Akp Ve Devlet ilişkileri Hepimizi bildiği 17-25 arası yapılan görüşmeleri ve dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında yaptığı görüşmeleri hepimiz en az bir kez dinledik. Öncesi inkar hatta montaj denilerek hafife alınan görüşmelerin gerçek olduğu ve 15 Temmuz’unda başlangıcı olduğu inkar edilemiyor.
Yargılayan 3 savcı var iken(Celal Kara, Mehmet Yüzgeç ve Mercedes ile ödüllendirilen Zekeriye Öz)Yargılamalara baktığımızda 2 cumhuriyet savcısı atanmış ve bunlardan birisi ise Ekrem Aydıner’di. Hani şu disiplin soruşturması geçiren Cumhuriyet savcısı olan meşhur kınama cezası hatta O dönemin ünlü savcısı Muammer Akkaş: başbakanının oğlu Bilal Erdoğanı dahi soruşturma kapsamı içine alan ve diğerleri ise Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan,Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Erdoğan Bayraktar’ın oğlunun bulunduğu Abdullah Bayraktar, Reza Zarrab, belediye başkanı Kadir Topbaşın oğlu ve yine Fatih Belediye başkanı Mustafa Demir, Halkbank Genel Müdürü vs.in de ve devletin aracına alarak hodri meydan diyen başbakana sesini çıkartamayan yüklü miktarda paraları sıfırlamaya çalışan Bilali yargılayamayan savcıların bugün şikayet etme hakları yoktur düşüncesindeyim. El kaidenin finansörüne ses çıkaramayan.Hatta oğluna bile sessiz kalan bizler, Muammer Akkaş’ın sürülmesini dahi anlayamadık ve FETÖ terör örgütüne üye olmakla suçladığımız Muammer Akkaş, o dönemin cumhuriyet savcısıydı ve sürüldü. Bizde balık hafızası olduğu için sesimizi çıkartamadık.
Sonuç olarak şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılan Berat Albayrak’ı meşhur damatı Maliye Bakanı bile yapılmasına göz yumduk. 17-25 tarihleri 15 Temmuz için döşenen mihenk taşlarıydı ve görmezden geldik. Ana muhalefet ise kış uykusundan henüz uyanmadı. Bozayı gibi rahatsız edenlere homurtu sesleri çıkartıyor. Bi elin parmaklarını geçmeyecek milletvekili sayesinde ayakta duruyor. İyi parti tribüne oynuyor. Diğer akp artıklarını saymıyorum bile. Grup toplantılarında izlediğimiz ve ön plana çıkardığımız Kemal Kılıçdaroğlu’na sessiz kalmak ve pısırıklık yapmak hoşumuza gitmedi demek daha doğru olur. İktidarın küçük ortağı ise hev hev demekle meşgul. Kısacası cumhur ittifakında iktidarları sürsün de devlet batarsa batsın ilişkileri hakim…
Sonsöz olarak bizler dik ve doğru duran insanlarız ancak bu ülkeye ihanet edenlerinde yargılandığını görmek, sıfırlamanın ceza getirisi olarak döneceği günü beklemek doğru olur kanısındayım…
