ampul Bademlerinin, temiz kalpli gariban Müslümanları kandırmak için uydurdukları iki tane kuyruklu yalanı anlatacağım. Bunları okuduktan sonra kendinizi tutmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatırım;
Birincisi;
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra şehri gezerken, bir de ne görsün?
Ayasofya’nın kapısı Kıble’ye bakmıyor!
Olmaz böyle şey diye çok kızan Padişah, beyaz atından indiği gibi Ayasofya’nın içine girer ve orta kolona sarılarak, Ayasofya’nın kapısını Kıble’ye doğru döndürür…
İkincisi;
Yavuz Sultan Selim bir gün Sahra çölünü aşmak için ordusuyla sıcak kumlarda ilerlerken uzun boylu bir adamın aniden ordunun başına geçtiğini gördü!
Gitti yanına kimsin sen dedi ve konuştuktan sonra uzun adam kayboldu!
Yavuz ağlamaya başlamıştı!
Sordular; Haşmetli Padişahımız sizi ağlatan o mübarek zat kim idi?
Yavuz yanıt verir;
Yıllar sonra Anadolu gâvurlaşacak ve o adam gelip İslam’ı yeniden yayacaktır.
O Zat’ın adı Tayyip Hazretleridir…
Arkadaş tam bunu yazdım, tepemde dikilip yazıyı okuyan Bahçıvan Bayram bağırmaya başladı;
Bu palavraları anlatan ayvandır be, hem de ayvan oğlu ayvandır be ya…
Bayram’ı sakinleştirmek için yazıyı bırakmak zorunda kaldım. Özür dilerim…
Sağlık ve başarı dileklerimle
08 Aralık 2022
Rifat Serdaroğlu
